Bölüm 20 - Ratatuy

24.1K 1.2K 45
                                    


Amelya'nın kapısını aralayarak artık her gün sık sık yaptığım üzere kontrol ettiğimde küçük canavarın hala uyuduğunu fakat yatakta nasıl debelenmişse çarşafını yere düşürmüş olduğunu gördüm. Çarşafı gerisingeri Amelya'nın üzerine örtüp huzurla uyuyan çocuğun alnına bir öpücük kondurmamak için kendimi zor tuttum. Ne me lazım, Doğan Bey dadı kamerasından görür de bir de yanlış anlardı falan.

Aşağıya indiğimde mutfak katı her zamankinden de sessizdi fakat mutfağa yaklaştıkça kulağıma birtakım tıkırtılar çalındı. İçeriye girdiğimde Pierre'in tek başına çalıştığını gördüm. Dalgın bir şekilde başını kaldırıp beni fark ettiğinde gülümsedi.

"-oş geldin."

"Hoş bulduk." Dedim gülümseyerek. "Kalfa yok mu?"

Genç adam kumral saçlarının dalgalanmasına neden olarak başını iki yana salladı.

"Yok. Sadık beye misafiğ gitti. Toğunu için. Sen soğağsan diye habeğ bığaktı. Altıda dönecek."

"Tamam, sağol Pierre." Dedim saatimi kontrol ederek. Kalfanın gelmesine daha en az iki saat var demek oluyordu bu.

Laflayacak bir kalfa olmadığına ve Amelya da uyuduğuna göre oturmaktan başka yapacak bir şeyim yoktu. En azından Pierre'i izlerken belki bir iki tarif öğrenirim diye iç geçirdim. Kötü bir aşçı olduğum söylenemezdi ama tarif yelpazem kesinlikle sınırlıydı.

"Yanında otursam seni rahatsız eder miyim?" diye sordum, elindeki patlıcanı alaca şekilde soyan genç adama.

Pierre gülümseyerek omzunu silkti. "Canın nasıl yapmak isteğse."

"Ne yemek yapıyorsun?"

Pierre elini ohoo manasında salladı. "Çok yemek yapıyoğ ben."

"Şimdi?"

"Ah, anladı-" dedi elini alnına vurarak. "Şimdi, Ratatouille yapıyoğum. Sen Fığansız yemekleri biliyoğ?"

Genç adamın bu defa da kabak alıp soymaya başlamasını izlerken gülümsedim. "Bilmiyorum. Ama Ratatouille'u biliyorum. Filmden." Diye ekledim, Pierre'in soran bakışları üzerine.

Çok sevdiğim fareli animasyon gözlerimin önüne gelmişti. Aynı anda da filmi Serhat'la izlediğimi hatırlayınca yüreğime bir acı çöreklenmişti.

"Hangi film?"

Pierre'in sorusu beni daldığım kuyudan çıkartırken buruk bir şekilde gülümsedim.

"Animasyon. Hani fareli olan."

Pierre elimle yaptığım garip fare taklidine anlam vermeye çalıştığında güldüm.

"Çocuk filmi."

Genç adamın yüzünde, ne anlattığım hakkında en ufak fikri bile olmadığını gösteren çok komik bir ifade belirdi.

"Mutlaka izlemen lazım." Dedim. "Hem çok komik hem de Fransız yemeklerini anlatıyor."

Tezgâhtan yeni bir kabak alan Pierre başını sallayıp izleyeceğini söylerken yanına gittim.

"Yardım etmemi ister misin?" diye sordum soyulmayı bekleyen sebzeleri işaret ederek.

"Sen yemek yapmayı seviyoğ?" Onaylayan bir ses çıkarttığımda gülümsedi. "O zaman edebiliğsin."

-------------------------------------------

Pierre'le tezgâh başındaki sohbetimiz Amelya'nın merdiven başından gelen seslenişiyle bölündüğünde panikle koştum. Hay Allah'ım bu çocuk taa bu kata kadar nasıl inmişti kendi başına?!

Bu Nasıl Dadı (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin