Birinci Kitap ( Sürgün ) Bölüm 27 - Kralın Adamı

7.3K 729 39
                                    

Bu bölüm yorumlarda firsti alan kişiye ithaf edilmiştir.

( Bölüm 27 - Kralın Adamı )

Haru kralın sözlerinden sonra belirgin ölçüde rahatlamıştı. Kral tamda tahmin ettiği gibi bağlılığını bildirdiği için onu desteklemişti. Üstelik Yaokai Şehri'ninde içinde olduğu bölgeyi ona ve birliğinin yönetimine verecekti. Ayrıca ordu için ihtiyaç anında elli bin asker istemesi aslında İntikamcı Birliği'nin gelişmesini istediğini gösterirdi. Krallığa bağlı oldukları için kraldan alacakları destek altınıda işin cabasıydı.

Kral böyle bir altından bahsetmese bile Haru kralın onlara parasal yönden yardım yapacağını biliyordu.

Hemen izin isteyerek kralın çadırından çıkmış ve bu haberi Ayzu ve Burain ile paylaşmıştı. Artık bütün kaynakları onlara ait olan büyük bir bölgeye sahiplerdi. Haru sağ kalan dört bin adamını Yaokai Şehri'ne yolladı. Artık şehir resmi olarak onlara aitti.

Savaşın izleri aradan geçen bir hafta ile birlikte Yaokai Şehri'nden silinmişti. Kral ertesi gün Haru'ya birliğini geliştirmesi için yüz milyon altınla birlikte birde onlara ait olan bölgenin haritasını vermişti. Yaokai Şehri'nden itibaren güneye doğru elli kilometrelik bir alana sahiplerdi. Yaokai Şehri bu alanın merkezinde kalıyordu. Haru kralın ve Kızıl Birlik ordusunun Yaokai Şehri'nin önünden ayrılmasının ardından kendilerine ait olan elli kilometrelik alanın sınırlarına surlar örmüşlerdi. Bu surlar tıpkı kalelerinde ki gibi yüz metre genişlik ve yükseklikteydiler.

Elli kilometre genişliği otuz kilometre eni olan alanın sınırlarına sur yapımının bitmesi beş ayı bulmuştu.

Bu sırada Yaokai Şehri tekrar düzene girmişti. Kralın verdiği altınlar sayesinde maddi anlamda bir sıkıntı yaşamıyorlardı. Bu beş ayda sürekli yeni askerler eğiterek yirmi bin kişiye ulaşmayı başarmışlardı. Tabi ki bundan kralın resmi birliği olmalarıda önemli bir etkendi.

Krallığın dört bir yanından birliğe katılmak isteyen onlarca insan ve çeşitli mal satmak isteyen tüccarlar Yaokai Şehri'ne akın ediyorlardı. Bu sayede şehrin gelirleri önemli ölçüde artmıştı. Haru bölgelerinin sınırlarına yapılan sur bittiği zaman surların arkasında kalan kısıma krallığın her tarafından çalışacak çiftçiler çağırmıştı. Surların arkasında kalan verimli araziler kısa sürede tarlaya ve hayvan çiftliklerine dönüştürülmüştü.

Bu sayede gelirleri önemli ölçüde artacaktı. Haru bir an önce İntikamcı Birliği'nin gücünü arttırmak için elinden geleni yapıyordu.

İlk önceliği krala söz verdiği gibi elli bin askere ulaşmaktı. Yapılan yüz binlerce başvuru olmasına rağmen testi geçemeyenleri birliğe kabul etmiyordu. Çünkü bu birliğin gücü birbirlerine olan bağlılıklarından geliyordu. Yaokai Şehri'nin içine ölen arkadaşları için bir anıt bile yapmışlardı.

Haru birliğin maddi anlamda gelişmesi için Yaokai Şehri'ni bir askeri şehirden neredeyse bir ticaret şehrine dönüştürmüştü. Ticareti he anlamda desteklemiş ve vergileri diğer şehirlere göre olabildiğince az tutmuştu. Bu yüzden kısa sürede çevre krallıklarda dahil çeşitli yerlerden ticaret kervanlarının en çok uğradığı yerlerden biri Yaokai Şehri olmuştu.

Kral adamları sayesinde İntikamcı Birliği'nin yaptığı herşeyden haberdar oluyordu. Kısa sürede bu kadar gelişmeleri bile kralın ne kadar doğru bir karar verdiğinin göstergesiydi. Kralın desteğini kaybeden ve öfkesini kazanan Kızıl Birlik ise zor günler yaşıyordu.

Ko-HaruHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin