ZİYADE OLSUN

°11° Şıp Şıp

"Abi bi yerde okumuştum. Çocuk kıza 'kirpiğinde yüz kırk üç tane tel var' demişti tamam mı? Heh işte bende kıza öyle dedim, salladım yani sayıyı. Manyak saymış. Hayır, yüz on yedi tane var dedi."

Uğur'un bu anlattıklarından sonra Nesrin yüzünü buruşturup bakınca Harun kuzeninin omzuna kolunu atıp umutsuz ca Uğur'a baktı. Derin bir iç çekiş eşliğinde tespitini bu sefer farklı bir biçimde dile getirdi.

"Uğur'dur ne yapsa yeridir."

"Ama bu boyut atladı ya. Artık adam boyutlar arası çalışıyo. Boyutlar arası Uğur."

Nesrin söylene dursun Uğur hala dün spor salonunda bir aydır ayarlamaya çalıştığı kızın azmini düşünüyordu.

'Kirpik saymak nedir arkadaş? Ben o kadar sabırlı kızla yapamam. Bi düşiniyim, cık yok hayır yapamam. Ne yapamamı yapmam lan!'

Uğur önündeki baharatlı makarnayla kendini karbonhidratta boğmaya çalışırken Nesrin neden kafeye geldiğini kendine hatırlatıp kuzeninin elini omzundan çekti.

"Harun abi."

Harun Uğur'u baharatla zehirlemek adına bi dünya dolu dolu çeşit çeşit kırmızı biberini, karabiberini, nanesini makarnaya koydurmuştu ama gel gör ki boyutlar arası Uğur hala nefes alıyordu. Uğur piçti, piçti arkadaş!

İçini karalar bağlaya bağlaya Nesrin'e döndü.

"Noldu?"

Nesrin kafasını Harun'un koluna yaslamış, kendi kollarınıda başını yaşadığı kola dolayıp başını Harun'u görmek için yukarı kaldırmıştı.

"Hani bu gece yolcu edicez ya bizim askeri. Bende gelsem, patladım sıkıntıdan. Söz başına bela olmicam sessiz sedasız durucam."

"Seda kim? "

Uğur kafasını kaldırıp salak salak sorunca Nesrin'e gelenler geldi.

"Kirpik sayısı yüz kırk üç olan kız. Abi bi sus ya!"

Uğur tekrar kafasını baharat yığınına gömdü. Harun kendini tutamayıp güldü. Nesrin yanaklarında sinirden domates yetiştirdi.

Harun kafasını indirip kuzeniyle göz teması kurup tam hayır diyecekken çakal Nesrin müsade etmedi.

"Bak hayır deme. Babamdan izin aldım, bu gece nöbetçi eczane biziz diye gidemiyo o."

Harun kırmak istemedi Nesrin'i ama rahatsız bi durumdu.

"Nesrin olmaz da, kız mız yok orda. Napıcaksın ki gelip?"

"Yahu nedeni yok ki, yalan mı söyliyim? Niye götlük yapıyon?"

Hani diyorum ya baştan beri her halta da bi neden gerekmez diye. Heh işte o mevzu şu cümle için geçerli değil. Nesrin'in akşam niye askeri uğurlamak istediğinin nedenini hepimiz biliyoruz.

Harun Nesrin'in isteme biçimi komik buldu. Hele son cümlesi güldürdü bizim gereksizi.

Hayret kızmadı.

Nesrin son cümlesinden pişman oldu. Tamam, kuzeni daha fazlasını hak ediyordu da şimdi söylemesi mi gerekirdi yani.

'Benim adımda Nesrin'se bu iş olmaz. Çünkü benim adım Nesrin, pöff ya!'

Nesrin umudu kesip suratsız suratsız yerinde dikleşti ve Uğur'la gitmeyi planladı. Teknik olarak Uğur Harun'dan daha fazla istediğini yapıyordu Nesrin'in.

"Git hazırlan, hava kararınca gideriz."

Nesrin'in en çok dediğini yapan Harun'du. Biraz önce aksini söylediysem dikkate almayın bi zahmet.