Bu bölüm yorumlarda firsti alan kişiye ithaf edilmiştir.
( Bölüm 34 - Kırmızı Çizgiyi Aşmak )
Ko'ların hepsi Haru'nun kendilerine savaş açtığını duyduklarında neye uğradıklarını şaşırmışlardı. İçlerinden birinin onlara karşı savaş açabileceğini asla tahmin edemezlerdi. bu haberler kraliyet ailesine ulaştığında Haru'nun babası öfkeden deliye dönmüştü.
İçinde ki Ko ruhunun bütün öfkesi ve kibri bir anda uyanıvermişti.
Sırf güçsüz diye onu dış evrenlerin çok uzak bir kısmına sürgün gönderdiği oğlunun gün gelip karşısına dikileceğini tahmin bile edemezdi.
Ko'lar Haru'nun babasıda dahil olmak üzere kendilerine açılan savaşı duyduklarında bunu zerre kadar umursamamışlardı. Onlar için bu haber sadece üzerinde bir kaç tartışma yapabilecekleri basit bir konudan ibaretti. Haru'nun Ko'lar için tehdit oluşturduğu söylenemezdi.
Sonuçta bütün Ko'lar Haru'nun güçsüzlüğü yüzünden sürgüne gönderildiğini biliyorlardı.
Bütün bu gelişmelere rağmen aradan geçen bir kaç aylık sürede Haru'nun yaptıkları Ko'lar üzerinde tedirginliğe sebep oldu. Haru onlarla teke tek savaşmak yerine kendisine müttefik topluyordu. Bu haberler Ko kralına yani Haru'nun babasına ulaştığı sırada Haru çoktan Direniş İttifağı'nı kurmuştu. Başta onlar için hiç bir tehdit olarak görmedikleri Haru ortaya çıkardığı Direniş İttifağı ile bir anda büyük bir tehdit haline gelmişti.
Bu gelişmelerin üzerine Ko kralı tıpkı oğlu gibi bir ittifak toplayarak ismini Kurtuluş İttifağı koydu.
İttifağın niyeti ismindende belli olduğu gibi fazlasıyla açıktı. Onlara sıkıntı çıkaran herkesten kalıcı olarak kurtulmayı hedefliyorlardı.
Direniş İttifağı gittikçe büyüyerek Ko'lar için oluşturdukları tehdit seviyesini arttırıyorlardı. Bu yetmezmiş gibi her evrende ve her boyutta Ko sömürge istasyonlarına saldırılar düzenliyorlardı. Kurtuluş İttifağı şimdiden önemli miktarda üssünü ve kontrol bölgesini kaybetmişti.
Ko'lar gezegenlerinde biriktirdikleri zenginlik ile dışa bağımlı olmadan bir kaç yüz asır boyunca hiç bir sıkıntı çekmeden yaşayabilirlerdi.
Fakat açgözlülükleri ve kibirleri yüzünden bu kayıpları kabul etmeleri mümkün değildi.
Ko kralının üzerinde ki baskı bu kayıplar yüzünden artarken hala Direniş İttifağı'na karşı doğrudan bir saldırı emri vermemesi bir çok Ko'nun kralı sorgulamasına yol açmıştı.
Fakat bilmedikleri şey sadece Ko kralının ve bir kaç Ko generalinin bildiği gizli bir uzay filosunun saldırı için yola çıkmış olmasıydı. Ko kralı güvenlik önlemlerini en üst seviyeye çıkarmıştı. Bu yüzden bu uzay filosunu bilen kişilerin sayısı parmakla sayılabilecek kadar azdı.
Ko kralı oğlunun yaptıkları yüzünden öfkeden deliye dönmüş ve bu öfkesini sarayının altında ki zindanlarda tutulan binlerce köleden çıkarmıştı.
Hiç bir suçları olmayan bu köleler çeşitli işkenceler ile acı çektirilerek öldürülmüştü.
Kralın öfkelendiği zaman yapmayı en sevdiği şey kölelere işkence etmek ve yeni işkence metotları bulmaktı. Kölelere işkence ettikçe kibrini ve egosunu tatmin ediyor bu yüzdende rahatlıyordu. Fakat Haru'nun gün geçtikçe artan saldırıları karşısında o kadar çok öfkelenmişti ki kısa süre sonra zindanlarında işkence edebileceği köle bulamaz olmuştu.
![](https://img.wattpad.com/cover/79384146-288-k897698.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ko-Haru
FantasyHer bölüm 2000 kelimedir. Light Novel türünde yazdığım üçüncü hikayemdir. Bilinen bütün evrenlerin yöneticisi olan Ko Hanedanı'nın genç prensi Haru on sekizinci yaş gününde Kutsal Güç Testi'ne girer. Test sonucuna göre Ko Hanedanı'nda uygun bir...