"Hmm... Sadece öz kardeşimin gözleri önünde üvey kardeşimi becereceğim ve öz kardeşim , üvey kardeşimden hoşlanıyor. Ne kadar da hoş bir senaryo değil mi ?"
Ne saçmalıyordu bu p** kurusu.
"Yahh!! Jungkook !! Çok ileri gidiyorsun. Ayrıca senin ailen çok mu mükemmel olduğu için bu lafları edebiliyorsun. Ve Jae Rim yeteneksiz gerizekalı ve çirkin değil aslında onun susmasının nedeni o Altın-" dediği anda elimi ağzına kapadım. Yine son anda yırttığımı düşünemiyordum. Çünkü bu altın lafından lafı çevirmek için birazdan kıvırabildiğim kadar kıvırmam gerekecekti...
Ae Cha'nın ağzını birden kapattığım için herkes bize tuhaf tuhaf bakıyordu. Ben de ortamda biraz daha sessizlik olursa bir şey fark edebileceklerini düşünüp kıvırmaya başladım.
"Ae Cha'nın demek istediği evet lafların altında kalıyor olabilirim. Ama bunların hepsi bunları doğrulamak istemediğim için." dedim ve kendimi yılın en iyi oyuncusu ve en iyi kıvırtan dansözü ilan ettim. Jungkook tekrardan ağzını açmıştı ki So Young lafa girerek
"Aşşşkıımm neden şu pis yellozla kavga ediyorsun. Sen onu boşver. Biz bugün maçı kazandık beni tebrik etmeyecek misiinn~?~?" dedi. Yaptığı aegyo yüzümü buruşturmama neden olurken Star's House binasına yaklaştığımızı görünce telefonumu elime almaktan vazgeçtim. Zaten birkaç dakika sonra inecektik.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
O gün akşam yemeğinde ve gün içerisinde Jungkook'la birbirimize tek kelime etmedik. Akşama kadar Ae Cha bana kendimi ezdirmemem gerektiğini eğer ezdirirsem cidden burada uzun süre dayanamayacağımı söyledi. Benim ise tek düşüncem yarından itibaren özgür olmamın verdiği mutluluktu. Sabah erkenden kalktım. Bayan Park'la konuştuğumuzda bana kimseyi uyandırmadan önce odadan çıkmamı söylemişti. Zaten Ae Cha durumu bildiği için not gibi bir şey yazmama da gerek kalmamıştı. Kıyafetlerimizi alıp odaya getirdim onlar için kahve yaptım ve kendi kıyafetlerimi giyip makyajımı yapıp odadan çıktım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Jungkook'un ağzından
Sabah Ae Cha'nın sesiyle uyandım. Normalde geldiğinden beri bizi Jae Rim uyandırıyordu. Aslında beni kaldırmaması gayet normaldi dün olanlardan sonra. Zor uyanan bir insandım yani uyanmam en az 10 dakika sürerdi normalde. Ae Cha bunu biliyordu ama dünki olaylardan dolayı Ae Cha da en az Jae Rim kadar sinirliydi bana. Bunun üzerine ben de uyanmamakta ısrar edince
"JEON JUNGKOOK!! UYAN ARTIK!!!" demesiyle birden yataktan fırladım. Biri bana böyle bağırmayalı uzun zaman olmuştu. "Tamam be tamam." diyerek kalktım. Elimi yüzümü yıkayıp odaya döndüğümde artık uykum açılmıştı. Etrafıma baktığımda Jae Rim'in odada olmadığını fark ettim. Sabahın bu saatinde nerede olabilirdi ki. Acaba cidden dün dediklerim ona fazla gelmişti de ayrılmış mıydı? Eğer benim yüzümden ayrıldıysa cidden büyük bir vicdan azabı çekerdim. Ae Cha mutfaktan kahvelerimizi getirince ona sordum.
"Ae Cha , Jae Rim nerede ?"
"Bugün önemli bir işi vardı o yüzden 1 saat erken çıktı ama kahvaltıya katılacak. " deyince rahatlamıştım. En azından benim yüzümden bir şey olmamıştı. Şu hayatta nefret ettiğim bir şey varsa o da insanlara benim yüzümden zarar gelmesiydi. Tepsiden kahvemi aldım ve yudumlarken bugünün programına bakmak için telefonumu elime aldım. Bugün BigHit'le akşam bir yemegimiz vardı. BigHit bizim ortak birçok çalışma yaptığımız kardeş şirketimiz gibi bir şeydi. Ve bu akşamki yemek bizim için çok önemliydi çünkü şirketlerin beraberliğinin 10. yılını kutlayacaktık. Onun dışında bugün her gün yaptığım şeyi yapacaktım. Her yıl tüm dünyada mimarlara özel bir tasarım yarışması yapılıyordu ve ben şimdiye kadar hiç kazanamamıştım. Yarışmada bir konser salonu tasarlanacaktı ama önemli olan sadece güzel hesaplanmış olması değil anlamlı olmasıydı. Ben ise işte o kısmı bir türlü başaramıyordum. Kahvelerimizi içtikten sonra giyindik ve odadan çıktık. Asansörle yemek katına indik. Gidip kendi masamıza oturduk. Biz genelde erken inenlerdendik. Toplam zaten 15 masa vardı ve bizden önce 3-4 masa geliyordu genelde. Her zaman So Young bizim yanımıza gelir ve kahvaltı başlayana kadar yanımdan ayrılmazdı. Bu sabah da ben girer girmez bana sarıldı ve yanağımdan öptü. Her ne kadar bu hareketlerinden hoşlanmasam da bir şey demiyordum masamıza geçtik ve oturduk. So Young masamıza sandalye çekti ve benle Ae Cha arasına oturdu. Ardından da Man Young diğer tarafımdan ben ve Jae Rim arasına sandalye çekmişti. Zaten yan masamızda oturuyorlardı bu yüzden bu hareketlerini saçma buluyordum. Özellikle Man Young genelde gelmezdi neden geldiğini anlamamıştım. O sırada Ae Cha benim durumumu anlamış olacak ki
"Bayan Park bugün bizimle oturmalarını istedi." dedi. Ben de kafamı sallayarak beklemeye başladım. O sırada telefonumu çıkarmış sosyal medyayı kontrol ediyordum. Bir yandan da So Young başımda dırdır ediyordu. Yok dün orkidesi yeni tomurcuk mu açmış neymiş. So Young botanikçiydi. Ve sürekli bana çiçeklerini anlatırdı. Daha doğrusu o kendi kendine anlatırdı ben onu dinlemezdim. Neyse yaklaşık 15 dakika sonra herkes gelmişti. Biraz sonra Bayan Park sahneye çıktı ve
"Evet arkadaşlar bir açıklamam olacak. Biliyorsunuz ki bu akşam BigHitle yemeğimiz var ve ben BigHit'le olacak yemekten önce artık size şu aranızdaki altin insanı açıklamak istiyorum ki yemekte BigHit'le tanışmış olsun. Hem bence ben amacıma ulaştım. Yani hiçbiriniz onun altın insan olduğunu anlamadınız ve yine de sorun çıkarmadan aranıza aldınız. Benim de amacım buydu. Ve artık amacıma ulaştığıma göre o insanı daha fazla sıkıntıua sokmaya değmez." dedi ve sahne arkasından birine gel işareti yaptı. Altın İnsan sahneye çıktığında gözlerim sonuna kadar açılmış , o sırada içtiğim su boğazımda kalmıştı. Ben öksürürken Jae Rim sahneye çıkmıştı. Bayan Park konuşmasına devam etti.
"Evet arkadaşlar Jae Rim bizim Altın İnsanımız. Şimdiye kadar hep rol yapıyordu. Hem davranışlarında hem görüntüsünde. Siz onun pek de yetenekli olduğunu düşünmemiştiniz ama aslında Jae Rim dansçı , şarkıcı , tasarımcı , astrolog , aşçı , ilk yardım doktoru , mimar , sporcu ..." yaklaşık hepsini sayması yarim dakika sürmüştü. Bu nedenle hepsini dinlemedim. Zaten zamanla öğrenecektim.
"Ayrıca görüntü konusuna gelirsek ben size Altın İnsan çok güzel bir insan demiştim. Jae Rim şu an makyajla çok da güzel sayılmaz. Bence artık onun gerçek yüzünü de görebilirsiniz." dedi Bayan Park ve Jae Rim'e birkaç mendil uzattı. Jae Rim makyajını silmeye başladı. Yüzündeki makyajın kalınlığını fark edince şok olmuştum. Makyajını önce üstün körü silmişti. Ben izlemekten sıkıldığım için bir süre etrafıma baktım ve daha sonra sahneye baktığımda karşımda tanıdık bir sima gördüm. Öncelikle söylemek isterim ki Jae Rim cidden çok çok çok güzel bir kızdı. Ama asıl sorun ben onu daha önceden de gördüğüme emindim. 'Nereden tanıyor olabilirdim ki?' derken onu hatırlamamla gözlerim yuvalarında çıkacaktı. Jae Rim .......... çocuklarin yanında beni döven kızdı.
