Birinci Kitap ( Sürgün ) Bölüm 25 - İç Savaş

7.6K 713 31
                                    

Bu bölüm yorumlarda firsti alan kişiye ithaf edilmiştir.

( Bölüm 25 - İç Savaş )

Xzuen Gosu kartta yazanları okuduğu zaman o kadar öfkelenmişti ki ne yapacağını şaşırmıştı. Öfkeden gözü dönmüş bir haldeydi. Onlara verdiği vergi olarak canlarını almaması ne demekti. Xzuen böyle bir küstahlığı karşılıksız bırakamazdı. Koskoca Kızıl Birliğe böyle bir hakaret duyulmuş şey değildi. Fakat Xzuen bir daha böyle birşey olmamasını sağlayacaktı.

Adamlarını toplayarak herkese savaşmak için hazır olmaları için emir verdi.

Rütbeli askerlerini savaş odasına toplayarak İntikamcı kalesini ele geçirmek için bir savaş planı oluşturmaya başladılar. O gün savaş planı oluşturulmuş ve ordu hazırlanmıştı. Eğitimler aynı şekilde hızlandırılmış müttefikler toplanmaya başlamıştı.

Haru Yaokai Şehri'nin dışından destek almamaları için şehrin kapısını iki bin İntikamcı askeri ile ele geçirmiş ve kapıda mevzilenmişti. Ertesi gün herkes Haru'nun Xzuen'e yolladığı nottan ve vergiden(!) haberdar olmuştu. Bazı öngörülü kişilerin beklediği iç savaş sonunda başlıyordu. Bütün şehir resmen ikiye ayrılmıştı. Bir kısım İntikamcı birliğini desteklerken ikinci kısım Kızıl Birliği destekliyordu.

Haru her şehrin diğer dört halkasına iki yüz ellişer kişiden öluşan İntikamcı birliklerini göndermişti.

Kızıl Birlik askerleri bütün ordularını birinci halkada topladıkları için diğer halkalar kısa bir sürede İntikamcı Birliği tarafından ele geçirilmişti. Haru'nun emriyle Kızıl Birlik destekçilerinin hepsi bir yere toplanmıştı. İleride onlara isyan çıkartabilecek ve savaşabilecek kişiler öldürülmüş kalanlarda İntikamcı kalesinin zindanlarına hapsedilmişti. Savaşın kirli yüzü her zaman masumları hedef alırdı.

Haru yinede onları öldürmeyip hapsetmeyi uygun görmüştü.

Bu kadar hassas bir iç savaşın ihanet kaldırmayacağının farkındaydı. Bin İntikamcı askeri diğer halkaları boşaltarak birinci halkanın girişini tuttular. Bu sayede geride ki dört halkada İntikamcı Birliği'ni destekleyenler dışında kimse kalmamıştı.

O kişiler Yaokai Şehri'nin kapısına destek olmak için gönderilmişlerdi. Yeni gelen kuvvetlerle birlikte şehrin kapısında altı bin destekçi ve iki bin İntikamcı Birliği askeri vardı. Haru kapının savunmasını Burian'a bırakarak İntikamcı kalesine geri döndü. Savaş planları çok daha önceden hazır olduğu için Yaokai Şehri'nin dört halkası ve kapısı hızlıca ele geçirilmişti.

Haru kalenin iki bin askerle korunacağından emindi. Bu savaşta kayıplar vereceklerinin farkındaydı.

Fakat Yaokai Şehri'nin kapısı düşmezse bu savaşı kazanırlardı. Haru'nun tek çekindiği şey Yaokai Şehri'nin giriş kapısının düşmesi ve iki grubun arasında kalmaktı. Bu durumda hepsi kaybederlerdi. Kale ne kadar güçlü olursa olsun bir noktadan sonra dışarı çıkmaları gerekecekti.

Haru bu savaşı kesin olarak kazanmak istiyorlarsa meydan savaşı yapmaları gerektiğini biliyordu. Hatta birinci halkanın kapılarını tutan bin kişi ile düşman ordusunun etrafını çevreleyip bu savaşı kazanabileceğini düşünüyordu. Fakat her planda aksilik çıkma ihtimali olduğu için bundan emin olamıyordu. Şehrin kapısında ki sekiz bin kişilik kuvvet birinci halkada ki savaş bitene kadar kapıyı tutmak zorundaydı.

Ko-HaruHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin