43.BÖLÜM { Butterfly }

3.1K 182 25
                                    


Odadan çıktığımda arkamdaki yüzlerden onların bu durumu çoktan bildiklerini anlamıştım. Ablamın beni istemeyeceğini biliyordum. Benim gibi bir kardeşi kim isterdi ki ?! Ama hala inanıyordum kendimi affettirebileceğime. Her ne kadar ablamın beni bu kadar çok istemediğini tahmin etmediğimden dolayı umudum kırılmış olsa da Park Jimin asla pes edemezdi. 

Ben hala ablamı bulamadığım için düşünceliyken Jungkook Hyunglar beni tekrar kahve içtiğimiz yere indirmişti. Salona indiğimizde grup arkadaşlarımın da orada olduğunu görmüştük. Hepsi olayı duymuş olacak ki biz salona girer girmez hepsi bana sarılarak destek olmuştu. Ben ise hala ablamı nasıl bulacağımı ve kendimi nasıl affettireceğimi düşünüyordum.

Kısacası ablamı düşünüyordum.

Ben düşüncelerimin arasına dalıp gitmişken Jungkook hyungun dedikleriyle düşüncelerimden ansızın ayrılmıştım.

"Aslında Jae Rim'in nerede olduğunu biliyorum."

"Nasıl ?!?! Hyung hadi hemen gidelim. Lütfen , kendimi affettirmem lazım. Ona ihtiyacım var hyung."

Bunları derken çoktan Jungkook hyungun koluna yapışmış onu salondan çıkarmıştım. Jungkook hyung ise bana sakin olmam hakkında bir şeyler zırvalıyordu.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ 

 Jungkook hyung bizi Star's House'un çatıdaki terasına çıkarmıştı. Yukarısı sanki ıssız gibiydi. Bomboş bir terastı burası. Sadece küçük bir depo gibi bir yer vardı.

Jungkook hyunga anlamsız bakışlarla bakarken o ne sorduğumu anlamış olacak ki çatının kenarına doğru yürürken konuşmaya başladı. Ben de onu takip edip onun gibi çatının kenarına gelince bacaklarımı aşağı sallandırarak oturmuştum. 

" Burası ablanın en sevdiği yerdi. Düşünceli olduğu zaman , mutlu olduğu zaman , konuşmak istediği zaman , konuşmak istemediği zaman hep buraya çıkardık beraber. Burası Star's House yapılırken yapılmış ama herkes tarafından varlığı unutulmuş bir yer. O yüzden Jae Rim'le ben biliyoruz sadece. Belki de bir kaç kişi daha. Ama burayı tek kullanan biziz. Burası bizim özel yerimiz. 

Ablanı ilk gördüğümde aşk şarkısı söylüyordu. Onunla tanıştığımda da aşk şarkıları söylüyordu. Ama ben aşkın ne olduğunu bilmiyordum. Ben ablandan hoşlanıyordum ama o bana hep aşık olduğundan bahsediyordu. Aşkı bilmediğimi öğrenince bana aşkı , hayatı , her şeyi öğretmek için elinden geleni yaptı. Benim en yakın dostum oldu. Akıl hocam oldu. 

Ben ise zamanla onu sevmeye başladım. Ama asıl beraber olaylar yaşayınca , beraber geçirdiğimiz vakitle onu daha iyi tanıyınca ona aşık oldum. Ve her gün o başkasına aşık olduğu için kahrımdan tükeniyordum. Ablanınki gibi bir aşkı daha önce görmemiştim. Ablanın aşkını gördükçe kendi aşkımdan utanmaya başladım. 

Ablan neredeyse her gün çatıya çıkar ve gece şehrin ışıklarına bakar. Ona neden hep ışıklara baktığını sorduğumda aşkının bu dünyada bir yerlerde olduğunu , belki bu ışıklardan birinin ona ait olması umuduyla baktığını söyler."

Dediklerine hayran kalmıştım. Ve ablamı kendine bu kadar güzel aşık eden kişiyi merak etmiştim ki , cevabımı Jungkook hyung vermişti.

"O kişi meğer senmişsin Jimin."

"N-nasıl ?"

"Ablan bunca zaman sana aşıkmış. Hala da aşık. Ama ablan o kadar derin duygular besliyor ki seninle karşı karşıya kalınca o yoğun duyguların altında kalıyor. 

Star's House / JungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin