***Umudu Kırık Kızın Deniz Gözlü Adamla Savaşı***

1.1K 66 3
                                    

Her içinden geleni söyleyemez insan.İçinden gelenleri yansıtamaz dışarıya.İstediklerini özgürce söyleyemez.Saklar içindekileri ve dışarıya bambaşka yansıtır kendini.İstediklerimizi,içimizden her geleni özgürce söylemek çok zordur.Şu anda yaşadığım durum tam olarak da bu.Aslında seslice dile getiremediğim ama en çok istediğim durumun içindeyim.Andaç'ın yanındayım.İstediğim tam olarak da bu.Onun yanında olmak ve hep onunla kalmak.Ama hayat işte istediğim bu olsa da istediğimi yaşıyor olsam da bana dışarıdan bakanlar onun yanında olduğum için mutsuz olduğumu düşünürler.Çünkü böyle yansıtmak zorundayım.Bana yaşattıklarından sonra onun yanında mutsuzmuş gibi davranmak zorundayım.Onsuz geçen bir haftanın sonunda şimdi onunlayım.Yanı başımda.Kokusu burnumda sesi kulağımda.İçim huzurla dolmuş olsa da bunu ona belli edemem.Bana yaşattığı şeyden sonra ona karşı bu kadar çabuk yumuşayamam.İçimde ki gerçek hislerimi ona karşı belli edemem.İçten içe mutluyum, huzurluyum,ona sarılmak,onu öpmek istiyorum.Kokusunu özgürce içime çekmek saatlerce konuşmak istiyorum.Ama Andaça yansıttıklarım tam tersi.Mutsuz,huzursuz gibi davranıyorum.Bana dokunmasından yakınımda olmasından rahatsızmış gibi davranıyorum.Bütün isteklerimi,aşkımı,kelimelerimi sessizliğe sarıp kalbime gömdüm.Böyle olması gerekiyor.Yaptıklarının farkına varması gerekiyor cezasını çekmesi gerekiyor.Dedim ya içimde öldürmeye kıyamadım onu ama cezasını çekmeden affedemem onu.İlk zamanlarda ki halimize döndük yine.O çabalıyor ısrar ediyor ben tepki bile vermiyorum.En azından eskiden sinirlenir onu azarlar laf sokardım şimdi onu bile yapmıyorum sadece susuyorum.Bu durum onu daha çok üzüyor.Hissizleşmem, tepki vermemem,konuşmamam,gözlerine bakmamam onu üzüyor.Belli etmemeye çalışsa da üzülüyor.Onun üzüldüğünü görmek istemiyorum ama ne kadar üzüldüğümü de anlasın istiyordum.Mutlu olalım istiyordum ama beni mahvedişini unutamadığım için ikimizi de mutsuzluğa mahkum ediyordum.Doyasıya gözlerine bakmak istiyordum,sarılmak istiyordum,yanımdan ayrılmasın istiyordum ama yaptıkları aklıma geldikçe uzak duruyordum ondan.Ben uzaklaştıkça o daha da yaklaşıyordu bana.Bazen yaklaşsın istiyordum ama aramıza duvarlar koymaktan da çekinmiyordum.Çelişkilerle dolu beynimin içi.Konu o olunca kararlarım birbirine hep zıt oluyordu.İçimden ne yapmak geçiyorsa tam tersini yapıyordum çünkü attığı tokat engelliyordu beni.O attığı tokat yüzünden isteklerimi kalbime gömüyor tam tersini yapıyordum.Gelsin istiyordum git diyordum.Affetmek istiyordum ama yapamıyordum.Her şeyi kendi eliyle mahvetmişti.Bu kadar çelişkiyle boğuşmaktan yorulmuştum.Yoruldum artık isteklerimi içime gömmekten.Direncim yavaş yavaş tükeniyordu.O da bunun farkındaydı.Eğer biraz daha kalırsam onunla dayanamazdım.Affederdim hiç düşünmeden.Unuturdum yaşattığı acıları.Ama o zaman da kendime ihanet etmiş gibi hissedecektim.Onu hemen affedersem,yaşattıklarını bu kadar kolay unutursam benliğimi kaybederdim.İşin içinden çıkamıyordum.İki gündür bu dağ evindeydik.Ve ben iki gündür bu düşüncelerle boğuşuyordum.Ben affedemem dedikçe Andaç daha çok üstüme geliyor ona karşı gelen tarafımı biraz daha yıkıyordu.İçimdeki çıkan savaşta kazanan belliydi ama ben yine de direniyordum.Pes etmeye niyetim yoktu ama gücüm de tükeniyordu.Yine kaybedeceğimi bildiğim bir savaşa bile bile girmiştim.Kazanan o olacaktı.Derinlerime kadar işlemişken,kalbimin,düşüncelerimin,duygularımın sahibi olmuşken ona karşı kazanma şansım yoktu.En küçük hücreme kadar hükmedebilen deniz gözlü adam senin kazanacağını bile bile bir savaşa girdim ama izin ver biraz daha direneyim en azından kendi benliğim için...

