°16° El Ele

13.6K 759 67
                                    

Hani uzun süre ağlarsınız da sonra gücünüz tükenir. Ya bir yastığa sarılıp, yada bedeninizi sarmalayıp gözlerinizi boşluğa dikersiniz. Geriye kalan tek şey kulağa gelen iç çekişlerinizdir.

Nesrin yastığa da sarılmadı, bedeninide sarmalamadı. Kollarını Boztepe'de Hamza'nın giydiği hırkaya dolayıp iç çekileri eşliğinde gözlerini tavana dikti.

O günden beri sakladığı, yıkamadığı sevdiğinin hırkasını annesi olacak Ayşe kişisi yıkamıştı. Tamam. Teknik olarak koku moku kalmamıştı hırkada ama manevi koku diyede bir şey vardı yani.

Yok muydu?

Neyse karıştırmayın orasını.

Gözünü tavandan çekip hırkaya bakınca zırlama servisi tekrar devreye girip dudakları büzüldü, gözleri nemlendi ve ağlamaya başladı. Hatrı sayılır bir süre ağladıktan sonra aralık kapıdan annesi göründü.

Ayşe hanım kapının girişine dikilmiş bezgin bezgin kızına bakıyordu.

"Zırıltına devam edecesan kapıni kapat."

Nesrin hiddetle yerinde doğrulup elindeki hırkayı annesinin yüzüne yüzüne salladı.

"Kalleş kadın, kalpsiz Ayşe, acımasız ev hanımı!"

Ayşe hanımın gülesi geldi. Gülemedi. Zira kurduğu otoriteyi koruması gerekiyordu. Ama kızı şu çıldırmış haliyle çok komikti.

"Diline koyayum bi kürek fışki! Pisliğuni temizledum diye ne zırlaysın kansızin kızi? Akluna kim işedi, de bağa!"

Nesrin önce bi sustu. Burnunu kolunun tersine sildi. Sonra daha güçlü tekrar ağlamaya başladı.

Ayşe sultan mı? O aklını koparıp koparıp yemekle meşguldü. Bi tane hırkayı yıkadı diye niye ağlanırdı ki?

"Uy nenemin nenesi ben ne edeceğum?"

Ellerini başına dayayıp söylene söylene içeri giderken ütüleri görüp durdu.

"Sümüklü böcek! Güneşlikleri ütüle, ha o gözundeki sularida ütüye akıt. Ziyan olmasun."

!!TUTUMLULKTA SON NOKTA!!

Elalemin göz yaşına şiirler yazılıp elmas tanesine benzetilir, Nesrin'inkilere ütü talip.

Vay arkadaş!

<><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><>

Mızraklar işleniyor tenime.
Ben seni özlüyorum fikrimce.
Anlamsız bekleyişin sonu geldi böylece
Bekle,
Geliyorum sessizce...


Gelemedi!

Hamza bir yazar arkadaşına Nesrin için tek dizelik bir şiir yazdırmış, geleceği akşam da kıza mesaj atmıştı. Atmıştı atmasına da, e gelir gelmez hastalanıp yatağa düşmüştü bu Hamza kişisi. Ablasıyla annesi yüzünden evden de çıkamıyordu. Telefonuda yolda gelirken son anda kaptırmıştı hırsız olacak şerefsizin birine. Birde Alev tünemişti tepesine.

'Ağla anam ağla. Sen bağa ağla!'

Hamza'nın abdest tazelemesi gerekiyordu.

Nesrin her şeyden habersiz saatlerce bir haber bekliyordu ama gelmiyordu. Sanki dumanla, güvercinle haberleşiyorlardı yahu. Çıldıracaktı, yakındı.

Nesrin annesine tripli olduğu için kafeye geçmişti. Karnı açtı, kimse için aç kalmazdı. O yüzden soluğu kuzeninin kafesinde alıp mutfağa dalacakken Uğur'la Harun'u, Hamza hakkında konuşurken duyunca frene bastı.

ZİYADE OLSUN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin