ZİYADE OLSUN

°3° Ivır Zıvır

'Hadi lan ordan!'

Nesrin'in beynindeki hücre adındaki tanecikler anca bu cümleyi kurabildi. Şok dedikleri zımbırtıyı sadece market adı olarak bilen Nesrin o duyguyu tadınca haliyle bir miktar şapa oturmuştu.

Yerinden fırlayıp soluğu korkuluklarda aldığını söyleme gereği duymuyorum bile. Gözlerini şahin misali sokakta gezdirmiş ve avını evlerinin hemen dibinde bulmuştu. Hemde bir değil üç tane tank gibi av.

Kafe kapanmış, üç küheylan evin dibine tünemişti. Kendisi ikinci katta olduğu için gayet rahat duyuyordu seslerini. Gözükmemek için kafasını hafif geri çekip salık saçlarına kapşonunu geçirerek antenlerini toparladı. Pür dikkat aşağıda dönen sinemayı izliyordu.

Uğur kaşlarını çatmış Hamza ve Harun'un bakışmalarına alık alık bakıyordu. Hamza'nın kafasında bir bit yeniği döndüğü belliydi. Belli olmayan o bitin kimden bulaştığıydı.

"Ne diyon oğlum?"

Harun akıllara zarar soruyu sormuş topu Hamza'ya şutlamıştı.

"Harun nerde diyorum, yok diyo kız. Ne iş?"

Hamza'nın ellerini üzerindeki ince ceketin cebinden çıkarmaması hayır mı şer mi bilinmezdi. Lakin Uğur pekte hayır olduğunu düşünmüyordu.
Hamza'nın sorusunun ardından Uğur arkadaşının karın ağrısını anladı. Regl sancısı çekmiyordu pıtırcık, bir çeşit hazımsızlık çekiyordu. Harun'un, teyze kızını bir başına kurtçukların arasına bırakmasına takmıştı anlaşılan. Olaya ufak çaptada olsa müdahale etme gereği duydu.

"Abi kimse Nesrin'e bulaşmaz ki."

Kendi cümlesinden feyiz alan Harun'da arkasından yetişmişti. Anca ve kanca diyerekten.

"Epi topu Nesrin lan."

Uğur vurmuş, Harun öldürmüş, Hamza bi silkelenip zombi gibi dikilmişti ayağa. E haklıydıda.

"Hiç mi kansız yok meydanda Harun?"

Evet, gerçekten haklıydı. Uğur'da onay vermişti. Kansız vardı, kızda birinin akrabası bir diğerinin tanıdığıydı. Evet evet, Hamza haklıydı.

Bir yandan da, ulan başka insanlarda çalışıyordu orda, hiç biri çalışmasaydı o zaman. Ama Uğur bu ayrıntıya hiç parmak basmadı.

"Cüret edemezler."

Harun'un kasıla kasıla söylediği söz, Hamza tarafından kasıntıya uğratacak türden karşılandı. Uğur'un zihninde kırmızı neon ışıklarla yanıp sönen koca koca harflerle bezeli bir uyarı belirdi.

DİKKAT!
YIRTICI HAMZA ÇIKABİLİR!

Uğur sikilkelenip kendine geldi. E gerekliydide.

Hamza'nın sesi duyuldu. Keskin ve bir o kadar sessiz. Yılan misali sanki.

"Cüretini sikerim senin!"

Anlaşılan o ki;
'Pıtırcık sinirlenmişti.'

Uğur içten içe pıtırcık mevzusundan keyif alsa da, kızışan ortam sıcak olmaya başlamış gibiydi ve Uğur, sıcağı sevmezdi.

"Ağır ol birader."

Hamza ellerini ceplerinden çıkarınca Uğur pür dikkat hayır mı şer mi geliyor diye gözlerini pörtletti. Uğur'a ciddi ortamlar feci halde komik gelirdi. Bu sebeple içlerinde oldukları ismi her neyse, ona komedi filminin ortasındaymış havası veriyordu.

Hamza ellerini çıkarmış, Harun'a olan üç adımlık mesafesini tek adıma indirmişti. Tek elini arkadaşının omzuna atıp sertçe sıkmış ve derin nefes alıp vermişti.