İkinci Kitap ( Krallık Savaşları ) Bölüm 23 - Uyanış

5.8K 578 161
                                    

Bu bölüm yorumlarda firsti alan kişiye ithaf edilmiştir.

( Bölüm 23 - Uyanış )

Haru Naman Sarayı'na doğru çıktığı yolculukta aklına takılan ilginç bir düşünce ile meşguldü. Yavaş ama kararlı adımlarla hedefine ilerlerken aklının içinde yeni bir karmaşaya dalmıştı. Öldüğü günden beridir yaşadığı onca olayı düşününce aklı karışıyordu. Haru ilk kez bir şeylerin yanlış gittiğini hissediyordu. Eksik olan bir şey vardı fakat ne olduğunu bir türlü bulamıyordu.

Aklı karışık bir haldeyken ormanın içinde ki yolculuğuna devam ediyordu.

Yolculuğu sırasında hava kararmaya başladığı için kendisine güvenlibir sığınak aramaya başladı. Tek başına olduğu ve eskisi kadar güçlü olmadığı için daha dikkatli olmak zorundaydı. Bölgede yaptığı bir araştırmada ormanın iç bölgesinde bir mağara keşfetti.

Belinde ki kılıcı eline alarak mağaranın etrafını kontrol etti. Herhangi bir tehlike ile karşılaşmayınca mağaranın geniş kapısından içeri girdi. Yanında ki malzemeleri ve topladığı dalları kullanarak küçük bir ateş yaktı. Yanında ki yemeklerden bir kısmını tükettikten sonra içine girdiği tehlikenin boyutunu bilmeden uykuya daldı. Haru mağara'nın girişinin üst kısmında sarmaşıklarla kapanan yazıları görmediği için bundan habersizdi. İçine girdiği mağara aslında yeri kayıp olan antik çağlarda manevi yükseliş için haveni topluluğu tarafından kullanılan kutsal bir mekandı.

Fakat sarmaşıklar yüzünden bunun farkında bile değildi. Haveniler antik çağlarda yaratıcıya ulaşmak için ruhsal maneviyatı güçlendirmeyi amaçlayan bir topluluktu. Sırrı yok oluşları ile birlikte kaybolan Manevi Uyanış Büyüsü'nü bu iş için kullanırlardı.

Haveniler tarafından kullanılan bu kutsal mekanda Manevi Uyanış Büyüsü'nün etkisi altındaydı.

Bu topluluk içinde bulundukları çağa göre daha ileri görüşlü olsalarda inanç konusunda oldukça katıydılar. Bir şeyi elde etmek için fedakarlık yapma inancını taşıyorlardı. Bunun için manevi yükselişe ulaşmak ve yaratıcıya daha yakın olmak uğruna geliştirdikleri Manevi Uyanış Büyüsü'ne bazı şartlandırmalar eklemişlerdi. Bu büyü kişinin uykuya dalması ile aktif hale geliyordu.

Haveniler ruhun düşünülenin aksine uyku sırasında uyandığını düşünüyorlardı.

Onların düşüncelerine göre gün içinde insan uyanıkken ruhu uykuya dalıyordu. Yine düşüncelerine göre manevi yükseliş için ruhun uzun bir süre uyanık kalması gerekiyordu. Bunun için yaptıkları büyü kişi uyuduktan sonra aktif hale geliyor ve bir daha başarılı olana kadar uyanmamasını sağlıyordu.

Ruh uyandığı zaman kişi manevi yükselişe ulaşmaya çalışıyordu. Haveniler fedakarlık anlayışlarına göre bir kişi yükselişe ulaşmadan uykudan uyanmasını imkansız hale getirmişlerdi. Ya yaratıcıya daha yakın olacaklar ya da bunu denerken öleceklerdi. İkisinin ortası onlar için mümkün değildi. Bu katı kurallar eşliğinde her haveni yirmi iki yaşına geldiğinde manevi yükseliş uykusuna yatarlardı.

Antik çağlarda haveni topluluğu bunu uzun bir süre sürdürmüştü. Fakat bütün haveniler yok olma tehlikesi ile karşılaşınca yaşlarına bakılmaksızın hepsi birden manevi yükseliş uykusuna yattılar. Bu yüzden haveni topluluğu bir günde tarihten silindi.

Haklarında bir çok hikaye anlatılsada gerçekte bilinenler oldukça azdı. Sadece beş tane kutsal mekanları olduğu biliniyordu.

Ko-HaruHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin