28.BÖLÜM { Sayıklama }

3.7K 223 52
                                    


Doğalgaz sızıntısı.
Bunu da araştırdım fakat o binada her önlem alınmıştı. Borular sağlamdı. Ayrıca etrafı bantla sarılıydı. Yani gaz kendi kendine o boruları patlatamazsa , geriye tek bir seçenek kalıyor:

Bu kasıtlı bir şeydi.

Bilerek yaptılar.

Jae Rim'e zarar gelsin istediler.

Sana zarar gelsin istediler Jungkook.

Bu ikinize karşı hazırlanmış planlı bir suikasttı..."

dediği şeyler beynimin içinde dolanıyordu ve dolandıkça sinirden kızarmamı sağlıyordu. Normalde olsa aklıma ilk gelecek kişi So Young olurdu ve buradan koşa koşa So Young'a gider ve haddini bildirirdim. Ama artık işler farklıydı. Şimdi benim bir akıl hocam vardı ve şimdi o uyanık olsa bana

'İnsanları hemen yargılamamalısın Jungkook.

Kimin ne yaptığını bilemezsin.

Bazen hiç beklemediğin insanlar hiç beklemediğin şeyler yapar.

Ya birine iftira atıyorsan , iftira bir insanın en büyük acılarından biridir.'

gibi şeyler söylerdi. Zaten daha önce onunla bu konu hakkında konuşmuştuk ve o haklı çıkmıştı. Bu yüzden akıl hocamın yüzünü kara çıkartmamak için düşüncelerimi kendime sakladım. Kendi içimde o kişinin So Young olduğuna emin olsam da sesimi çıkartmadım.

Ama birini suçlamayacağım demek , bu kişinin kim olduğunu araştırıp , kanıtlayıp gebertmeyeceğim anlamına gelmiyordu. Bu fikirle birlikte ayağa kalkıp kapıya doğru adım atmaya başlamıştım ki odada duyulan sesle hepimizin kafası Jae Rim'e dönmüştü. Anlamadığım bir şeyler mırıldanmıştı. Muhtemelen sayıklıyordu ama uyanık olmasa bile sesini duymak beni annesine sarılmış küçük bir çocuk gibi sevindirmişti.

Hemen yanına gidip başucundaki koltuğa oturdum ve elini tuttum. Neden elini tuttuğumu bilmiyordum. Sadece yanında olduğumu hissetmesini istemiştim.

Yanına oturunca sayıkladığı şeyler anlaşılır şekle gelmişti. Kesik kesik konuşsa da ne dediğini anlayabiliyordum.

"Hayır...
Yapma , lütfen...
Bunu kabul edemem...
Lütfen bizi bırak ve...
Git...
Lütfen..."

Resmen yalvarıyordu. Normalde rüya gördüğünü düşünürdüm fakat bize verilen temel tıp dersinden aklımda kalan bir şey vardı:
Baygın insanlar rüya görmezler. Sadece yaşanmış şeyleri ya da hissettikleri duyguları düşünebilirler.
Yani Jae Rim'in az önce söyledikleri gerçekti. Ama ne olmuş olabilirdi ki onu bu kadar çaresiz durumda bırakacak ? Ne olabilirdi ki onun birine bu denli yalvarmasını sağlayacak ?

Ben bunları düşünürken aradan bir kaç dakika geçmişti ve bu sırada Jae Rim sayıklamayı bırakmıştı. Ben de düşüncelerimden sıyrılınca tekrar şu yangın olayını araştırmaya gitmek için ayağa kalkacaktım ki Jae Rim'in elimi kavramasıyla tekrar yerime oturdum. Bu sefer az önceki acizliğinin yerini endişe kaplamıştı. Kaşları çatık , sesi fısıltı gibi ve kesik kesik bir şekilde sayıklamaya başladı yine.

"Olamaz...
Yine aynı şeylerin olmasına izin veremem...
Prens ve Prensese bir şey olmasına izin veremem..."

Bu sefer sayıkladığı şeyler dün yaşadıklarımızla alakalıydı. Muhtemelen şu anda kendi aklında içeri girmekle meşgul olduğu için bir şeyler söylemedi. Tekrar sayıklaması için dünkü hikayemizin konuşma olan kısımlarını beklemeliydik. Ki zaten aradan bir dakika geçmeden Jae Rim tekrar konuşmaya , daha doğrusu sayıklamaya başladı.

Star's House / JungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin