***Deniz Huzuru Verebilecek Biriyle Ol***

1.7K 84 6
                                    

Andaç'ın kollarında bir süre daha koştuktan sonra arabanın önüne gelmiştik.Andaç arabanın kapısını açtıktan sonra beni dikkatli bir şekilde bindirdi.Kendide arabaya bindikten sonra yola koyulduk.Yine aklına bir şeyler gelmişti aniden alıp götürdü beni.Neresi olduğunu bilmiyorum ama mutlu olacağımızı biliyorum.Onun olduğu her yer mutluluk demekti benim için.O varsa mutluydum o varsa huzurluydum.Onun olduğu yerlerde gerçekten kendim olabiliyordum.Çocukluğumu çok iyi yaşayamadım.Çok çabuk olgunlaştım.Andaç benim çocuk yanımı ortaya çıkarıyordu.Çocukken ne kadar mutsuzsam o kadar mutlu ediyordu beni.Çocukken ne kadar ağladıysam o kadar güldürüyordu beni.O benim hem bugün ki hem gelecekte ki hem de çocuk kalbimin sahibiydi.Yıllarca bir çok evde yaşadım.Bir çok ev gördüm.Hepsi dört duvar arasında mutsuzluklar ve siyahlar içinde yaşadığım evlerdi.Ama asıl evim onun kalbiymiş.O kalbini bana ev yaptı ve içini rengarenk boyadı.Şu zamana kadar hep siyah anıları olan benim şimdi rengarenk anılarım vardı.Siyah olan ruhuma gökkuşağı doğuruyordu.Biri aklınıza işleyebilir,kalbinize işleyebilir ama ruhunuza işlese onu oradan atamazsınız.En derininize işlemiştir çünkü.Çıkaramazsınız onu oradan.Andaç benim sadece kalbime,aklıma değil ruhuma da sahipti.Ruhuma işlemişti benim.Ve her gün birbirimize daha da işleyerek devam ediyorduk.İçim dışım o olmuştu.O benim içime ben onun içine bütünüyle karışmıştım.O günden güne bana ben günden güne ona benziyordum.Ve bunu en derinlerimde hissediyordum.Ruhuma işleyen kalbimde izi olan deniz gözlü adamım sen hiç gitme.

Düşüncelerim Andaçla dolmuşken araba durmuştu.Sahil taraflarına gelmiştik.Tek tük bir kaç tane ev vardı.Andaçla beraber arabadan indik.Andaç elimi tuttu ve yürümeye başladık.Bir süre yürüdükten sonra karşımıza ışıklarla aydınlatılmış taşlı bir yol ve yolun sonunda iki katlı insanın içini ısıtan ahşap bir ev vardı.Andaçla beraber taşlı yolda yürüdükten sonra evin önünde durduk.Andaç cebinden bir anahtar çıkardı ve kapıyı açtı.İçeri girdiğimde ilk başta karanlık olsa da Andaç ışıkları açmıştı.Gözlerimi birkaç kere kırptım ve gözlerimin ışığa alışmasını sağladım.Etrafı incelediğimde mavi tonlarıyla döşenmiş bir oturma odası vardı.Mavi L koltuğun yanında bir kapı vardı ve kapı mutfağa açılıyordu.Çok şirin döşenmişti.Girdiğiniz andan itibaren pozitif bir enerji saçıyordu.Kullanılan aksesuarların çoğu denizle ilgiliydi.Deniz yıldızları,deniz kabukları,gemi çapaları ve daha birçok şey.Benim gibi deniz aşığı bir insanın kesinlikle hayran olacağı türden bir evdi ama daha önemli bir soru vardı kafamda.Biz buraya neden geldik?

''Andaç neden geldik buraya?''

''Birkaç gün tatil yapacağız güzelim''

''Ben kimseye haber vermedim''

''Merak etme ben abinle konuştum''

''Peki''

Her zaman ki gibi ince düşünmüştü yine.En ince ayrıntısına kadar düşünür,yapacağı planları ince ince hesaplar öyle karar verirdi.Her ayrıntısı ben odaklıydı.Beni bu kadar düşünmesi hoşuma gidiyordu

''Peki şimdi ne yapacağız?''

''Saat geç oldu cadı üstelik yorgunuz.Şimdi uyuyalım yarın sabah seni götüreceğim bir yer var''

''Tamam''

Andaç beni elimden tuttu ve merdivenlere yöneltti.Üst kattaki odalardan birinde kalırız diye düşünmüştüm ama çatıya çıkmıştık.Çatıya bir sürü minder yerleştirilmiş bir yatak hazırlanmıştı.Yıldızlar altında uyuyacaktık.En sevdiğim şekilde.Andaçla beraber minderlerin üzerine uzandık.İkimizin üzerine de örtüyü örttü ve beni kendine doğru çekti.Şu yaşıma kadar birçok manzara görmüştüm.Çoğuna hayran kalmıştım.Ama ay ışığında yüzü parlayan deniz gözlerine yıldızlar düşmüş deniz gözlü adamım en sevdiğim manzaram olmuştu.O kadar güzeldi ki.Kafamı kolundan çekip göğsüne koydum ve ona iyice sokuldum.Güne Andaçla başlayıp günü Andaçla bitirmek.Sanırım kelime haznemde bu durumun mükemmelliğini anlatacak kelimeler yoktu...

ZOR  (Siyah Serisi~1~)(TAMAMLANDI)  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin