*20* Ayan Beyan

11.9K 734 98
                                    

Soğuk havaların Trabzon'da yatılı kalması üzerine şehirde hapşurma senfonisi koro halinde coşuyordu. Tokat atarmışcasına esen rüzgardan nasibini alanlar,  yaz mevsiminin o okşayan nemini bir an özlediklerini düşünmüşlerdi.

Bahsi geçen hapşurma korosuna kafesinde oturup ıhlamurunu yudumlayan Harun'da katılmış ve kesinlikle ortamı sevmemişti. 


"Ha ha hapşuuuoooo!"


  "Toprağın bol olsun."  


Bardaktaki ıhlamurun titrediğini, camın ona çıt diye göz kırptığını ve peçetenin parçalanma sesini duymuştu Harun. E normaldi de zaten. Bu eşyaların var oldukları süre boyunca uzun hava şeklinde bir hapşurma duymadıklarından emindi. 

Arkadaş düşman karışımı Uğur'un ettiği lafı ise hiç sallamadı. Toka niyetine saçına bile takmadı.


"Toprağın diyoruuuum bol olsuun boool!"


Uğur Harun'un kulağına eğilmiş ve var gücüyle bağırmıştı. Gelecek olan yumruğa, enseye atıcalak tokada, sövülecek sülaleye o kadar hazırlamıştı ki kendini dostu tepkisiz kalınca midesine kramp girmişti. Bu Harun olacak mal bir süredir laf sokmalarına tepki vermiyor ve hiçbir şekilde sinirlenmiyordu. Arabadan beri tuhaftı ama küste değildi. Şuan Uğur dayak yemek istediğine inanamıyordu. 

Damarlarındaki kana karışan öfkeyle kulaklarından duman çıkmaya başladı. Hasta Harun'un boğazına yapıştığı gibi kendine döndürdü ve alışılmadık şekilde sinirle bağırmaya hatta çıldırmaya başladı.


"Lan angut kızsana ulan! Bağırsana yavşak! Enseme patlatsana hayvan oğlu hayvan! Şşşt aloo sana diyorum sanaa!"


Harun içinden kolbastıyı horonu aynı anda oynuyor, bulunduğu koroya kemençe çaldırtıyordu. İntikamı kat kat sarıp Uğur'a monte ettiği için pek bir mesuttu ama dışarıdan gaza asılıp devam etti. Ahtı vardı, Uğur'u inletecekti. 

Ha birde; Uğur piçti, piçti arkadaş.


"Uğur bak işine abi hadi."


"Sinirlenmiyo bile ay ben şok. Küstün mü lan bana?"


Bu çocuk hep aynı kalacaktı malesef.

Harun arkasını dönüp giderken sesine manidar bir hava verip günün son vuruşu için gaza asıldı.


"Sana mı, tabiki hayır."


Uzaktan patronu ve gözlerinin düşmanını izleyen Jüjü içinde kıpır kıpır oynayan minik çirkef şeytancıklarına uyma gafletinde bulundu. Masadaki boş bardakları tepsiye dizerken burnundan boğa gibi nefes alan sinirli adama takılmadan edemedi. Gözlerini sildiği masaya dikip adeta lal(!) olan ağzını açtı sözü bitince gözlerini Uğur'un gözlerine dikti.


"Sinirler diyorum gerilmiş gibi."


Uğur çatacak ve kapışacak insan arıyordu. Kısaca belasını arıyordu. Buldu da.


"Yandan yandan diyorum yengeç gibi."

ZİYADE OLSUN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin