İçim içimi kemirirken Bayan Park'ın beni çağırmasını bekliyordum. İçeriden adım duyulunca endişe ve korkularımı bir yana bırakıp içeri girmiştim. Yemek salonunda yaklaşık 50-60 kişi vardı. Zaten önceki araştırmalardan da öğrendiğim gibi Stars house'taki yetenekler gruplandırılırdı. Toplamda 3 grup olmak üzere iyiler , daha iyiler , en iyiler şeklinde ayrılırlardı. Ve ben şu anda en iyilerin önünde duruyordum. Millet benin altın insan olduğumu bilmedikleri için çok da umursamış görünmüyorlardı. Göze batan şey ise tüm masalarda 4 kişi otururken 1 masada 3 kişinin oturmasıydı .Bayan Park bir şeyler geveledikten sonra beni o masaya yönlendirmişti. Masada 2 erkek 1 kız vardı. Erkeklerden birisi diğerine göre çok daha yakışıklı sayılırdı ama masaya oturduğumda bile suratıma bakmadığına göre gıcık bir tip olsa gerek diye düşünmüştüm içten içe. Diğer erkek en azından suratıma bakarak "aramıza hoşgeldin"demiş ve yemeğine dönmüştü. Kafamı kıza çevirdiğim an ise gözlerim yerinden çıkmak istercesine büyümüştü. Daha sonra ne yaptığımın farkına varıp normal bir hal alamaya çalıştım. Ama şu dünyadaki en iyi arkadaşım karşımdayken normal bir hal almak mümkün değildi. Daha 12 yaşındayken aile meselelerim yüzünden Ae Cha'nın yanından ayrılmak zorunda kalmıştım. O günden sonra bir daha hiç görüşememiştiniz. Ve şu anda tam karşında duruyordu. Muhtemelen beni tanımamıştı. Gayet normal olarak. Şu an ben bile kendimi tanıyamıyordum zaten. Ama asıl içimi kemiren şey 12 yıl sonra onu tekrar bulup ona sarılamamak , Jae Rim olduğumu söyleyememekti.
Birden gayet samimi bir şekilde
"Merhaba aramıza hoşgeldin. Ben Ae Cha." demişti. Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Onu çok özlemiştim. Ama kendimi toparlayıp
"Merhaba ben de Jae Rim tanıştığımıza memnun oldum. " demiştim gülümseyerek. Daha sonra Ae Cha birden
"Aaa! Bu öküzlerin adına çok özür dilerim. Ben onlar adına sana onları tanıtayım. Bu yanında oturan Chang Sun. Ana dalı makine mühendisliği. Burada gördüğün elektronik olan her şey Chang Sun'un elinden çıkmıştır. Ayrıca kendisi benim sevgilim." derken birazcık kızarıp ve devam etmişti.
"Ben Ae Cha. Ana dalım moda tasarım. Burada gördüğün herkesin kıyafetini ben tasarladım ben diktim. Diğer yanında oturan ise Jungkook. Jungkook'un anadalı ise mimarlık. Star's house'un her yerini karış karış Jungkook çizdi. Benden sana söylemesi Jungkook yakın olmadığı insanlara karşı çok gıcıktır. Kafana takma. Alıştıktan sonra ise çok tatlı bir insandır." dediğinde Jungkook dediği çocuk Ae Cha'ya kötü bakışlar atmaya başlamıştı. Ae Cha ise bunu takmayıp devam etmişti.
"Asıl dikkat etmen konu ise Jungkook'un sevgilisi So Young. Çok gıcık bir insandır. Eğer burada uzun süre kalmak gibi bir amacın varsa ondan uzak dur derim." Demişti. Ben neden diye sorarken Jungkook Ae Cha'ya
"Yaahh!! So Young hakkında düzgün konuş."dediğinde Ae Cha göz devirmiş ve tekrar bana yönelerek
"Çünkü buradaki en tehlikeli kız o. Özellikle Jungkook konusunda. Hadi benim sevgilim var yırttım ama sen bundan sonra sürekli bizimle aynı odada kalacaksın ve So young bunu kolay kolay kabul etmeyecektir. Ve gözü döndüğünde kimseyi tanımaz yani kısacası ondan uzak durursan iyi olur. " diye sorumu cevaplamıştı. Aslında bana kalsa So Young hakkında güzel bir cevap verirdim ama sıkıntı çıkarmak istemediğim için kafamı sallamakla yetinmiştim. Daha sonra masaya oturmuştuk.
Bir kaç dakika sonra Bayan Park tekrar konuşmaya başlamıştı.
"Evet çocuklar biliyorsunuz ki şu aralar kendi aranızda bir dedikodu dolaşıyor. Altın insan meselesi. Evet duyduğunuz şeyler doğrudur. Biraz Altın insandan bahsedelim o zaman. Birincisi ; altın insan şu an aranızda bir yerlerde. İkincisi altın insan müzik , dans , spor , edebiyat , organizasyon , mimari , moda , tıp , dövüş , matematik vb. konularda hepinizden daha iyi . Diğer bir soru bu insan inanılmaz güzellikte ya da yakışıklılıkta bir insan ama makyaj yaptığı için gözünüze batmıyor. Zaten bizim de amacımız bu . Sizin anlamamanız . Ayrıca buradan o kişiye sesleniyorum. Her ne olursa olsun , kime ne kadar güvenirsen güven vaktinden önce kimseye gerçeği açıklayamazsın. Ayrıca size bir bilgi altın insanı 1 hafta sonra açıklayacağız ve o zaman ana dalı müzik ve dans dalı olacak. Sizin için bu kadar bilgi yeterli. Hepinize afiyet olsun . " diyerek sahneden inmiş ve herkes yemek yemeye başlamıştı. Yemekteyken Ae Cha bana buranın düzenini anlatıyordu. Ona karşı bir hafta dayanırken zorlanacağım kesindi. Ae Cha:
"Burada kendi kıyafetin diye bir şey yoktur. Her sabah oda başkanı o gün bizim için ayarlanan kıyafeti alır ve o gün o kıyafeti giymek zorundasındır. Bu arada Bayan Park bizim oda başkanımızın sen olduğunu söyledi. Senin görevin her sabah herkesten önce kalkıp kıyafetlerimizi alıp bizi uyandırıp kahve yapman. Çok zor bir iş değil." Demişti. Aklımdan bu kıyafet konusunun saçmalığını düşünürken Ae Cha'nın
"Jae Rim acaba seni bir yerden tanıyor olabilir miyim? Bana çok yakın ve tanıdık gözüküyorsun." Demesiyle lokmalarım boğazıma dizilmişti.
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Star's House / Jungkook
Fanfiction"Hmm... Sadece öz kardeşimin gözleri önünde üvey kardeşimi becereceğim ve öz kardeşim , üvey kardeşimden hoşlanıyor. Ne kadar da hoş bir senaryo değil mi ?" Ne saçmalıyordu bu p** kurusu.
