Ko-Haru

Üçüncü Kitap ( İntikam Yolunda ) Bölüm 23 - Halef Olmak

Bu bölüm yorumlarda firsti alan kişiye ithaf edilmiştir.

( Bölüm 23 - Halef Olmak )

Haru'nun İnsan Lordu tarafından kendisine uygulanan Demir Beden tekniği yüzünden bilinci kısa bir süre için açılsada sonradan yeniden kapanmıştı. Bu sırada Dokuz Yıldız Boyutu'na kabul edilen kişilerin hizmetçileri beşinci gezegene doğru yola çıkmışlardı. Bazı kişilerin binlerce hizmetçisi ve kölesi olmasına rağmen aralarında en çok dikkat çekenleri Haru'nun yanında getirdiği Sylon'lardı.

Diğer hizmetçilerin hepsi ortak bir ulaşık aracı kullanmalarına rağmen Sylon'ların her birinin kontrol ettiği bir Vyonger Yıldırımı gemisi vardı. Bu gemiler görünüş itibari ile çoğu uzay gemisinden küçük olsalarda bir araya geldiklerinde ortaya çıkardıkları ihtişam yadsınamazdı.

Bu yüzden Sylon'lar bir çok kıskanç bakışa mağruz kalıyorlardı.

Yinede her birisi Qashy liderliğinde ağır eğitimlerden geçmişti. Aldıkları casusluk eğitimlerinden sonra böyle basit bir konu karşısında kontrollerini kaybetmeleri mümkün değildi. Haru'nun yönlendirmesi ile aldıkları bazı eğitimler yüzünden kırılmaz bir iradeleri vardı.

Hiç bir işkence altında konuşmaları mümkün değildi. Çünkü şeytanın bile aklına gelmeyecek yöntemlerle çeşitli işkencelere maruz kalmışlardı. Bu işkenceler sonucunda hem acı eşikleri yükselmiş hemde hiç bir işkence altında sır vermeyecek hale gelmişlerdi. Haru teşkilatını ve Sylon'ların geleceğini korumak için çok tercih etmesede bu tarz önlemler almak zorundaydı.

Ortaya çıkacak en ufak bir bilgi onlara olağanüstü düşmanlar kazandırırdı.

Daha yeni yeni gelişmeye başlayan Sylon medeniyeti böylece başlamadan son bulur ve bu düşmanlar tarafından yok edilirdi. Bu ne Haru'nun ne de Qashy'nin işine gelirdi. Bu yüzden bazı aşırı yöntemleri kullanmak zorunda kalmışlardı.

Sonuçta bu beş yüz Sylon düşman olarak görülen kişilerin yanında casusluk yapacaklardı. Başlarına ne geleceği belli değildi. Her an herşey olabilirdi. Bu yüzden her birisi burunlarına yerleştirilen bir mekanizmaya sahipti. Bu mekanizmaya kendi istekleri ile kaynak enerjisi gönderdikleri anda bütün bedenlerini ortadan kaldıracak kadar güçlü bir patlama ortaya çıkıyordu.

Bu mekanizma ancak son çare olarak düşünülmüştü.

Casus olmayı seçen Sylon'lar içine girdiklerin tehlikelerin farkında olmalarına rağmen bir an bile tereddüt etmemişlerdi. Her birinin içinde onları köleleştirenlere ve kullananlara karşı duydukları derin bir öfke ve intikam ateşi vardı.

Bu sayede içinde bulundukları evrende Sylon'ların gücünü herkese gösterecekleri günler yakındı. Her birisi buna kalpten inanıyor ve o gün için yaşıyorlardı. Önceden anlamsız olan hayatlarına kattıkları bu yeni anlam ile oldukça keskin bir silah haline gelen bu Sylon'lar düşmanları için çok büyük bir tehditin habercisiydiler. Hizmetçilerin oluşturduğu konvoy beşinci gezegene iniş yaptıklarında bir sorunla karşılaştılar.

Dokuz Yıldız Boyutu'na üye olan kişilerden bazıları hizmetçi oldukları gerekçesi ile yanlarında efendileri yokken onları gasp etmeyi istediler.

Bu yüzden uzay gemileri gezegene iniş yaptığı anda etraflarını kuşattılar. Onlara göre hizmetçiler tek bir hareketle ortadan kaldırabilecekleri çöp parçalarıydılar. Fakat bilmedikleri şey o hizmetçilerin arasında Haru'nun emrinde olan Sylon'larında olmasıydı.