Sabah alarmın sesiyle zar zor uyanmıştım.Dışarıdan yağmur sesi geliyordu.Kış geldiğini yavaş yavaş belli ediyordu.Hemen elimi yüzümü yıkayıp formamı giydim. Formamın üstüne siyah deri ceketimi ve siyah kısa botlarımı giydim.Çantamı alıp evden çıktım.Bugün abim okula geç gideceği için beni Ahmet Amca okula bırakacaktı.Hemen arabaya bindim.Bir süre sonra okula vardım.Hemen sınıfa girdim. Çantamı sıraya bıraktım tam deri ceketimi de çıkaracakken telefonumun mesaj sesini duydum.Çantamdan telefonumu çıkardım ve mesajı açtım.
Kimden: Bay Ego
''Çardağa gel prenses''
Aslında yağmuru izlemeyi severdim o huzur verici sesini dinlemeyi.Kış mevsiminin insanıydım ben. Yağmuru karı severdim. Ve bahçede çardakta oturup yağmuru izleme fikri çok cazip geliyordu.Hemen bahçeye çıkıp çardakta oturan Andaç'ın yanına oturdum.
''Günaydın prenses''
''Günaydın''
''Normalde sana her gün çikolata getiriyordum ama artık hava soğuduğu için çikolatanın yanına sıcak çikolatayı da ekledim.Yağmuru da sevdiğini bildiğim için seni buraya çağırdım hem sıcak çikolatalarımızı içer hem de yağmuru izleriz.''
Andaçla birlikte hem sıcak çikolatalarımızı yudumluyor hem de yağmurun huzur veren sesini dinliyorduk. Huzuru hissettim ilk defa bedenimde. Yağmurun altında yağmur gibi ferah ve huzur verici kokan bir Andaçla sıcak çikolata içiyorduk ve bu gerçekten garip bir şekilde huzurluydu.
''Evet cadı bugün ödev teslimimiz ve matematik sınavımız var ne düşünüyorsun?''
''Ödevi zaten yaptık da sınav konusu biraz canımı sıkıyor''
''Neden prenses''
''Sen bu sene geldiğin için bilmezsin normalde geometri dersine Cem Hoca gelirdi bu sene ise Erdem Hoca. Her ne kadar bütün derslerim geometri de dahil iyi olsa da Erdem Hoca zor bir adam.Tam bir not fakiri. Kalalım diye elinden geleni yapıyor sanki''
''Yani tanıdığım kadarıyla gıcık bir hoca olduğu belli ama sende zekisin sonuçta ve ben başaracağına eminim''
''Umarım''
''Hadi sınıfa gidelim artık cadı''
''Tamam''
Andaçla birlikte sınıfa çıktık.Deri ceketimi çıkarıp sırama oturdum. Daha sonra Erdem Hoca geldi ve evet ilk dersten sınavımız vardı.Kağıtları dağıttı ve gözlerini üzerimize dikti.Soruları yapmaya başladım.Yaklaşık on beş dakika sonra bütün sorularımı bitirmiştim son soru hariç.Formülü biliyordum ama soru üzerinde uygularken sıkıntı çıkıyordu. Yapamıyordum ve iyice sinirlerim bozulmuştu. Tam pes etmiş kağıdı verecekken Andaç Erdem Hoca'nın boşluğundan yararlanıp kağıdımı kendine doğru çekti. Hızla yapamadığım soruyu çözüp kağıdımı yine bana uzattı. Soruya baktığımda yaptığım hatanın aslında çok basit olduğunu gördüm.Kafamı kaldırıp Andaç'a baktığımda bana gülümseyip göz kırptı. Bende gülümsedim ve kağıdımı verdim. Benden sonra da o kağıdını verdi.Daha sonra zil çaldı.Andaç'a doğru döndüm.
''Teşekkür ederim ama yaptığın tehlikeliydi sonuçta yakalanabilirdin''
''Önemli değil. Senin bir soru için bütün gün somurtmanı izlemektense ufak bir risk almayı tercih ederim. Ayrıca kuru bir teşekkürle kurtulamazsınız hanımefendi''
''Öyle mi ne yapmalıyım peki beyefendi?''
''Bilmem onu da siz bulun hanımefendi''
''Düşünüp en kısa zamanda bulacağım beyefendi''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZOR (Siyah Serisi~1~)(TAMAMLANDI)
Novela JuvenilAndaç için Arya Bayan Karışık Arya için Andaç Bay Ego Dışarıdan bakıldığında birbirleriyle zıt iki karakter gibi görünselerde içlerinde yaşattıkları karakterler birbirinin aynı.İkisininde sorunları,karanlık geçmişleri ve güven problemleri var. Andaç...