34.BÖLÜM { Busan Faciası }

3.1K 207 8
                                    


Kahvaltıdan çıktığımızda Jae Rim hala gelmemişti. Bu durumdan rahatsız olduğum için kahvaltıdan sonra direk Bayan Park'ın odasına yöneldim. Çünkü Jae Rim Star's House'un dışındaysa illa ki Bayan Park öğrenirdi.

Bayan Park'ın odasına gelince kapıyı tıklatarak içeri girdim. Bayan Park içerde volta atarak telefona bakıyordu. Hatta birisini arıyordu ama sanırım ulaşamıyordu.

İçeri girdiğimi fark edince bana döndü ve sordu.

"Hayırdır , ne için geldin Jungkook?"

"Aaaaa , illa ki bir şey için mi gelmem gerekiyor ? Sevgili Bayan Park'ımız nasıl olduğunu görmek için gelmiş olamaz mıyım ?"

"Olamazsın."

"Haklısın , onun için gelmedim. Jae Rim sabahtan beri yok senin haberin vardır diye sana sorayım dedim."

"Ah bende bir nerede olduğunu bilsem."

Duyduğum şey beni çok şaşırtmıştı. Buralarda Bayan Park'tan habersiz kuş uçmazdı. Ama sonuçta Jae Rim altın insan , o kadar da küçümsememek lazım.

"Nasıl yani sen de bilmiyor musun nerede olduğunu ?"

"Sabahtan beri ulaşmaya çalışıyorum ama telefonuna ulaşılamıyor. Birazdan kamera kayıtları gelecek onlara bakacağım."

Zaten Bayan Park bunları söyledikten bir kaç saniye sonra bilgisayardan bir bildirim sesi geldi. Kamera kayıtları olması umuduyla ikimiz de kalktık ve bilgisayarın başına geçtik. Tahminlerimiz doğruydu. Dün gecenin kamera görüntülerinin hızlandırılmış halini yollamışlardı. Bayan Park beni de yanındaki sandalyeye çekerek videoyu başlattı.

İkimiz de film izlermiş gibi uyuyan Star's House'u izlerken çatıda bir hareketlilik fark ettim.

Evet bu O'ydu.
Jae Rim'di.

Ama hiç iyi gözükmüyordu. Ağlıyordu ve saçlarını çekiştiriyordu. Onu en son çatıda gördüğümdeki halinden daha da kötüydü.

Bir süre daha Jae Rim'in saçlarını yolmasını tırnaklarını vücuduna batırmasını seyrettik. Sanki her kopan saç telinde benim bir kemiğim kırılıyormuş gibi hissediyordum. Fakat nafile.

Bir süre sonra Jae Rim sakinleşti ve çatıdaki küçük odadan iki tane içki şişesi çıkardı. Kapağını açtıktan sonra ise hiç bardağa ihtiyacı olmadan dikti şişeyi kafasına.

Acaba onu bu kadar üzen şey neydi ? Artık gizlilerden saklılardan bıkmıştım. Ve yüksek ihtimalle yine bilmediğim bir şeyden dolayı üzülmüştü. Ben ise onu üzen şeyi bulamadığım için burada kıvranıyordum. İki şişeyi 10 dakikada bitirdikten sonra daha sakin bir şekilde yerinden kalktı ve merdivenlere yöneldi. Biz de o sırada onu takip etmek için diğer kameralara geçmiştik.

Jae Rim , aşağı indikten sonra kendi stüdyosuna inmişti. İçeri girip çalışma masasının çekmecesini açtı ve günlüğünün anahtarını boynundan çıkarıp çekmeceye koydu. Daha sonra derin bir nefes aldı ve dolaptan büyük bir resim defteri ve kalın bir kalem çıkardı. Deftere bir şeyler karaladıktan sonra kalemini elinden bıraktı ve gözlerini açarak tekrar derin bir nefes aldı.

Gözlerini açtığında direk kameraya bakıyordu ve bunu izleyen ben , cidden gözlerimin içine baktığını hissediyordum.

Kameraya bir süre baktıktan sonra o tapılası gülümsemesini gösterdi ve defterin ilk sayfasını açarak kaldırdı.

Özür dilerim Bayan Park

Diğer sayfayı açtı.

Sanırım sözümü tutamayacağım

Star's House / JungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin