Ablamın adını duyduğumdan beri büyük bir şok içerisindeydim. Ae Cha noona ise hala beni görmenin mutluluğuyla gülümseyip duruyordu.
Jungkook Hyung'un yanındaki hyung ortaya bir fikir sürerek aşağıya inmeyi teklif etti. Jungkook Hyung da hepimizin gergin olduğunu düşündüğünden aşağı inmemizin iyi olacağını öne sürdü ve hepimizi toparlayıp aşağıya indi. Yemek salonuna indikten sonra Ae Cha noona hepimiz için birer kahve söyledikten sonra bir masaya oturup kahvelerimizi beklemeye başladık. Ae Cha noonanın ağlamaktan gözleri kızarmıştı. Şu anda az önceye göre daha iyi olsa da kıpkırmızı olmuş yüzü aynı şeyi söylemiyor gibiydi. Ben ise hala sessizce ağlıyordum. Yanaklarımdan süzülen sıcak gözyaşlarıyla beraber kesik kesik aldığım nefesler birleşince de herkese belli ediyordum her şeyi...
Birden bire nasıl darmadağın olduğumu...
Çaresizliğimi...
Her şeyimi...
Ae Cha noona zaten her şeyin farkındaydı. Bu yüzden ellerimi sıcak ellerinin arasına almış okşamaya devam ediyordu. Bir süre sonra yanımıza Ae Cha noonalardan da büyük gözüken bir kadın geldiğinde kahvelerimiz de gelmişti ve artık içimde tuttuğum soruları sorma vaktim gelmişti.
"Ae Cha n-noona , ablam... nasıl ? İyi mi ? B-ben sadece o-onu-"
"Jimin merak etme ablan gayet iyi. Her ne kadar olanları çok zor atlatsa da , seni kaybettiği için her gün kendini suçlasa da olması gerekenden çok daha iyi. Ablan her geçen gün daha da güzelleşiyor biliyor musun ? Her yönden. Görüntüsüyle , asilliğiyle prensesleri andırsa da temiz kalbiyle aynı melekler gibi. Ablan keşfedildiğinden beri , ki sanırım 5 yıl falan oluyor, bütün konserlerinde para biriktirdi. Ablan o kadar çok çalıştı ki zenginlik göstergesi olan her şeyi satın alabilecek kadar para kazandı. Ama saraylarda oturacak parası olmasına rağmen mütevazi bir apartmanda oturdu ve para biriktirdi. Neden biliyor musun ? Gelecek ay açılışını yapacağı kimsesiz çocuklar için açtığı bakım evi için. Seni bulamamanın verdiği acı yüzünden başkalarının acılarını dindirmek istedi. Sana sahip çıkamadığı için kendini başka çocuklara bakarak affettirmek istedi. Çünkü ablan vicdan azabından ölüyordu. Her gün tükeniyordu. Her ne kadar bu açacağı bakım evi vicdanını azıcık da olsa rahatlatsa da ablan seni düşündükçe tükeniyordu. Psikolojik destek aldığını zaten anlamışsındır ama ablan Star's House'a geldiğinden beri hiç buna ihtiyaç duymadı.
Ablanın ilk ve tek aşkı sendin biliyorsun bunu zaten. Ama artık tek değilsin Jimin. Ablan kör kütük aşık oldu. Senin aşkını , acını unutturmasa da ablanı çok mutlu eden biriyle tanıştı.
Jungkook'la tanıştı. Aylarca ikisi de birbirini sevmesine rağmen ablan seni düşünerek sürekli Jungkook'tan uzak durdu. Ama onlar kör kütük aşıktı.
Araya Chanyeol girdi sonra. Geçen ay 10 yılın dolmasıyla beraber Jae Rim'i kaçırdı. Ama hiçbir şey onları ayıramadı. Ablanla Jungkook birbirlerini öyle seviyordu ki. Hiçbir şey ayıramadı onları. Aynı ablanla seni ayıramadığı gibi."
"Ablamın fotoğrafı var mı Ae Chan noona?"
"Tabi ki. Kendin internette bulabilirsin. Ablan Star's House'un altın insanı. Her yerde o var. Bunca zaman onu nasıl bulamadın ben ona şaşıyorum."
Dedikleri beni çok şaşırtmıştı. Ama bunun şaşkınlığını yaşamadan önce ablamı görmek istiyordum.
Titreyen ellerimle cebimden telefonumu çıkardım ve hızla arama bölümüne
' Park Jae Rim '
yazıp arattım. Ama Ae Cha noonanın dediğinin aksine hiçbir şey bulamamıştım. Bununla birlikte telefonu Ae Cha noonaya çevirip sonucu gösterdiğimde telefonumu elimden alıp kendi bir şeyler yazdıktan sonra tekrar bana uzatmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Star's House / Jungkook
Fiksi Penggemar"Hmm... Sadece öz kardeşimin gözleri önünde üvey kardeşimi becereceğim ve öz kardeşim , üvey kardeşimden hoşlanıyor. Ne kadar da hoş bir senaryo değil mi ?" Ne saçmalıyordu bu p** kurusu.
