Özel Bölüm 3. ***Biz Mutluluğu Hak Ettik***

1.8K 57 5
                                    

Merhaba benim siyahistlerim.Normalde bölümle ilgili açıklamayı bölüm sonunda yapardım ama bölüm sonunu bu kez biraz farklı bitirdiğim için başa almak istedim.Açıklama kısmını çok uzatmak istemiyorum ama sizleri ve ZOR'A yazmayı çok özlediğim için biraz gevezelik yaparsam kusura bakmayın :D.Evet söz verdiğim gibi 3. özel bölümde geldi.Ben çok severek yazdım umarım sizde çok seversiniz.

İYİ OKUMALAAAAR!!!

***Andaç'ın Anlatımından***

Bir insan bir insana en fazla ne kadar aşık olabilirdi?Ne zamana kadar aşk artarak devam ederdi? Eğer konu Aryaysa benim ona olan aşkım bir anlık değil ömürlüktü.Her saniye daha da bağlanıyordum ona.Aşkımın bir sınırı yoktu.İçime sığmıyor taşıyordu sevgim.Çok şey yaşadık biz.Önümüze her seferinde bir engel çıktı ama biz hiç pes etmedik.Birbirimizden vazgeçmeyi bir an bile düşünmedik.Bizim aşkımız zor günlerin acısında pişmiş şimdi de karşılık olarak güzel günleri getirmişti.Şu an karşımda ki manzaranın başka bir açıklaması olamazdı.Gözleri kapalı dudakları hafif aralık saçları yastığa dağılmış bir eli artık iyice belirginleşmiş karnında uyuyordu.Öyle bir manzaraydı ki bu saatlerce izleyebilirdim.Ama bugün oyalanmamam gerekiyordu.Normalde onu uyandırmaya kıyamasam da bugün uyanması gerekiyordu çünkü bugün onun doğum günüydü.Tabi ki de yine her şeyi onu düşünerek hazırladığım bir sürpriz düşünmüştüm ama yıllar geçse de kaybedemediğim özelliklerimden biri de onu sinir etmekten vazgeçemiyor oluşumdu.Onu tatlı tatlı kızdırmayı sonra onun kaşlarını çatıp bana bağırmaya başlamasını ben gülünce de dayanamayıp gülmesini çok seviyordum.Sadece bu değil ki ben ona dair içinde o olan her şeyi çok seviyordum.Zaten benim için bir yeri güzelleştiren etrafımdakiler olmuyordu ki benim için bir yeri güzel yapan Aryaydı.O yanımdaysa ve mutluysa benim için olduğumuz her yer en güzeliydi.Bugünde onu çok mutlu edecektim.O yüzden istemeyerek de olsa onu izlemeyi bıraktım.Her sabah yaptığım gibi önce karnına daha sonra da dudaklarına bir öpücük bıraktım.Hafifçe kımıldadı ve gülümseyerek gözlerini açtı.İşte benim için gün şimdi aymıştı. Mavi gözleri gözlerime değdi ya işte şimdi güneş doğmuştu.

"Günaydın güzelim"

"Günaydın deniz gözlüm"

"Hadi bakalım uykucu prenses uyan.Bugün acelemiz var"

Sözlerim üzerine gözlerinin içi parladı.Muhtemelen bugün acelemiz var derken doğum gününe vurgu yaptığımı düşünmüştü.Aslında doğru düşünmüştü ama bunu ona belli etmeyecektim

"Neden acelemiz var hayatım"

Gözlerinin içi parlayarak sorduğu soruya her ne kadar bugünün önemini anlatan güzel bir cevap vermek istesem de sürprizi bozamazdım.O yüzden affet beni güzelim bugün seni biraz sinirlendireceğim

"Güzelim unuttun sanırım bugün yoğun bir toplantı programı var.Gerçi ben her ne kadar senin artık işe gelmeni istemesem de sen dün yine benimle inatlaştın ya geleceğim diye.Eğer gelmek istiyorsan acele et çıkmamız gerek.Yoksa geç kalacağız"

"Nasıl yani bugün acele etmenin sebebi sadece yoğun olan toplantı programı mı?"

"Başka bir şey mi olması gerekiyordu güzelim? Eğer senin başka bir planın varsa bugün için gelme.Zaten ben de çalışıp yorulmanı istemiyorum"

"Hayır Andaç Demir başka bir planım yok.Hazırlanayım çıkalım!"

Adım ve soyadımla hitap etmesi,çatılan kaşları ve bana sinirle bakan gözleri sinirlendirme görevini başarıyla tamamladığım anlamına geliyordu.Normalde özel günlere dikkat etse de unutulmasına bu kadar tepki vermezdi.Ama o da her kadın gibi hamilelik hormonları yüzünden daha hassasdı ve bu da benim bugün fazlasıyla işime yarıyordu...

ZOR  (Siyah Serisi~1~)(TAMAMLANDI)  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin