*33* Kıvrım Kıvrım

9.7K 552 59
                                    


İnsanların kendilerini kapatacak pek çok farklı sığınakları vardır. Kimi yemekte arar dermanı, kimi bir oturuşta iki sezon dizi izleyerek, bazen sevdiği insanların kolları arasında, çoğu zamanda uykuda...

Nesrin sığınağını uykunun içine kendini atarak buldu. Karşılaştığı adamın çaresiz bakışlarını unutamıyor, limanı Hamza'ya ulaşamıyordu. En son çare gitti kendini uykuya teslim etti.

Uykunun getirisi rüyalar genç kızı sarıp sarmalarken baş ucundaki telefon mesaj sesiyle titredi. Tabi bu kısa ses kızı uyandırmadı, uyandıramadı. Nesrin iki saat sonra uyandığında saate bakmak için eline aldığı telefonda gördü Hamza'dan gelen mesajı.

Hamza

'Bebeğim özür dilerim meşguldüm.'

Nesrin bu mesajı uyku sersemi algılayamadı. Bu adam niye böyle yumuş yumuş konuşuyordu ki? Acaba orada bir haltlar mı yemişti? İstanbul'un rüzgarına mı kapılmıştı? Nolmuştu bu adama?

Nesrin içindeki huzursuzlukla ve mesajla hesap sormanın kendisine yetmeyeceğini bildiği için direk arama yaptı. Fakat araması reddedilerek tekrar mesaj geldi.

Hamza

'sesli konuşamicam.'

Nesrin

'İnşaat alanında mısın?'

Hamza

'Kesinlikle'

Hamza'nın bu tek cevaplık halleri kızı sinir edince 'özlediim, geberdim, gel artık' demek yerine gıcık gıcık adama atarlandı.

Nesrin

'çabuk dön işim var seninle, oyalanıp durma.'

Hamza

'istersen hemen gelebilirim bebeğim.'

Bebeğim nedir yahu? Hamza'nın ağzına hiç yakışmadı ki bu sevimlilik abidesi kelime.

Nesrin

'Trabzon'a mı geldin?'

Hamza

'İstanbul'da değil misin kızım sen?'

Nesrin devrelerinin yandığını iliklerine kadar hissediyordu. Bu adam bu gün imtihandı vesselam.

Nesrin

'Kafanın dışı mis gibi güzel biliyorum da, içide mi güzel be Hamza he?'

Hamza

'Sen Trabzon'da ben İstanbul'da, düştü hayaller suya. Kızım ben vefta.'

Nesrin iyice devrelerini yakıp kavuran bu adama ardı adına mesajları yağdırdı ama körolasıca hiç birine cevap vermemiş, telefonuda kapatmıştı. Nesrin tüm bunları bir kabus olarak hayal edip hiç uyanmamış var sayıp bir tur daha uyumak üzere gözlerini yumdu.

Akşam yemeğin yemeye kalkıp tekrar uyuyan kız, sabahın altısında kalkmış gün doğumunu seyretmek için balkona çıkmıştı. Üzerinde hırkasıyla balkondaki kanepeye kurulup gökyüzüne bakarken yan kapıdan Harun girip kızın yanına oturmuştu. İki kuzen sessizce soğukta büzüşürken kendilerini bir nebze daha iyi hissediyorlardı.

Harun baş ağrısının hafiflediğini, Nesrin kalp ağrısının gerilere gittiğini hissetti. Ta ki saat sekizi vururken Nesrin'in çalan telefonuna kadar. O ses Harun'u çıldırtmış adamı içeri kaçırtmıştı. Nesrin ise tanımadığı numarayı açıpta tanıdığı sesi duyunca çıldırmıştı.

ZİYADE OLSUN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin