"Hadi yemeğeee!!!" Diye bağırdın ve koşmaya başladın. Çocuklar neşeyle gülmeye başlamıştı. Gidip o saatte açık bir lokanta bulduğunda hemen içeri girip onları oturttun. Ve karşında Jungkook'u gördün. Muhtemelen sizi takip etmişti ama umrunda değildi. Çocuklardan birini sağına birini soluna oturtturduğunda Jungkook'ta karşına oturmuştu. Çocuklar için 2 tane bulgogi (dana etinden yapılan bir kore yemeği) söyledin. Tabakları geldiğinde büyük olan çocuk sandalyeden inip kardeşinin yanına geldi. Ona ne yaptığını sorduğunda
"Kardeşim etleri kendi başına parçalayamaz ki " dediğinde çocuklar adına çok duygulanmıştım. Ona gülümseyerek
"Tamam ben hallederim sen kendi yemeğini ye ." Dedim ve küçük olan çocuğun önündeki etleri küçük parçalara ayırıp onun ağzına götürdüm. Yemek yerken çok eğlenmiştik. Jungkook ise sadece bize öylece bakıyordu. Yemekten sonra çocukların evleri için bol bol alışveriş yaptık. O malzemelerle en az bir ay yetinirlerdi. Ama çocuklar kendi başlarına halledemezlerdi ki. Onlara bakabilecek bir akrabaları olup olmadığını sorduğumda bana eğitim için Amerikada olan bir ablaları olduğunu söylediler. Çocukları eve bıraktıktan sonra Jungkookla beraber Star's House'a doğru yürümeye başladık. Ama Jungkook benim Stars House'da olduğumu öğrenmemeliydi. Ben birden durunca Jungkook da durdu ve
"Bir problem mi var ?" Dedi.
"Şeyy aslında en iyisi ben gidip şu çocukların ablası işini bir halledeyim. " dedin.
"Ahh tabi ki o iş ... peki tamam ama ayrılmadan önce senden bu gün için özür dilemek istiyorum. Şeyy ben çocuklara birazcık sert davranmış olabilirim." Dedi. Onun bunları demesi seni mutlu etmişti. Çünkü gün boyu böyle bir öküzle aynı odada kalamayacağımı düşünmüştüm. Ama şimdi karşında özür dilemesi hoşuna gitmişti. Sen de :
" Bir daha yapmadığın sürece problem değil." dedin ve devam ettirdin. "Bence artık ayrılalım. Ben işlerimi halledeyim. Seninle bir gün geçirmek güzeldi. İyi geceler Jungkook." diyerek oradan uzaklaştın. Sende jeton yarım dakika sonra düştü. Ona Jungkook diye seslenmiştin. Ama o sana adını söylememişti ki. Aklından 'Ahh Jae Rim bir pot kırmasan olmaz zaten off inşallah fark etmemiştir.' Diye düşünüyordun.
Jungkook'un ağzından
"İyi geceler Jungkook" diyerek yanımdan ayrıldı. Bende arkasından ona gülümseyerek el salladım. Uzun zamandır geçirdiğim en güzel günlerden biriydi. Bu günü düşünürken birden aklıma bir şey takıldı. 'İyi geceler Jungkook". Jungkook ... Jungkook ... JUNGKOOK!!
Adımı nereden biliyordu ki. Ona söylemedim diye hatırlıyorum.
Keşke ben de onun adını öğrenseydim diye düşünürken Star's House'a varmıştı Jungkook. Odaya girdi ve saate baktı. 3:15... Çok uykusu vardı ve bu yüzden etrafına bakmadan kendini yatağa atıp gözlerini kapadı. Ama uyuyamıyordu. Çünkü onun aklındaki tek şey bu geceki kızdı...
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Sabah kalkman gerekenden yarım saat önce kalktın. Çünkü makyajını yapmak uzun sürüyordu. Makyajını tamamladıktan sonra Ae Cha'nın sana söylediği şeyleri hatırladın. Oda başkanının görevleri cidden basitti. Makyajın bittikten sonra öncelikle gidip kıyafetlerinizi aldın. Sonra odaya gelip herkese kahve yaptın ve milleti uyandırmaya başladın. Ae Cha kolaylıkla uyanmıştı. Ama erkekler kalkmamak konusunda çok inatçıydı. Birden aklına gelen bir fikirle
"Aaa !! Bayan Park ... Siz de mi buradaydınız" dediğim anda ikisi de yataktan fırladı. Ae Cha ve sen gülerken ikisi ellerini yıkamaya gittiler. Her sabah odanın televizyonundan ve hepinizin yatağının baş ucunda duran i-pad'den o günki kişisel programınız anlatılırdı. Herkesin programı bugün farklıydı ama erken biten bir programdı. Herkese kıyafetlerini verdim ve herkes giydikten sonra hazırdı. Kahvaltıya indik ve kahvaltıdan sonra herkes kendi işi için farklı odalara ayrıldı.
Jungkook'un ağzından
Asansörde yemek katına inerken Ae Cha ve Chang Sun'a önemli bir şey söyleyeceğimi ve yemekten sonra mimarlık stüdyoma gelmelerini fısıldadım. Jae Rim'e söylemeyecektim çünkü her ne kadar iyi bir kıza benzese de ona alışmam biraz zaman alacaktı. Kahvaltıdan sonra odama çıktım. 2 dakika sonra Ae Cha ve Chang Sun gelmişti. Ben de tüm içimi dökmeye başladım. Dün gece olanları , çok güzel melek gibi bir kızın ona vurduğunu , çocuklarla yemeğe çıkmasını , yaptıkları alışverişleri , ayrılırken ona Jungkook demesi ve Jungkook'un onu düşünmeden duramamasına kadar her şeyi anlattı. Chang Sun bir şeyler söylemeye çalışıyordu. Ama ağzından gerekli kelimeler dökülmüyordu. Ae Cha sonunda dayanamayıp sessizliği bozdu ve
"Jungkook... Tam emin değilim ama bi küçücük , şu kadarcık , azcıcık aşık olmuş olabilirsin." Dedi.
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Star's House / Jungkook
Fanfic"Hmm... Sadece öz kardeşimin gözleri önünde üvey kardeşimi becereceğim ve öz kardeşim , üvey kardeşimden hoşlanıyor. Ne kadar da hoş bir senaryo değil mi ?" Ne saçmalıyordu bu p** kurusu.
