Bölüm 7 - Letafet Kalfa ve Pierre

30.7K 1.6K 57
                                    


Sadık ağabey kapısını açıp,

"Hadi bakalım, inelim." Dedi bana dönerek.

Başımı sallayıp onun peşi sıra indim, yaşlı adamın bagajdan valizlerimi indirdiğini gördüğümde yardıma koştum.

"Birini de ben alayım bari."

"Pekala, al bakalım." Dedi gülümseyerek ve iki elinde yüklendiği valizlerimle şimdi açılmış olan kapıya doğru yürümeye başladı.

Ben de kalan valizi alıp onu takip ederken kapıya altmış yaşlarında, ağarmış saçlarını tepesinde sıkı bir topuz yapmış, güler yüzlü bir kadın çıktı.

"Hoş geldin Sadık Bey."

"Hoş bulduk Letafet kalfa. Nasılsın?"

Doğan Bey'in önceden bahsettiği emektar kalfa bu kadındı demek. Bu yaştaki kadın koca evin işlerine nasıl yetişiyordu acaba?

"İyi demek adetten olmuş." Dedi yaşlı kadın gülümseyerek. Dizlerini ovuşturdu.

"Romatizmam tuttu yine."

"Ohoo yağmur gelecek desene, yandık." Dedi Sadık ağabey, valizlerimi yere bırakırken. "Maşallah maşallah her zamanki gibi iyisin. Eski topraksın sen, kolay kolay yıkılmazsın."

"Aman Sadık Bey eski topraklığı mı kalmış, yaşlandık artık." Dedi Letafet kalfa, başını iki yana sitemkar bir şekilde sallayarak. Sonra sanki oradaki varlığımı yeni görüyormuşçasına bana döndü.

"Selim Bey." Dedi Sadık ağabey bunun üzerine.

"Yeni bakıcımız."

Yaşlı kadının yüzü bunun üzerine aydınlanır ve gülümserken,

"Hoş geldiniz oğlum." Dedi. "Kusuruma bakmayın, Doğan geleceğinizi arayıp haber vermişti ama bu ev insanda akıl mı bırakıyor ki..."

"Hoş bulduk. Tanıştığımıza memnun oldum." Dedim içten bir şekilde gülümseyerek.

Letafet kalfa gerçekten çok tatlı, sevimli bir kadındı. Onu şimdiden çok sevmiştim, iyi anlaşacağız gibi görünüyordu.

"Ben de çok memnun oldum oğlum, ben de." Durup kenara çekildi. "Buyurun geçirin içeri, kapıda kaldınız. Sadık Bey, siz de gitmeden bir kahve içseydiniz."

"Sağol Letafet hanım ama gitmem lazım, Doğan Bey'in bana ihtiyacı olabilir. Bir dahaki sefere inşallah."

Tıknaz kadın başını salladı. Gülümsedi.

"Tamam öyleyse. Hanımına benden selam söyle. En yakın zamanda tebriğe geleceğim."

"Teşekkürler, söylerim." Dedi Sadık ağabey de başını sallayarak. Bana döndü. "Tekrar hayırlı olsun yeni işiniz. Görüşmek üzere."

Gülümsedim. "Teşekkür ederim, görüşmek üzere."

Sadık ağabey arabaya doğru giderken Letafet kalfa onun bıraktığı bavullarımdan birini alarak,

"Geç oğlum." Dedi.

"Siz bıraksaydınız ben hallederdim." Dedim içeri geçip elimdeki bavulu bırakırken fakat yaşlı kadın pire misali ben daha yanına gidemeden ikinci bavulu da içeri almıştı bile.

"Olur mu hiç öyle şey. Hem sen bakma Sadık beyin dediği doğru, biz eski toprağız böyle işler bize hafif gelir. Hadi, gel bakalım."

Letafet kalfa beni beyaz ve ahşabın mükemmel uyumunun hâkim olduğu bir salona buyur ederken merakla etrafı incelemeye başladım. Neredeyse eski evimin büyüklüğündeki salon, sürgülü cam bir kapıyla yemyeşil görünen bahçeye açılıyordu. Salonun bir köşesine konuşlandırılmış devasa şöminenin iki yanındaki beyaz, ahşap, gömme raflar kitaplık gibi kullanılmıştı. Odanın ortasındaki akça ağaçtan yapılma sehpa, eski yatak odamın dörtte ikisini kaplayacak büyüklükteydi.

Bu Nasıl Dadı (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin