Bölüm 1 - Bittim Ben!

55.1K 2.1K 62
                                    


"Selin!"

En yakın arkadaşım Leyla'nın panik dolu sesi sırtımı yasladığım sokak kapısının diğer tarafından bana ulaştığında sıçrayarak düşüncelerimden sıyrıldım.

"Selin! Canım, aç kapıyı!"

Başımı göğsüme çektiğim dizlerimin arasına devekuşu misali gömerken gözlerimi yumdum. Kapıyı açmak istemiyordum. Çünkü açacak olursam, Leyla'nın içeri girişiyle bir anda her şey gerçek olacaktı. Her şey... Terk edildiğim, kandırıldığım, dolandırıldığım, evsiz ve beş parasız kaldığım.

Hayır, kapıyı açmak istemiyordum. Zaten, neden en başında Leyla'yı aramıştım ki sanki?

Arkadaşım evin kapısını yumruklamaya başlayıp sebatla yeniden seslendi.

"Selin, lütfen canım! Beni endişelendiriyorsun artık, aç şu kapıyı!"

İnat dolu seslenişler devam ederken sonunda kulak tıkamam da işe yaramaz hale geldiğinde pes ederek kapıyı açmak üzere ayağa kalkıyordum ki bir sessizlik olduğunu fark ettim. Arkadaşım vazgeçip gitmiş olmalıydı. Nihayet! Elimde geriye kalan tek eşyalarım olan kıyafetlerimi toplamaya karar vererek odama yöneldiğimde arkamdan gelen bir tıkırtıyla olduğum yerde kalakaldım.

Kahretsin! Nasıl da unutmuştum bunu?!

Anahtarın kilitte dönme sesinin akabinde kapım sonuna kadar açıldı ve Leyla'nın sitemkâr bakışları karşımdaydı.

"E aşk olsun Selin!" Demesiyle, ağlamaya başlamam ve arkadaşımın koşup bana sarılması bir olmuştu.

"Hişşt- tamam, geçti." Diye mırıldandı Leyla, bana sıkı sıkı sarılıp sırtıma yatıştırıcı daireler çizerken.

Boynumu omzuna gömerek daha şiddetli ağladım.

"Hiçbir şey geçmedi." Dedim, hıçkırıklarımın arasında. "Geçmeyecek! Bittim ben, Leyla. Bittim!"

Leyla geri çekilip yüzümü ellerinin arasına aldı.

"Hişşt, sus bakayım. Ağlamak yok. Çözeceğiz bu olayı."

Elimden çekiştirip beni kapıya doğru sürükledi ardından portmantodaki çantamı alıp omzuma astı.

"Hadi, biraz dışarı çıkıp bir yerde bir şeyler içelim. Açık hava iyi gelir."

Ardı ardına yanaklarıma yuvarlanmaya devam eden gözyaşlarımı elimin tersiyle silerken güldüm.

"Çantamı vermesen de olurdu, zaten içinde değerli hiçbir şey kalmadı."

Leyla üzüntüyle başını sallasa da itinayla yorum yapmaktan kaçınmıştı. Gözyaşlarımı sessiz bir şekilde akıtmaya devam ederken arkadaşımın şefkat dolu sarılmasına ve beni evden çekip çıkartmasına izin verdim.

---------------------------------------------

"İki nescafe lütfen, biri sade diğeri sütlü olsun." Dedi Leyla, siparişimizi almak için bekleyen garsona. Ardından bana döndü, ela gözleri hüzün ve acımayla gölgelenmişti. Bakışlarından bir şeyler söylemek istediğini fakat beni üzmekten korktuğunu anlayabiliyordum.

İşler nasıl bu noktaya gelmişti, nasıl bu hale düşmüştüm bilmiyordum. Yeryüzündeki en salak kız bendim muhakkak. Yoksa kim dört senedir birlikte olduğu adamın böylesine karaktersiz olduğunu anlamazdı ki? Ben anlamamıştım işte. Serhat yalnızca birikimlerimi, kredi kartlarımı değil tüm hayallerimi, umutlarımı, gelecek planlarımı da çalıp gitmişti.

Bu Nasıl Dadı (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin