44.Bölüm

341 21 18
                                    

Ve Leyla denize düşer. Sudan yüksek bir ses gelir gelmez adem aşağıya bakar ve leylanın suya düştüğünü gördüğü an ne yapacağını şaşırır.

A: Ne yapacağum ben şimdi?? Iblus gel beni kurtar.

Ademin yerine iblis gelir ve ceketini çıkardıktan sonra hemen denize atlar leylayı kurtarmak için. Leyla ayağına takılmış olan ipden dolayı yukarıya çıkamiyordur. Iblis ipi çözer çözmez leylayı taşiyarak tekrar gemiye götürür. Kalb masajı yapar ve leyla yavaş yavaş ayılmaya başlar. Leyla çok güçsüz bir anındadır. Konuşmaya bile yeterli gücü yoktur. Ama kendisini eminde hissetmek için aklına ilk gelen kişiyi söyler. Buda tabiki toprak.

L: Topraak?

Leyla elini kaldırıp toprağa dokunmaya çalışır ama gözünü açtığında karşısında iblisi görür görmez şoku atlatamaz ve tekrar bayılır.

I: Çok işimiz var senin ile.

Iblis leylayı kucağına alır ve koltuğa oturtur. Üstüne battaniye geçirdikten sonra kendi işine döner.

Barutçu apartmanı;

Kahvaltıdan sonra toprak doruğu yalnız bırakmaz ve hemen okul için hazırlar.

Do: Baba?? Kalemliğimi gördün mü?
T: Yok aslanum bi bakalım.

Toprak aramaya başlar ve her yere bakar. Yatağın altına, dolabın içine, yerlere. O arada doruk diğer odalara bakar. Toprak masanın altına bakar ve kalemliği bulur. Masanın altından kafasını kaldırır kaldırmaz masanın üstündeki aile resmini görür. Ve ilk göze batan kişi ise leyladır. Toprak yerden kalkar, resmi eline alıp yatağa oturur.

T: Hatunum, Leylam.. acaba şimdi hangi şerefsizin elindesin. Sensiz ev bomboş.. yokluğun çok hissediliyor. Ben seni çok özledim be. Ama korkma sakın seni kurtaracam ve hangi pislik buna cürret ettiyse bedelini ödiycek.

Toprağın gözleri sulanır ve kendisini tutamaz gözünden bir damla yaş düşer. Düşen damla tam olarak resimde leylanın üstüne düşer ve kalbine doğru akar.  Toprak gözünü siler ve toparlanmaya başlar. O sîra odaya doruk gelir ve kalemliğini bulamadığını söyler.

T: Gerek yok çünki ben buldum bile ;) hadi hemen çantanı topla zaman geçiyor.
Do: Tamam baba.

Toprak doruğu bekler iken içeriye gider ve düşünmeye başlar. Kafasını çok yorar bir plan bulmak için, satırın tezgahını çökertmek için ama ne yaparsa yapsın korkusu yüzünden akıl başlı düşünemez.

Evdeki herkes sessizliğe boğulmuştur. En çokta doruk yüzünden. Her an annesini kaybedebilme olasılığı olduğu için. Ćınar kendisini hala suçlu hissediyordur o yüzden elinden geleni yapmaya çalışıyordur. Hem evdekileri, en çok toprağa, destek çıkmaya çalışıyordur ama bir plan düşünür. Defne ise kendisi çok üzülmüştpr ama ezgiye sahip çıkmaya çalışıyordur. Ve pembe sultan.. her ne kadar pulli gelini eleştirsede, içi korku ve stres doludur. Herkes kaybetmekten korkmaktadır. Çınar elini toprağın omzuna koyar ve gülümsemeye çalışır. Toprak elini çınarınkinin üstüne koyar. Ve arkadan sesler gelir.

Do: Baba okula geç kalcaz sonra hoca kızcak. Hadi çıkalım.
T: Geldim, geldim.
Ç: Allah zihin açıklığı versin bakalım.
Do: Sağol :)

Toprak ile doruk ayakkabılarını giyer giymez çıkarlar. Toprak arabada konuşmak istemez ama ortamı sessiz tutmakta istemez o yüzden radyoyu açar. Okula vardîktan sonra toprak arabadan iner ve doruğu yanağından öper.

T: Dersleri iyi dinle tamam mı aslanum?
Do: Anlaşıldı :)

Doruk gider ve Toprak arkasından izler. Sonra oda gider. Yolda toprağın tekrar telefonu çalar. Yine bilinmeyen numaradır. Toprak satırın olduğunu anlar ve arabayı sinirli ve hîzlî bir şekilde sağya çeker. Telefonu açar.

📞T: Ulan şerefsiz!
📞S.C: Topraak bu şansınıda kaybetme bence.
📞T: Lafı uzatma hemen söyle. Ne istiyorsun?!
📞S.C: Aslında ilk başta çınarı istiyordum ama sonra sonra önemi olmadığını anladım Gemilerini istediğime karar verdim. Daha iyi değilmi?
📞T: Kać tane gemi stiyorsun?
📞S.C: Hepsini.
📞T: Hepsinimi? Istersen sana bütün şirketi verim?
📞S.C: Bak bu daha iyi.
📞T: Lan sen benimle dalgamı geçiyon lan!?
📞S.C: Ya hepsi yada hiç.

Satır telefonu kapatır. Toprak sinirden patlar ve bu işi yalnîz çözemiyceğini anlar. Hemen polisler ile itibata girer.

📞T: Müdürüm, bir konu var konuşmamîz gerek.
📞M: Dinliyorum..

Gemide;

Leyla yavaş yavaş gözlerini açmaya başlamıştır ve yatma pozisyonundan kalkıp oturur.

L: Bu adam piskopat ya. Hangi kişi kız kaçırim derken gemiye götürür. Allahîm beyin ver. Aferin leyla şimdi nasıl burdan kaçacaksın, kim seni kurtaracak.

Leyla düşünüp durur ve aklına sonunda bi plan gelmiştir. Çok yardım etmesede denemek lazımdır.

Leyla önce ademin yerine gelmesini sağlar. Bunun için ağlar. Adem panik olur susturnaya çalışır.

L: (ağliyarak) Hayır adem, sen beni bu gemiden almadığın sürece ben susmiycam. Hem benim deniz korkum vaar (yalan söyler)
A: Ama leyla bacım iblis beni öldürür yapamam.
L: O seni öldürmeden ben ölecem ama hemde gözlerinin önünde. Bunu istiyor musun?
A: Hayır hayır tabikide değul. Tamam tamam yeterki sana bişey olmasın. Iblus beni yedu.
L: Ayy adem iki kişiliksin nasıl seni öldürsün. O seni öldürürse kendisinide öldürür. Allah allah.
A: Sağol leyla bacum demeseydun bilmiycektum.
L: Bende biliyordum akıllı olduğumu aa aaa.

Adem geminin başına geçer ve baya bir süre sonra limana varırlar. Adem biter ve leylaya gidip "bittu kestuk" demek isterken iblis ortaya çıkar.

I: Adem!!! Sen ne halt yediğinin  farkında mısın!!

Iblis tekrar gemi ile denize çıkamaz çünki leyla gittikleri yeri görmüştür bile. Iblis o yüzden yebi bir yer düşünür ve leylanın arkasından yavaşca gelir ve ilaçlı bezi leylanın nefes borularına tutar bayılması için.

Bölüm sonu

Leyla & Toprak Barutçu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin