Bölüm 5 - Doğan Sümenoğulları

35.3K 1.6K 124
                                    




Ağzım beş karış açılırken şaşkınlıkla karşımda, tüm dikkatini önündeki kâğıtlara vermiş bir şeyler karalayan adama, yok yok yunan tanrısına, bakakaldım. Eğer erkek olmadığım anlaşılacak korkum ağır basmasa muhtemelen elim ayağım birbirine dolanır, tek kelime edemeyecek hale gelirdim. Silkelenerek saçmalama dedim kendime. Erkek olduğunu unutma. Erkeksin sen!

Yunan tanrısı başını işinden kaldırıp bana kısa bir bakış attı. Kuzgun karası, kısa kesimli saçları ve siyaha dönük koyu kahve gözleriyle-

"Daha orada ne kadar dikilmeyi düşünüyorsunuz?"

İnsanı kendine hayran bıraktırabilirdi eğer kaba bir pislik olmasaydı.

Zaten bende şans olsa diye düşündüm geçip otururken. Özel hayatımdaki şanssızlığım anlaşılan beni iş hayatımda da takip etmeye karar vermişti. Sessizce iç çekerek adamın karakteriyle tezat halindeki melek yüzünü incelemeye başladım. Ne büyük talihsizlikti. Böyle bir yüzle böyle bir-

"Beni incelemeniz bittiyse mülakata başlayabilir miyiz artık?"

Yanaklarıma dalga dalga bir sıcaklık yayılmaya başlarken bakışlarımı genç adamın soğuk ve delici gözlerinden aceleyle çektim.

"Affedersiniz. Tabii buyurun başlayalım."

"Teşekkür ederim." Dedi adam sıkılı dişlerinin arasından. Ses tonu daha çok çattık der gibiydi. Çekmecesini açıp birtakım kâğıtlar çıkartarak önüne koydu.

"Sizi dinliyorum."

Adamın, ellerini masasının üzerinde birleştirmesini izlerken boğazımı temizledim.

"İstanbul Üniversitesi, çocuk gelişimi bölümü son sınıf öğrencisiyim. Yirmi iki yaşındayım-"

"Bunları geçelim." Dedi, önündeki kâğıda bakarak. "Bunlar zaten burada da yazıyor. Deneyiminiz var mı, neden dadı olarak çalışmak istiyorsunuz? Neden bir erkek olarak böyle bir meslek tercih ettiniz, bana bunlardan bahsedin lütfen? Neden sizi seçmeliyim?"

Yutkundum ve içten içe Leyla'ya provalarımız sırasında bana tam da on ikiden vuran mülakat soruları sorduğu için binlerce teşekkür ettim.

"Profesyonel anlamda henüz bir deneyimim yok fakat daha önce birçok defa küçük çocuklarla ilgilendiğim oldu. Tanıdıklarımın ve akrabalarım çocukları elbette." Dedim, teyzemin çalıştığı için daha ben liseye gidiyorken iki küçük canavarını benim sorumluluğuma bırakmasını hatırlarken. Çocuk gelişimi okumama da o ikiz canavarlar neden olmuştu zaten. Çocuklarla ilgilenmeyi, onlarla vakit geçirmeyi çok sevdiğimi ilk o zaman fark etmiştim.

Yunan tanrısı ifadesiz bir biçimde yüzüme bakmayı sürdürünce konuşmaya devam ettim.

"Bakıcı olarak çalışmak istememin nedeni her yaştan çocukla vakit geçirmeyi, onlara bir şeyler öğretmeyi, onlarla bir şeyler paylaşmayı sevdiğim için. Yine bu yüzden okulum bittikten sonra kreş açmayı hedefliyordum."

"Dum?"

Yunan tanrısının ilk defa olarak dikkati çekilmiş gibi görünüyordu. Kaşlarını kaldırarak sordu,

"Neden hedefliyordum dediniz? Şimdi vaz mı geçtiniz?"

İçim acıyarak hafifçe tebessüm ettim.

"Mali problemlerim yüzünden ertelemek zorunda kaldım diyelim."

"Evet, hala bir erkek olarak neden bu mesleği seçtiğinizi söylemediniz?" dedi, Yunan tanrısı bir önceki sorusuna verdiğim cevaba hiçbir tepki göstermeden.

Bu Nasıl Dadı (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin