15.BÖLÜM { Günlük }

5.9K 342 46
                                    


So Young da elini keseye daldırdı ve bir kağıt çekti. Suratının düşmesine aldırmayıp sonucu duymak için beklerken So Young alçak bir sesle

"Man Young " dedi. Ben sevgilisi olan biriyle dans edeceğim için kötü hissediyordum. Fakat Jungkook'un suratına küçük bir gülümseme yayılmıştı...

15 dakikadır So Young'un Sung Hocaya yalvarmasını dinliyorduk. Sung Hoca alttan almaya çalışıyordu. En sonunda artık Hye Sun Hoca sıkılmış olacak ki birden patladı.

"SO YOUNG! Seni dersten atmadan önce hemen Man Young'un yanına geç!!!" Bunun üzerine So Young mecburen yerine geçmek zorunda kalmıştı. So Young yerine geçince Sung Hoca da derin bir nefes verip ortaya çıktı.

"Evet çocuklar bugün sizlerle en baştan başlamaktansa sizi yakınlaştırmaya çalışıcaz. Çünkü tango aşkın dansıdır ve yakınlık gerektirir. Bu yüzden sonradan sorun yaşamamak için ilk olarak bu hareketleri çalışıcaz. Zaten dansta aşırı yakınlık gerektiren 3 tane hareket var." dedi. Söyledikleri beni germişti. Çünkü Jungkook'la dans edecektim. O da ben de popülerlerdendik ve bu dans sonrasında fanlar bizi muhtemelen yakıştıracaklardı. Bu da So Young'la benim aramı kızıştıracaktı. Bir süreliğine bunları kafamdan atıp dansıma odaklanmaya karar verdim. Sung Hoca:

"Hadi başlayalım Hye Sun Hocam. Arkadaşlar bugünkü ilk testiniz ağırlık testi. Tangoda erkekler kızları bol bol kucağına almak , havaya kaldırmak zorunda kalacak. Bu yüzden dansa başlamadan önce herkes eşini kaldırabiliyor mu test etmeliyiz. Şimdi tüm erkekler eşini benim yaptığım gibi kucağına alsın." dedi ve hemen Hye Sun Hocayı kucağına aldı.

Ben hala Sung Hocalara bakarken birden ayaklarım yerden kesildi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ben hala Sung Hocalara bakarken birden ayaklarım yerden kesildi. Kafamı çevirdiğimde Jungkook'un yüzüyle karşılaştım. Birden kaldırılmanın şokuyla ağzım açık ona bakıyordum. Zaten kucağında olduğum için fazlasıyla yakındık. Kafamı ona çevirdiğimde de burunlarımız arasında 2-3 santim kalmıştı. Bu kadar yakın olmamızdan çok utandım ve kafamı önüme çevirdim ve yüzüm öne eğerek saçlarımla yüzümü örtmeye çalıştım.

Jungkook'un ağzından

Jae Rim hocalara bakarken onu kucağıma almamla ağzı açık kaldı. Kafasını bana çevirince burun buruna gelmiştik. Bir an kalbimin cidden hızlandığını hissettim. O da utancından kafasını öne eğmişti. Kızarmamıştı , ama yine de yüzüme bakarken utanıyordu. Tanrım ! Çok tatlı gözüküyor ! Ona bakarken gülmeme engel olamadım. Şimdilik kıkırdıyordum ama eğer böyle durmaya devam ederse kahkahama engel olamayacaktım. Bir süre sonra ona bakıp onu utandırmayı kesip etrafa bakmaya karar verdim. Ben vücut çalışan biriydim. Jae Rim ise 40 kiloluk bir kızdı. Bu yüzden tüy gibi kolayca kaldırmıştım. Böyle saatlerce durabilirdim. Ama bazıları benim kadar şanslı değildi. Hiç kaldıramayanlar vardı. Ben etrafıma bakmak için dönünce doğal olarak Jae Rim'i de çeviriyordum. Arkamızı döndüğümüzde bir çiftin dengesini kaybedip düştüğünü gördük. Bir an için sessizlik olmuştu ama sonra ikiniz birden patlayarak kahkahalara boğulduk. Gülmeyi kesip gözlerimi açınca dünyanın en güzel gülümsemesiyle karşı karşıya kaldım. Jae Rim gözlerini kısmış , bembeyaz dişlerini göstererek gülüyordu. Gülerken omzumda duran kolu uzanarak boynuma dolanmıştı. Benim tüm gülümsemem silinmiş , hatta gerim gerim gerilmiştim. Aklıma o an bu sabah Ae Cha'yla konuştuklarımız geldi. Nedenini bilmesem bile Ae Cha'ya güvenmek istiyordum. Çok ciddi konuşmuştu. Jae Rim'e aşık olmamalıyım.

Sung Hoca ve Hye Sun Hoca sıkıntı yaşayan çiftlerle uğraşıyordu. En sonunda Hye Sun Hoca

"Çocuklar bu böyle olmayacak. Bugün herkes çıktıktan sonra siz yapamayanlar kalın. Sizinle özel olarak ilgilenelim." dedi. Sonra tekrar en öne çıkıp

"Siz de eşlerinizi bırakabilirsiniz. Diğer harekete geçiyoruz." dedi ve ben dahil herkes eşini yere bıraktı. Sung Hoca:

"Diğer harekete başlayalım." dedi ve biz de yapmaya başladık.

4 saat sonra

Hepimiz ter içinde kalmıştık. Sonunda Sung Hocanın 'bugünlük bu kadar' demesiyle mutluluktan ağlayacaktım. Hemen hepimiz odalarımıza çıkıp duş almak istiyorduk. Koşarak odalarımıza çıkıp sırayla duşa girdik. Önce Chang Sun , sonra Ae Cha , sonra ben girdim. En son olarak ise ben çıktığımda Jae Rim içeri giriyordu. Ben üstümü giyindim. Kısa sürede saçlarımı kurutup yatağıma oturmuştum , Jae Rim de duştan çıkmıştı. Üstünü giyinip yanımıza geldi ve saç kurutma makinesini prize takıp saçlarını kurutmaya başladı. Uzun , açık kahverengi saçları ıslanınca siyaha yakın bir koyu kahverengi halini almıştı. 10 dakika sonra saçlarını kurutmasını bitirince bana döndü ve

"Hadi çıkalım." dedi. Ne dediğini anlamamıştım. Sorar gözlerle ona bakarken o da anlamadığımı anlamış olacak ki

"Jungkook , hani şarkı sözlerini yazacaktık ya. Kalk da stüdyoma gidelim." dedi. O anda aklıma geldi. Bayan Park bize 12'de şarkı yazımına geçmemiz gerektiğini söylemişti. Telefonumdan saate baktığımda ise 13.45 olduğunu gördüm. 2 saat gecikmiştik. Bu yüzden hemen yerimden fırladım ve

"Hadi çabuk gidelim bu gidişle yetiştiremeyiz." dedim. O da bana gülümsedi ve eline kalın eski bir defter alıp beni takip etti.

Jae Rim Bayan Park'la biraz konuştuğunu söyledi. Bayan Park , 3 yeni şarkı yazmamız gerektiğini diğer şarkıları BigHit'den kullanacağımızı söylemiş. Ayrıca bugün bu şarkının sözlerini bitirmemizi söylemiş. Biz ise 2 saat geç kalmıştık. Bu yüzden hemen çalışmaya başladık.

"Önce şarkıdaki duyguya karar vermemiz gerek. Mutluluk mu? Hüzün mü? Aşk mı? Nefret mi? Önce buna karar vermeliyiz. Önce sen seç zaten 3 tane şarkı yazacağız bir başkasının temasını da ben seçerim." dedi Jae Rim. Ben daha aşkın ne demek olduğunu bu sabah öğrenmiştim. Bu yüzden Jae Rim'e

"Jae Rim , ben aşk nedir bilmiyorum. Belki beraber aşk hakkında şarkı yazarken bana öğretebilirsin ha? Ne dersin?" dedim. Bana şaşkın bir şekilde bakıyordu.

"Jungkook , aşk nedir bilmiyorum ne demek? Siz So Young'la sevgili değil misiniz? " dedi. Zaten Jae Rim buraya geleli çok olmamıştı. Bu yüzden bilmemesi normaldi.

"Jae Rim , evet ben So Young'la sevgiliyim. Ama aşık değilim. Bunu herkes biliyor zaten. Ben So Young ile iş ilişkisi nedeniyle anlaşmalı olarak sevgili oldum. Anlaşma aylar önce bitti ama hayranlar bizi beğendiği için çıkmaya devam ettik. So Young bana takıntılı. Onunkisi aşk değil. Benimle alakalı konularda gözü döner onun. Yapamayacağı şey yoktur beni elde etmek için. Ben onu sevmesem de o beni sevdiği için be fanlar da onayladığı için sevgiliyiz biz. Aramızda daha önce aşkla ilgisi olan hiçbir şey olmadı." dedim. Resmen tüm içimdekileri anlattım ona. O da bana şaşkın bir şekilde bakıyordu.

"Jungkook normalde şu andaki tavırların hiç hoşuma gitmiyor. Ama daha yeni yeni aramızı düzelttiğimiz için bu konuyu daha sonra konuşalım olur mu?" dedi. Bana 'tavırların hiç hoşuma gitmiyor' demişti. Sadece içimdekileri anlatarak ne yapmış olabilirdim ki? Meraktan çatlasam da hem daha aramız yeni düzeldiği için hem de şarkı yazmaya hemen başlamamız gerektiği için kafamı aşağı yukarı salladım. Ben kafamı salladıktan sonra Jae Rim elini boynuna götürdü ve kıyafetinin altında sakladığı bir kolye çıkardı. 'Madem kolye takıyor , niye saklıyor ki?' diye düşünürken ucunda bir anahtar olan kolyeyle yanında getirmiş olduğu eski defteri açtı. Sanırsam günlük gibi bir şeydi ve sayfaları çevirirken kenarlara attığı tarihleri görmemle tahminim onaylanmış oldu. Ne yazdığına bakmak için yanına yaklaştığımda defterini kapatarak bana döndü ve

"Jungkook yanlış anlama ama bu çok özel bir defter. Ae Cha'ya bile okumadığım bir defter. Bu yüzden bakmana izin veremem. Ama kişisel olarak düşünme. Sadece benin özelim bana saklı kalsın. Olur mu?" dedi. Evet kabul ediyorum , başkasının günlüğünü okumak yanlış bir şeydi. Ama Jae Rim çok gizemliydi. Hem Ae Cha'nın anlattıklarıyla hem de günlüğüyle...

Ben yanından bir kaç adım uzaklaşınca defterini karıştırmaya devam etti ben de uzaktan uzaktan , belki bir şeyler görürüm umuduyla deftere bakıyordum. Ortalardaki sayfalardan biri büyük büyük yazılmıştı. Aradan seçtiğim kelimeler ise

AŞKIM ,

ÖZÜR DİLERİM ve

PARK JAE RİM 'di...

...

Star's House / JungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin