10.BÖLÜM { Gerçekler }

6.4K 412 48
                                    

Öncelikle söylemek isterim ki Jae Rim cidden çok çok çok güzel bir kızdı. Ama asıl sorun ben onu daha önceden de gördüğüme emindim. 'Nereden tanıyor olabilirdim ki?' derken onu hatırlamamla gözlerim yuvalarında çıkacaktı.
Jae Rim .......... çocuklarin yanında beni döven kızdı.

Chang Sun'un ağzı da bir karış açıktı. Hatta sadece Chang Sun'un değil masada Ae Cha dışında herkesin ağzı açıktı. Herkesin şaşkınlığı Jae Rim'in Altın İnsan olmasındandı. Ben de şaşırmıştım ama benim asıl şaşkınlığım geçen gece bana vuran kız olmasındandı. O gecenin sabahı Chang Sun ve Ae Cha'yla konuştuğumda bana ondan hoşlandığımı söylemişlerdi. O zaman inkar etsem de şöyle bir düşündüğümde Jae Rim aşık olunabilecek bir kızdı. Aslında hoşlanabilirdim , iki gece önce çatıda bir melekle karşılaşmasaydım... Şu anda benim için önemli olan ne Jae Rim ne So Young'tu. Ne olursa olsun o yüzünü bile görmediğim kızı bulup benim olmasını sağlayacağım ve kim ise ona zarar veren bir daha onu üzemeyecek...

Asıl Jae Rim konusuna gelirsek ben şu anda sadece rol yaptığının şokunu yaşarken aklıma başka bir şey geldi. Ben dün Jae Rim'e demediğimi bırakmamamıştım. Şimdi ise onun altın insan olduğunu öğrendim. Bu demektir ki dün yaptıklarının hepsi numaraydı. Ve ben ona onca hak etmediği şey söylemiştim. Şimdi bir de bu işin içinden çık bakalım Jungkook!

Jae Rim'in ağzından

Sahnedeyken bana bakan herkesin gözleri yerinden çıkmış bana bakıyordu. Bu beklediğim bir tepkiydi zaten. Onlar bana bakarken Bayan Park da benim hakkımda onlara bilgi veriyordu. Bir süre onlara bir şeyler söyledikten sonra beni kahvaltı için yerime gönderdi. Bugünlük So Young ve Man Young da bizim masadaydı. Masaya oturduktan sonra tepki vermelerini bekledim. Çünkü onlara istemeden de olsa yalan söylemiştim. Kırılmış olabilirlerdi. Masada bir süre daha sessizlik olunca Chang Sun sessizliği bozarak konuşmaya başladı:

"Geçen gün spor salonunda gördüğüm insan da sendin değil mi Jae Rim? Bunca zamandır makyajla gezdiğine inanamıyorum. Senin için çok zor geçmiş olmalı." dedi. Chang Sun tahmin ettiğimin aksine çok cana yakın bir tepki vermişti. Ona

"Evet makyaj çok fazla olduğu için biraz zorlandım. Ama artık kurtulduğuma göre önemli değil." dedim içten bir şekilde gülümseyerek. Diğerleri de bir şey demeyince kahvaltıdan bir lokma alıp kafamı sağa çevirdiğimde Man Young'un çok ciddi ve dikkatli bir şekilde bana baktığını gördüm. Acaba o bana kızmış olabilir miydi?

"Man Young bir sorun mu var?" diye sordum. Gözlerini üzerimden çekerek önündeki çaydan bir yudum aldı ve

"Sadece çok şaşkınım. Senin altın insan olabileceğini hiç düşünmemiştim." dedi ve tekrar önüne dönüp bir şeyler mırıldandı. Ne olduğunu anlamıştım ama ne dediğini sorma gereği duymadım. Kahvaltı etmeye devam ettik. Artık son lokmalarımızı alırken Ae Cha beklenmedik bir anda konuşmaya başladı.

"Bir dakika ! Aklıma bir şey geldi. Jungkook ve So Young , acaba sizin birinden özür dilemeniz gerekmiyor mu?" dedi gözüyle beni işaret ederek. Ben dünki olay yüzünden Ae Cha'nın böyle dediğini fark edince

"Hayır bence hiç gerek yok. Sonuçta kim olduğumu bilmiyorlardı ve ben cidden o gün davranışlarımdan dolayı hak etmiştim. Yani hiç gerek yo-"

"Hayır Jae Rim! Özür dileyecekler. Özellikle sen Jungkook" diyerek lafımı kesti Ae Cha. Jungkook'a baktığımda ise sadece öylesine kafasını sallamakla yetinmişti. Kahvaltımız bittiğinde yukarı çıktık ve herkes kendini ilgilendiren odaya gitti. Ben tabiki kayıt stüdyosuna gitmiştim. Çok işim vardı. Çünkü şimdiye kadar Star's House'un müzikle çok alakası olmamıştı. Fakat benim bulunduğum yerde müziğin olmaması gibi bir şey mümkün değildi. Ve eğer müzikle bir şeyler yapacaksak buradaki tüm eski enstürmanlar değişecekti.

Jungkook'un ağzından

Asansörde Ae Cha ve Chang Sun'a biraz yanıma gelmelerini söyledim. Çizim stüdyoma geçtik. Kendimi hazırladım ve konuşmaya başladım.

"Hatırlıyor musunuz geçenlerde bir gece dışarı çıktığımda ben çocuklara kızarken bir kız bana vurmuştu sonra beraber çocuklarla gezmiştik falan ? Hatırlıyor musunuz?" Ae Cha evet demiş Chang Sun ise sadece kafa sallamıştı. Devam ettim.

"İşte o kız Jae Rim'miş." dediğimde ikisinin de gözleri ve ağızları sonuna kadar açılmıştı.
Benim ondan hoşlandığımı sanıyorlardı. Aslında evet o gece ona karşı bir şey hissetmiştim. Ama hissettiklerimin hepsi o melekle karşılaşana kadardı. Ve onlara daha meleğimden bahsetmemiştim. Ae Cha'nın aniden şokunu atlatıp bağırmasıyla oturduğum yerde sıçramıştım.

"OMG!! Jungkook şimdi sen ve Jae Rim- hoşlanmak- Jae Rim-Sen- ayy bayılıcam şimdi." dedi ve olduğu yere çömelip kendini sakinleştirmeye çalıştı. Sürekli olarak sırıtıyordu. Ancak yarım dakika sonra suratı yavaş yavaş düşmeye başladı. Ve en sonunda sanki ceset görmüşe döndü.

"Ae Cha iyi misin??" dedim. Ben sorumu sorduktan sonra derin bir nefes aldı ve devam etti.

"Jungkook-ahh... Üzgünüm ama eğer ondan hoşlanıyorsan hemen bırakmalısın. Senin ve onun iyiliği için. Jae Rim'i hepinizden iyi tanırım. Bu yüzden bana güven ve ondan vazgeç." Bunu gerçekten üzülerek söylemişti. Benim için sıkıntı zaten yoktu. Asıl benim takıldığım nokta onu bu kısa zaman içerisinde nasıl hepimizden iyi tanıyabilmesiydi.

"Hepinizden iyi tanıyorum derken ? Nasıl bizden fazla tanıyabilirsin ki onu?" diye sordum. Aldığım cevap ile bu sefer benim gözlerim büyümüştü.

"Hani benim size her zaman anlattığım arkadaşım vardı ya küçükken ayrılmıştık. Hayatımda gördüğüm en temiz insan diye anlatırdım. İşte hayatımı güzelleştiren o insan J-Jae Rim." demişti. Ben çok şaşırmıştım çünkü Ae Cha bize her zaman sadece Yoon adını vererek o eski dostunu anlatırdı ve her zaman o kadar güzel anlatırdı ki benim de öyle bir dostum olmasını dilerdim. Onun da Jae Rim olduğuna inanamıyorum. Ben bunları düşünürken Ae Cha bana endişe ile bakıyordu. Ae Cha'nın içini rahatlatmak için

"Zaten Jae Rim'den hoşlanmıyorum." dememle Ae Cha birazcık da olsa gülümsemişti. Sonra konuşmaya devam ettim.

"Çünkü başka birine aşık oldum." dedim. Ae Cha tahminlerimin aksine hiç şaşırmadan

"Jungkook Star's House'daki herkes senin So Young'tan hoşlanmadığını biliyor." demişti.

"Zaten So Young'tan bahsetmiyorum. Geçen gece çatıya çıktığımda bir melekle karşılaştım. Melek ağlayarak ' Nothing Like Us 'ı söylüyordu. Yüzünu tam görmemiştim. Ama ağladığı belliydi. Ve ben hayatımda bu kadar rahatlatıcı ve sevgi dolu bir sesi en son annemden duymuştum." dedim. Ae Cha bu sefer gülümseyerek bana baktı. So Young'u sevmediğini biliyordum zaten. Ama Ae Cha'nın büyük bir tepki vermesini beklerken sadece ağzı kulaklarında bana bakıyordu. Bir kaç saniye sonra gelen tepki beni içten içe mutlu etmişti.

"Kesinlikle sana o kızı bulacağız Jungkook."

...

Star's House / JungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin