Ne kadar mutlu kalmıştım ben?Ne kadar süre mutlu olabilmiştim?1 ay, 2 ay, 3 ay ne kadar?18 yıllık hayatımda ufacık bir zaman diliminde bile mutlu olmamı çok görmüştü hayat bana.Benim asla uzun süreli mutluluklara sahip olamayacağımı yüzüme vurmuştu yine.Bunun en büyük kanıtı da şu anki durumumdu.Daha düne kadar çok mutluydum.Dün eve döndükten sonra olanlar olmuştu.Aklımda sadece hatırladığım belirli görüntüler vardı.Baba demeye utandığım adam sıfatına bile girmeyen o lanet herifin eve hiddetle girişi,anneme saldırması,annemin kanlar içindeki hali,benim çaresizliği,abimin gelişi ve hastaneye gelişimiz,Anılar hızlı geçse de izleri kalıcı oluyordu.Benim gibi bir insanın bu kadar uzun süre mutlu kalması bile fazlaydı.Benim gibi hayatı acıyla başlayan insanların hayatı acıyla devam etmek zorundaydı.Mutluluk benim için hızla gelip geçen rüzgardan başka bir şey değildi.En fazla bu kadar mutlu kalabilirdim işte.Yine en başa döndü her şey.Mutsuz olmam için bu kadar fazla neden varken benim mutluluğa tamamen kavuşmam imkansızdı.
****************
Kaç saattir buradayım bilmiyorum,ne kadardır bekliyorum bilmiyorum.Göz yaşlarım artık benim kontrolümde akmıyor.Ruhumun bütün enerjisini karanlık yanım emdi.Ağzımdan tek kelime dahi çıkmıyor.Sormak istiyorum birilerine neler olduğunu,neler olacağını.Ama içinde bulunduğum durumu,hayatımı,yaşadıklarımı sorgulayamayacak kadar bitkindim.Bu bitkinliğimi alıp götürecek,karanlığıma ışık olacak,yaralarıma merhem olacak birine ihtiyacım var.Deniz gözlü adamımı arıyor gözlerim.Şu durumda sarılmasına,ellerimi tutmasına,benimle konuşmasına ihtiyacım var.Yalandan da olsa ''Geçecek'' desin bana inanırım.Yalanlarında bile beni mutlu etmek için uğraşan adam.Şimdi neredesin?Saatlerdir arıyorum ulaşamıyorum.Birazcık toplasam gücümü o gelmese de ben gideceğim yanına.O gelmesin ben giderim.Yeter ki ben gittiğimde sarsın beni kolları.Ama burada olman lazım deniz gözlü adamım.Eğer kötü bir haber alırsam karanlığa batmadan,kendimi kaybetmeden beni kurtarmak için burada olman lazım...
2 Saat Sonra
Eğer en kötüsünü yaşıyorsanız aldığınız haber kötüde olsa iyi haber gibi gelir.Benimde şu an aldığım haber bu kadar kötü olayın içinde iyi haber sayılıyordu.Annem hayati tehlikeyi atlatmış ve normal odaya alınacakmış.Söylemesi bu kadar kolay peki ya yaşaması?Ben,biz bu kadar kolay atlatabilir miyiz yaşananları?Tam mutluyum derken tekrar başa dönmeyi atlatabilir miyim?Sözler çok kolay çıkar ağızdan ama yaşananlar o kadar basit değil.Tam her şey yolundayken,yürüdüğüm aydınlık yolda hiçbir engel yokken yine taşa takılıp en karanlığa düştüm.Bu durumu atlatabilir miydim gerçekten?Düşüncelerim arasında abimle beraber annemin kaldığı odaya girdik.Onu görmek bile göz yaşlarımın tekrar devreye girmesine yetmişti.Hani kalbinize bazı duyguların yükü çok ağır gelir ya.Annemi kaybetme korkusu kalbime bugün ağır gelmişti.Çünkü ilk defa bu kadar yaklaşmıştım onu kaybetmeye.Şimdi onu görmek, durumunun iyiye gittiğini bilmek her ne kadar bu duyguyu azaltsa da asla tamamen gitmeyecekti.Çünkü küçüklüğümden beri o duygu kalbime yerleşmişti ve ben büyüdükçe o da büyümüştü.Ve asla gitmeyecekti.Kaybetme korkusu,mutsuzluk,göz yaşı asla hayatımdan gitmeyecekti.Kan kokusu,hastane kokusu hep sızlatacaktı burnumun direğini.Üzerime yapışan çaresizlik asla çıkmayacaktı.Ve ruhumda ki siyah asla yok olmayacaktı.
**************
Annemle beraber birkaç saat daha kaldıktan sonra abimden izin alıp odadan çıktım.Annem iyileşiyor olsa da benim iyileşmem için gereken biri vardı.Bedenimi saran sıcak kollarına,gözlerime umut akıtan gözlerine,ellerimi teselli verircesine tutan ellerine,beni karanlığımdan çıkarıp kendi karanlığımda kaybolmama izin vermeyecek deniz gözlü adamıma ihtiyacım vardı.Belki o bana gelememişti,bana gelen yollardaki engelleri aşamamıştı belki de ilk defa ama bu sefer ben ona gidecektim.Eğer gitmezsem kaybolacaktım.O benim karanlıktaki tek çıkış yolumdu.Hızla hastaneden çıkıp arabaya bindim ve Andaçlar'ın evine doğru gitmeye başladım.Tam evlerinin olduğu yola dönecekken gördüğüm görüntü yüzünden bir anda frene basmak zorunda kaldım.Donup kaldım.Hiç kalbiniz ateşte yanmış,ruhunuz parçalanmış da zehri kalbinize akmış gibi hissettiniz mi?Kalan son umudumu da toparlayıp ona gidiyordum ben.Beni tekrar umutlandırsın diye.Azıcık umudum çokça sevgim vardı elimde.Ona gidiyordum eksiklerimi tamamlasın diye.O ise bunların hiç birinden haberi yokmuş gibi karşımdaki kafede Seçille sohbet ediyordu.Kalp kırıklıklarının sesini insanın bir tek kendisi duyarmış.Benim kalbim paramparça oldu sesi kulaklarımı patlattı sende duydun mu Andaç?Kalan son güvenimi,umudumu toparlayıp aşkımı da içine katıp sana bağlandım ben.Kendime verdiğim bütün sözleri unuttum,kurallarımı yıktım ve hayatımı sana bağladım.Her şeyim sen oldun içime sığmadın.Peki şimdi sana en çok ihtiyacım olduğu zaman da sen burada ne yapıyorsun?Beni çok sevdi,çok aşık,kendinden önce beni düşünüyor,her zor anımda yanımda oluyor ve bundan sonra da olacak dedim.Şimdi en zor anımda ömrümü ömrüne bağladığım deniz gözlü adamın gözlerinde boğuluyordum.Bu duyguyu şimdi hangi kelimeler anlatacak?Her seferinde sığınağım olan adam şimdi sen de böyle yaparsan ben kime sığınacağım?Acılarımı alıp götüren adam en büyük acım oldun nasıl alıp götüreceksin?Göz yaşlarımı sildim ve ellerimin titremesini durdurmaya çalışarak Andaç'ı aradım.Şu an karşımda olan ama bir o kadar uzak olan adam.Bu sefer ilk çalışta açtı telefonu
![](https://img.wattpad.com/cover/44630525-288-k226296.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZOR (Siyah Serisi~1~)(TAMAMLANDI)
Novela JuvenilAndaç için Arya Bayan Karışık Arya için Andaç Bay Ego Dışarıdan bakıldığında birbirleriyle zıt iki karakter gibi görünselerde içlerinde yaşattıkları karakterler birbirinin aynı.İkisininde sorunları,karanlık geçmişleri ve güven problemleri var. Andaç...