Bu bölüm yorumlarda firsti alan kişiye ithaf edilmiştir.
( Bölüm 28 - Yol Arkadaşı )
Köyün üzerinde gittikçe yükselmeye başlayan lanet yüzünden Haru yanında ki insanlarla birlikte geriye çekilmek zorunda kaldı. Siyah lanet büyüsünün baskısını Haru dahil hepsi hissedebiliyordu. Bu lanet büyüsünün içinden sanki hiç bir baskı yokmuş gibi Hotaru Lin ifadesiz bir suratla çıktı. Haru köyün tamamen yok olduğundan emindi. Böyle güçlü bir baskıyı uzakta olmalarına rağmen hissediyordu.
Büyünün içinde kalanların durumunu düşünmek bile istemiyordu. Bu baskı insanı hemen öldürmezdi.
Fakat uzun süre acı çekerek yavaşça ölmesine neden olurdu. Haru kurtulan insanlardan birisini bilgi almak için bir kenara çekti. Bu yolculuğa hazırlıksız bir şekilde çıktığı için Doğu Aslan Krallığı hakkında ki bilgileri oldukça yetersizdi.
Sadece Doğu Aslan Krallığı'nın başkentine İnci adının verildiğini biliyordu. İnci Başkenti Doğu Aslan Krallığı'nın en önemli şehiriydi. Haru bu şehir hakkında bazı yüzeysel bilgilere sahip olsada bu bilgiler yetersizdi. Bunun için kurtardığı insanlardan biraz bilgi alması gerekiyordu. Kenara çektiği otuzlu yaşlarının sonuna yaklaşmış ve iyice çökmüş olan adamla kısa bir konuşma yaptı.
Bu konuşma sonucunda Doğu Aslan Krallığı ile ilgili belli başlı şeyleri öğrenmişti.
Öğrendiklerinden sonra kendine daha kapsamlı bir yol planı yapmıştı. Yola çıkmayı çok istesede Hotaru Lin gibi büyük bir soruna sahipti. Hotaru Lin'nin güçlü olduğunu bilsede yanlış ellere geçmesini göze alamazdı. Bildikleri oldukça önemliydi.
Ayrıca uzun süredir mağaraya hapsedildiği için gezegen ile ilgili tecrübesi ilk kez bu gezegene geldiğinde sahip olduğu tecrübeden biraz daha fazla olabilirdi. Bunun için Haru Hotaru Lin'i yalnız bırakamazdı. Aslında içinde bir yerlerde Hotaru Lin'i yalnız bırakmamak için bulduğu tüm bu nedenlerin kabul etmek istemeyeceği bir şeyi saklamak için bahane olduğunu biliyordu.
Hotaru Lin Haru'nun yanına geldi. İkisi arasında süren derin bir sessizlik vardı. Bu sırada bir süre onları izleyen insanlar sıkıldıkları için teşekkür ederek yanlarından ayrılmaya başladılar. Çok kısa sürede Haru ve Hotaru Lin başbaşa kaldılar.
Hala aralarında derin bir sessizlik hüküm sürüyordu. Haru Hotaru Lin'e kendisiyle birlikte gelmesini nasıl teklif edebileceğini düşünüyordu.
Her soruna çözüm bulan hafıza sarayı ve analiz yeteneği şimdi hiç işine yaramıyordu. Hotaru Lin ise Haru'dan ayrı yollara gitmelerini anlatan bir konuşma dinleyeceğini düşündüğü için sessizdi. İçinde kendini bu ana hazırlamaya çalışıyordu. Dışında ise sert yüz ifadesini koruyordu.
Haru gittikçe uzayan sessizliğe daha fazla tahammül edemeyerek doğrudan "Benimle gelir misin" dedi. Hotaru Lin o ana kadar kendini kötü seçeneğe hazırladığı için bir anda Haru'nun ağzından benimle gelir misin dediğini duyduktan sonra tek yapabildiği şaşkınlıktan dolayı bir "Ha" sesi çıkarmak oldu. Haru Hotaru Lin'in yüz ifadesini görünce onunla eğlenmek için eline bir fırsat geçtiğini anladı.
Fakat bu fırsat hiç beklemediği bir şekilde bozulmuş oldu.
Çünkü Hotaru Lin ona "Seninle gelmek mi? Nereye gideceğiz? Neden benle gitmek istiyorsun? Gideceğimiz yer ne kadar uzak? Benimle dalga geçmiyorsun değil mi? Eğer öyleyse sana yapacaklarımı görmek istemezsin. Ay ne diyorum ben" dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ko-Haru
FantasiaHer bölüm 2000 kelimedir. Light Novel türünde yazdığım üçüncü hikayemdir. Bilinen bütün evrenlerin yöneticisi olan Ko Hanedanı'nın genç prensi Haru on sekizinci yaş gününde Kutsal Güç Testi'ne girer. Test sonucuna göre Ko Hanedanı'nda uygun bir...