Birinci Kitap ( Sürgün ) Bölüm 31 - Gökyüzünün Yedi Katı

6.4K 697 35
                                    

Bu bölüm yorumlarda firsti alan kişiye ithaf edilmiştir.

( Bölüm 31 - Gökyüzünün Yedi Katı )

Bilge Sansomar'ın mırıldandığı büyü bittiği anda Haru kendini ortasında büyük bir göl olan yeşil bir ormanda buldu. Az öncesine kadar oldukça sıcak bir çölde yaşlı bir bilgenin sınavına girecekti. Bunları hatırladığı anda bulunduğu ortamı daha titiz bir şekilde incelemeye başladı. Çünkü sınav her neyse burada olacağı kesindi. Haru her ihtimale karşı bilmediği bu yerde kötü bir duruma düşmemek için Wulkar'ı boyutsal yüzüğünden çıkartarak eline aldı ve kaynak enerjisi ile kullanılabilir hale getirdi.

Haru ormanın içine dalarak bilmediği bir yöne doğru ilerlemeye başladı.

Ormanın içlerine girdikçe kaynak canavarları ile karşılaşmaya başlamıştı. Ormanda kaybolmayı önemsemiyordu. Bilge Sansomar onu böyle bir yere gönderdiğine göre belli ki birşeyi ele geçirmesi gerekiyordu. Bu şey istediği tekniğin kendisi bile olabilirdi.

Onun için gerekirse tüm ormanı hafıza sarayı sayesinde haritalandıracak ve bulması gereken şey neyse onu bulacak ve sınavı geçecekti. Fakat bilmediği şey bunun sadece bir başlangıç olduğuydu. Bilge Sansomar'ın sınavı tıpkı tekniğin adı gibi yedi kattan oluşuyordu. İlk kat yer ile gökyüzünün birleştiği yerdi. Bu kat geçilirse gökyüzüne doğru gittikçe yükselen altı katı geçmesi ve en son katta ki tekniği koruyan koruyucuyu yenerek tekniği alması gerekiyordu. Aksi halde sınava katılan yüzlercesi gibi canından olacaktı.

Haru yaklaşık beş günlük bir sürede ormanın en ufak noktasını bile haritalandırmasına rağmen bulması gereken şeyi hala bulamamıştı.

Başta işinin kolay olacağını düşünürken aslında o kadar kolay olmadığını anlamıştı. Ormanda ki kaynak canavarlarını Wulkar sayesinde tek tek öldürmüş ve hepsinin enerji kristalini almıştı. En sonunda başladığı noktaya geri dönmüştü.

Önünde ki göle bakarak derin düşüncelere dalmıştı. Neyi eksik yaptığını bulmaya çalışıyordu. O sırada gölün kendisi dikkatini çekti. Bütün ormanda başka tek bir su kaynağı olmamasına rağmen tam ortasında büyük bir göl vardı. Haru biraz düşününce bu göl hariç ormanın her tarafını araştırdığını düşündü. Hemen elinde ki Wulkar ile gölün içine atladı. Gelişmiş duyuları sayesinde gölün dibini taramaya başladı.

Göl göründüğünden daha derindi. Haru nefesini hesaplayamadığı kadar uzun bir süre tutarak gölün en derin kısmına inmeyi başarmıştı.

Dipte ki kumları eşeleyerek kumların altına gömülmüş olan birşeyi aramaya başladı. Fakat hiç beklemediği anda arkasında oluşan beyaz ışıklar saçan bir portal onu içine doğru çekmeye başladı. Haru portala karşı koyamadan içine çekilmiş ve sınavın ikinci katına geçmişti.

Bilge Sansomar yüzünde memnun bir ifade ile "Aferin evlat, sonunda çözdün. Yükselmek için önce alçalmak gerekir" dedi. Haru bu sözleri kafasının içinde duyduğu zaman oldukça şaşırmıştı. Bilgenin sesi Kadim Azarath'ın sesiyle kıyaslanamayacak olsada kendine has bir ürkütücülüğe sahipti. Haru portaldan geçtiği anda bir dağın zirvesinde olduğunu anladı.

Zirvenin elli metre altında beyaz bulutlar olduğu için yer gözükmüyordu.

Haru'nun tek görebildiği her yönde olan bembeyaz bulutlardı. Dağın zirvesi bulutların üstündeydi. Haru sırf bu yüzden dağın gerçekten çok yüksek olduğunu anlamıştı. Zirvenin en uç kısmı beş metrelik bir yüzeyi bulunan sivri bir noktadaydı. Haru beş metrelik yüzeyin üstündeydi.

Ko-HaruHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin