Caddeye çıktığımızda elimi bıraktı. İşte gerçek Kayra...
Eve doğru yürürken ikimizden de ses çıkmıyordu. Suskunluğum boğazımı düğümlerken Kayra konuştu. ''Buraya asla yalnız gelmeyeceksin.'' diye emir verdi. Başımı salladım ama o da aklımdan geçenleri anlamıştı.
''Kardeşin üzerine yemin et Karen. Ne olursa olsun asla buraya gelmeyeceksin. Asla.'' Kardeşim üzerine yemin etmek ağırdı ama o buraya gelmemi istemiyorsa ben de gelmezdim. Hem bir çöplüğe tek başıma neden gelecektim ki?
''Tamam'' dedim. ''Kardeşim üzerine yemin ederim ki buraya tek başıma gelmeyeceğim.''
Kapımın önüne geldiğimizde yüzümü iki elinin arasına alıp alnımı öptü. ''Sana yeni bir pembe bisiklet alacağım.''
Dudak büzdüm. ''Seninkinden istiyorum.''
''Hayır, pembe alacağım.'' deyince fazla üstelemedim.
''Şimdi giyin ve okula git.'' Kaşlarımı çattım.
''Sen gelmeyecek misin?'' Bana değilde evine doğru baktı. ''Hayır, işlerim var.''
''Tamam'' dedim soğuk bir şekilde ama o bunu önemsemedi ve gitti.
Paspasın altındaki yedek anahtarı aldım ve içeriye girdim. Okulun başlamasına çok az kalmıştı ve benim acilen duş almam gerekiyordu.
Koştura koştura banyoya çıktım ve üzerimdekilerden kurtuldum. Elbisemi ve iç çamaşırlarımı kirli sepetine attıktan sonra Kayra'nın siyah kapüşonunu dolabıma astım. Bu kendinin aksine sigara kokmuyordu.
Banyoya tekrar geldim ve duşakabine girip ılık suyun vücuduma nüfuz etmesini bekledim. Saçlarımı bir kere şampuanladım ve duruladım.
Alt kattan bir ses duyunca hemen suyu kapattım. Donakalmış bir haldeyken az önce duyduğum seslerin gerçek olup olmadığını anlamaya çalışıyordum. Alt katta bir şeyler kırıldı. Miğdeme ardı ardına yumruklar yiyor gibi hissediyordum.
Sessiz olmaya özen gösterirken duşakabinin kapısını açtım ve mor bornozumu giydim. Bornozun kemerini sıkı sıkı bağlarken koridora çıktım.
Ben üst kattaydım evdeki yabancı ise alt katta. Cep telefonumun alt katta kalmasına lanetler okurken ıslak saçlarımdan ritimli damlalar dökülüyordu.
Koridorun sonundaki ev telefonu gözüme ilişti. Kimsenin cep telefonunu bilmediğimden polisi arayacaktım.
Islak ayaklarım kahverengi parkeleri de ıslatıyordu.Masadaki ev telefonuna ulaşınca telefonunu şarjından ayırıp 1 ve 5 sayılarını tuşladım.
''Karen!'' Duyduğum sesle başım dönmeye başladı. Bu Emre'nin sesiydi. Anahtarı nereden bulmuştu ki?
''Okula beraber gideriz diye düşünmüştüm.'' Ses tonu alaycıydı. ''Dün gece seninle kalmama izin vermedin ya ben de davet edilmeden gelmek istedim.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Daima
AcciónGündüzün geceyi aydınlattığı gibi birbirlerine karışıp gün batımını oluşturacak iki insan... Kayra Eroğlu kendini büyük bir bilmecenin içinde bulduğunda hiçbir şeyin farkında değildi ve Karen'in bu bilmecenin cevabını büyük ölçüde tamamladığını...