İki gün önce tam arabama binecekken beni kaçıran ve bu dağ evine getiren Andaçdı.Buraya geldiğimizden beri sürekli benimle ilgileniyor,sürekli konuşuyor benden bir tepki bekliyordu.Ben ise sessiz kalıyordum.Onla konuşmuyor onu umursamıyor gibi davranıyordum.Hiç pes etmiyordu ben konuşana kadar onu affedene kadar da pes etmeyecekti.İlk zamanlarda ki hallerimize dönmüştük.Ama farklar vardı.Her ne kadar belli etmese de pişmandı üzgündü.Beni mutlu etmek için mutluymuş gibi davranıyordu ama gözlerinde ki hüznü görüyordum.O konuyu açmamaya çalışsa da o konu hakkında konuşmamaya çalışsa da gözlerinde ki saklı cümleleri görüyordum.Gözlerinin ardına sakladığı pişmanlık dolu cümleleri görüyordum.Bana belli etmemek için gülse de gülüşlerine sakladığı hüznü görebiliyordum.Benim de durumum ondan farklı değildi.İlk zamanlarda ki gibi çabalarına karşı hissiz davranmak benim için çok zor oluyordu.Umursamıyor gibi davranmak canımı çok yakıyordu.Yaşadıklarıma üzülmek yerine o üzüldüğü için üzülüyordum.Onu üzgün görmeyi kalbim kaldırmıyor bunun sebebi olmak canımı daha çok yakıyordu.Her şeyin sorumlusu o olsa da benim kadar o da üzülüyordu.İkimizde kendimize değil birbirimize üzülüyorduk.O ben üzüldüğüm için ben o üzüldüğü için üzülüyordum.İkimiz de yorulmuştuk.Artık ikimiz de dayanamıyorduk.Hem çok yakındı bana hemde çok uzak.Kaldıramıyordum artık bu kadar acıyı.Her halinden de belli oluyordu ama bugün ilk defa Andaç da belli ediyordu.Karşımda ki koltuğa oturmuş bedeni burada olsa da ruhu,düşünceleri başka bir yerdeydi.Deniz gözlerinde hava kapalıydı yine.Gözleri dolu doluydu ağlayacak gibiydi.Ağlamasın diye haykırdım içimden.Ağlamasın dayanamam.Bİr kere gördüm onu ağlarken yıkıldım.Şimdi bir daha görürsem dayanamam.Bir de benim yüzümden ağlarsa toparlayamam.Ben zaten ağlıyordum sessizce.Yavaş yavaş süzülüyordu göz yaşlarım yanağımdan şimdi bir de o ağlarsa,deniz gözlerinden bir damla düşerse kalbime dayanamam.Kaldıramaz bu kadar acıyı ruhum.Onun gözlerine yağmur düşmesi en büyük acı benim için.O yüzden buna bir son vermeliyiz.Uzaklaşmalıyız bir süre birbirimizden.Sonra zaten olacaklar belli yine kavuşacağız ama şimdi değil.Şimdi olmaz.Ben daha yaşananları unutamamışken acılarım bu kadar tazeyken ruhum hala kanayıp zehrini kalbime akıtıyorken olmaz.O yüzden gitmeliyiz bu evden.Götürmeli beni buradan.Canımız yansa da yalnız kalmalıyız bir süre

ZOR  (Siyah Serisi~1~)(TAMAMLANDI)  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin