***VEDA***

1.7K 56 0
                                    

                                                         4 SENE SONRA (YAZARIN ANLATIMINDAN)

              Zaman değişir.Günler haftaları,haftalar ayları,aylar yılları kovalar.Mevsimler gelip geçer.İnsanlar değişir.Zaman sizden sevdiklerinizi sevdikleriniz ise sizden benliğinizi alır.Bir sonbahar gününde üstünden yıllar geçmesine rağmen hislerinin karmaşasından kurtulamayan biri vardı.Arya.O öyle hayatı boyunca çok kişiyi sevmemişti,hayatında çok insana değer vermemiş elinden geldiği kadar insanlardan uzak durmaya çalışmıştı.Hayatında sevdiği bir kaç insan vardı onun.Abisi,annesi ve deniz gözlü adamı.Sevdiği bir kaç insan,ölmesini istediği ise bir kişi vardı.Hayatı boyunca sevgisini hissedemediği,hayatını karanlığa gömen,bütün hayallerini,umutlarını,çocukluğunu çalan baba sıfatını yakıştıramadığı adamın ölmesini istedi hayatı boyunca.İlk aşkı olması gerekirken nefret ede ede büyüdüğü adamın ölmesini istedi.İsteği de olmuştu.Bir trafik kazası,anlık bir dikkatsizlik Murat Soyder'in hayatının sona ermesine sebep olmuştu.Peki Arya hayatı boyunca tek istediği şey olmasına rağmen neden mutluluk duymak yerine karmakarışık hissediyordu?Tek istediği şey olmuştu.Neden sevinmek yerine acı çeker gibiydi?Neden karmakarışık hissediyor,duygularının içinden çıkamıyordu?Bunun tek bir sebebi vardı.O da Murat Soyder'in 4 sene önce kızına yazdığı ama Arya'nın cesaret edip de okuyamadığı mektuptu.Geçen hafta cesaret edip okuyabilmişti Arya.O mektup yüzünden ne hissedeceğini bilmiyordu...

                                                         Murat Soyder'in Mektubu                                                         

Canım kızım.Eminim sana bu şekilde hitap etmemden nefret ediyorsundur.Benden nefret ettiğini zaten biliyorum.Yüreğime ağır gelse de bu gerçek bununla yaşamaya alışmaya çalışıyorum.Seninle daha önce hiç konuşamadık.Baba kız beraber hiçbir şey yapamadık.Senin ilk aşkın olmam gerekirken,seni mutlu edip,sana yol göstermem gerekirken bunların hiçbirini yapamadım.Seni hep mutsuz ettim,defalarca kez ağlamana sebep oldum.Benim yüzümden çocukluğunu bile yaşayamadın.Anneni üzdükçe seni de üzüyordum.Annen benim yüzümden zarar gördükçe senin canın anneninkinden daha fazla yanıyordu.Annen beni her seferinde affetti,Aras görmezden geldi ama sen yaptıklarımı asla unutmadın,beni asla affetmedin ve benden nefret ederek büyüdün.Bunların hepsinin farkındayım ve senin için bir anlam ifade etmese de binlerce kez özür dilerim.Biliyorum özür dilemem kaybettiklerini geri getiremez ya da beni sevmeni sağlayamaz ama şunu bil ki güzel kızım ben seni çok seviyorum.Bu mektup ben öldükten sonra eline geçecek.Belki okuyacaksın belki de benimle ilgili her şeyden nefret ettiğin için yırtıp atacaksın bilmiyorum.Ama benim söylemem gereken ve senin de bilmen gereken şeyler var.Defalarca kez konuştum annenle.Boşanmayı ben istedim.Çünkü ona zarar vermek,onun üzülmesine sebep olmak yüreğimin kaldıracağı şeyler değil.Ama annen öyle bir kadın ki.Öyle fedakar öyle iyi bir kadın ki.Onun gibi bir meleği hak etmediğimi bilsem de o beni bırakmıyordu.Benim bile kendime inancım yokken o bana inanıyor düzeleceksin diyordu.Düzelemediğimi,daha da kötüye gittiğimi gördüğü halde bırakmıyordu beni.Çünkü o da çok iyi biliyordu ki beni hayatta tutan tek şeyin ona olan aşkım ve çocuklarım olduğunu.O yüzden bırakmadığını.Şimdi eminim ki bana kızgın bir şekilde soracaksın ''Madem bu kadar bağlıydın bize madem bu kadar çok seviyordun neden bize bunları yaşattın?'' Ben öyle aile ilişkileri çok da düzgün bir aileden gelmedim.Her şey para değildir derler ya gerçekten de öyleydi.Annem çok çalışır benimle hiç ilgilenmez babam ise evin uslu ve zeki çocuğu olan abimi çok sever beni hiç sevmezdi.Ben de onların dikkatlerini çekmek için okulda kavga çıkarır,bilerek sınavlardan düşük alırdım.Onlar ise neden böyle olduğumu sorup ilgilenmek yerine beni daha çok azarlar abimi gösterip asla onun gibi olamayacağımı söylerlerdi.Ailemin sevgisizliği yüzünden ben de umursamaz duygusuz biri olmuştum.Gençliğe adım attığım ilk yıllar içkiye alışmış sonra da bırakamamıştım.Tabi ki her kötü şey devamında kötülükleri getiriyordu.İçki beraberinde bir sürü kötü hastalığı getirmişti.En kötüsü ise içkiliyken ne yaptığımı unutuyor ve ertesi gün hiçbir şey hatırlamadan uyanıyordum.Bunu ilk zamanlar umursamasam da daha sonra insanlara içkiliyken zarar verip unutuyor oluşum durumumu tehlikeli bir hale getirmişti.Bu durumum ailemin kulağına gidince hastaneye götürdüler beni.Bir sürü psikologla seanslar yaptım hepsi tek tek benimle konuştu.Bir sürü ilaç tedavisi uygulandı ama sonuç hep olumsuzdu içkiden bir türlü vazgeçemiyordum.Beni bu hale getiren ve hayatımı çıkmaz sokak yapanlar ise ailemdi.Bu durumum yüzünden benimle ilgilenmeye başlamış olsalar da bir faydası yoktu.Çünkü onların sevgisizliğiyle büyümüştüm.Çocukluk temellerim yıkıktı benim.Sevgisiz büyümüş ve hayatımı karanlığa teslim etmiştim.Ama annen tüm bunlara rağmen beni aydınlığa çıkarmaya kararlıydı.Benim nasıl biri olduğumu bile bile evlendi benimle.Değişeceğime,beni düzelteceğine inandı.Onun için değişmeyi çok denedim ama olmadı.Ona olan sevgim,onun bana olan sevgisi iyileşmeme yetmiyordu.Dinler misin bilmiyorum ama sana benden bir nasihat olsun;Asla kimseyi değiştiririm diye çıkma yola.Çünkü insanlar değişmezler.Siz olduktan sonra annen bunun benim için bir umut olduğuna inandı.Size olan sevgimin beni değiştireceğine inandı ama olmadı.Size olan büyük sevgim bile yetmedi değişmeme.Annene her gün zarar veriyor ve bunun yüküyle yaşamak zorunda kalıyordum.Kalbim git gide ağırlaşıyor ruhum kaldıramıyordu.Hayatta en çok değer verdiğim canı için canından vazgeçebileceğim kadına zarar vermek beni öldürüyordu.Büyüdükçe siz de nefret ettiniz benden.Kalbim daha da ağırlaştı.Oğlumun benden nefret etmesi fazlasıyla acı verirken senin kızımın nefreti öldürüyordu beni.Hani derler ya babalar için kızları özeldir.Gerçekten de öyle.Annenden sonra hayatımda ki en önemli diğer kadının kızımın nefretini taşımak ölüm gibiydi.Senin nefretin çok ağır geldi bana.Gözlerime bile bakmıyorsun,nefretini saklamıyorsun.Sana haksızsın da diyemem yaptıklarımdan sonra beni sevmemek de haklısın.Ama şunu bil ki güzel kızım ben seni çok seviyorum.Sen benden nefret etsen de ben seni çok seviyorum.Sevgimi belli edemiyorum ama seni çok sevdiğimi bil.Belki hiç sarılmadım sana ama her gece uyuduktan sonra yanına gelip üstünü örttüm,saçlarını okşadım öpüp kokladım.Beni dinlemek istemediğin için geceleri uyurken geldim yanına uzun uzun konuştum seninle.Hani annen sana hediyeler alırdı ya onların hepsini ben seçtim ama benden kabul etmeyeceğini bildiğim için annene verirdim.Ben seni gizli de olsa çok sevdim kızım.Senin beni duymadığın zamanlar uzun uzun konuştum seninle.Hissetmediğin zamanlar öpüp kokladım seni.Gözlerinin bana sevgiyle bakmasını,bana sarılmanı beni severek büyümeni çok isterdim ama olmadı.Benim karanlığım senin de hayatını mahvetti.Ama çok iyi biliyorum ki o buzlar koyduğun bana nefretle bakan gözlerinin arkasında çocuksu,merhametli,iyi kalpli ve masum bir kız var.O yüzden sana benden son bir nasihat.Sakın benim gibi bir adama aşık olma.Seni çok seven,saçının teline dahi kıyamayan,seni kendinden çok seven bir adama aşık ol.Benim gösteremediğim sevgiyi sonuna kadar hissettirsin sana.Benimle yaşayamadığın çocukluğunu onunla yaşa.Elinden aldığım hayallerini,umutlarını,mutluluğu,huzuru o yaşatsın sana sonuna kadar.Benim siyaha boyadığım günlerini ışığıyla aydınlatacak bir adama aşık ol.Sen sevmesen de,inanmasan da seni çok seviyorum canım kızım.Ben bakamadım ama sen kendine çok iyi bak...                            

ZOR  (Siyah Serisi~1~)(TAMAMLANDI)  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin