32.BÖLÜM { Hayal kırıklığı }

3.2K 215 3
                                    


Onların konuşmaları bittikten sonra Man Young orada beklemeye devam ederken Jae Rim yemeğe inmişti. Ben de Jae Rim'in gitmesini fırsat bilerek hemen Man Young'a yaklaştım ve bileğinden tuttuğum gibi yemek katındaki lobiye indirdim. Man Young normalde benim peşimden gelmezdi ama bu sefer hiç karşı çıkmamıştı.

Lobiye iner inmez onu duvara ittirdim. Yaptığım şeyle afallasa da suratındaki o alaycı gülümse silinmemişti.

"Jae Rim'le ne konuşuyordunuz ?"

"Seni ilgilendirmez."

Düz bir şekilde istifini bozmadan söylediği şey sinirlerimi daha çok bozmuştu ve elimde olmadan Man Young'un yakasına yapışmıştım.

" NE DEMEK SENİ İLGİLENDİRMEZ !!! JAE RİM'LE ALAKALI HER ŞEY BENİ İLGİLENDİRİR ! Bunu o küçük kafana sok! Anladın mı beni ?!?!"

Ben konuştuktan sonra o gülen yüzü birden bire ciddileşti , sinirlendi ve yakalarındaki ellerimi sertçe ittirdi ve üzerime yürümeye başladı.

"Sanane oğlum sanane !! Jae Rim'le benim aramda yaşananlar Jae Rim ve benden başka kimseyi ilgilendirmez ! "

Dedikleri benim için bardağı taşıran son damla olmuştu. Yine yakalarından tutup duvara vurdum ve öyle bir bağırdım ki bina sarsıldı.

"JAE RİM'LE ARAMDA YAŞANANLAR NE DEMEK OĞLUM!! ARANIZDA BİR ŞEY VARMIŞ GİBİ KONUŞUP BENİM TEPEMİN TASINI ATTIRMA !!"

"Ne oldu Jungkook ? Yoksa sen kıskandın mı? Çünkü eğer kıskandıysan bundan sonra daha fazla kıskanacaksın. Sonuçta Jae Rim seni reddetmiş , artık sıra bana g-"

Konuşması ona kafa atmamla son bulmuştu. Bu kadar ileri gidebileceğimi düşünmüyor olmalıydı. Ama ben daha da ileri gidip yere düşen Man Young'un üzerine çıktım ve yumruklarımı gelişi güzel savurmaya başladım. Yüzü kanlar içinde kalmıştı ama artık sinirden kendimi kontrol edemez duruma gelmiştim. Zaten öfke problemim olduğunu ve kaybetmekten nefret ettiğimi herkes biliyordu.

Man Young'a vurmaya devam ederken bileğime sarılan narin parmaklarla kendimi durdurdum. Bu tabi ki O'ydu. Hiçbir zaman , Chang Sun bile beni bir kavgadan ayıramazken Jae Rim'in bileğimi tutan tüy gibi elleri donup kalmama yetmişti.

O hala bileğimi tutuyordu ama ben şu an sinir krizi geçirdiğim için arkamı dönemiyordum. Ama Jae Rim'in dedikleriyle kafam dağılmıştı.

"Chang Sun , sen Man Young'u al. Ae Cha sen de Jungkook'u al 5 dakika sonra bizim odada olun."

Bunu o kadar duygusuz , o kadar soğuk bir şekilde söylemişti ki gerçekten canım acımıştı. Bizi orada bırakıp giderken bir anlığına arkasını döndü ve bana baktı. O an gözlerindeki hayal kırıklığını gördüğümde o Man Young'a vuran ellerimi kırmak istedim.

Daha sonra Chang Sun , Man Young'u kaldırdı. Ae Cha ise hala şoktan olan bedenime destek oldu ve yukarıya çıkmak için asansöre doğru yola koyulduk.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Odaya girdiğimizde Jae Rim günlük yazıyordu. Bizim geldiğimizi duymasına rağmen bir süre daha yazmayı sürdürdükten sonra günlüğünü kilitledi ve bize döndü. Gözlerinin dolu olduğunu hepimiz görsek de o hala soğukkanlılığını sürdürüyordu.

Star's House / JungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin