46.Bölüm

338 17 4
                                    

T: Anlaşıldı. Demek eşime bugün inşallah kavuşuyorum. Sabırsızlıkla akşamı bekliyorum. Baskın ha..

Toprak ile müdür bey bu sohbetten sonra ayrılırlar. Toprak içindeki mutluluk ile eve gider.

Toprak ceketini alıp odadan çıkar. Arabasına bindikten sonra barutçu apartmanına doğru hızlı bir şekilde sürer. Kısa bir vakitten sonra varır. Hemen gülümsiyerek yukarîya çıkar ve yavaşca kapıyı açar. Karşısına ilk pembe sultan çîkar.

P: Hoşgeldun toprağum.
T: Hoşbulduk babaanne, hobulduk.
P: Hayırdır yüzünde güller açiyor, yoksa pulli gelunden habermi var??
T: Hayïr babaanne, hayır. Diğerleri nerde?
P: Içerde.
T: Idris hala okulda diymi?
P: Evet.
T: Tamam bu dahada iyi. Şimdi ona umut vermek istemiyorum, daha çocuk.

Toprak koltuğa oturur ve pembe sultanda arkasından gelir. Toprağın gözleri ışıldar.

Ç: Abi??
T: Şimdi size hepinize güzel bir haberim var sıkı tutunun.

Sessizlik.

T: Leylanın izi bulundu, inşallah bu akşam leylayı eve getircem :)
Herkes: Neee?? :))
E: Ablama kavuşcam :)

Defne ezgiye sarîlır ve çınar ise toprağa. Sonra değişirler. Herkes çok mutludur. Herkesin içindeki umut ışığı büyümüştür.

Ç: Peki yengem nerdeymiş?
T: (ciddileşir) Beykozda bir depoda tutuyormuş bir tane şerefsiz.

Toprak ayrı bir odaya gider ve çınara müdür bey ile konuştuklarını anlatır. Çınar hemen onunda geleceğini söyler.

T: Gerek yok çınar.
Ç: Abi, bu konunun başından beri suçlusu bendim, lütfen izin ver.
T: Sen değildin, habibeydi. Kendini suçlama artık.
Ç: Geleceğim.
T: Peki.

Herkes gecenin olmasını bekler iken dorukta gelir.

T: Aslanummm :)
Do: Baba :)

Yine her zamanki okul muhabbeti.. sonra kenu leylaya gelir.

Do: Baba? Annem artîk gelmiycekmi?
T : Gelecek oğlum, hatta bwlki bugän bile gelebilir.
Do: Gerçektenmi??
T: Evet :)
Do: Yaşasınnn.

Doruk annesinin dönmesine sabırsızdır ve sevinçten havalarda uçar.

T: Idrisum hadi gel yemek yiyelim.
Do: Tamam baba.

Herkes sofraya geçer ve yemek yerler. Keyiflilerdir ama yinede içlerine şüphe vardır. En çokta toprağın. Ters köşe olmaktan korkar ve dua edip durur.

T: (iç ses) Off bu zaman neden geçmiyor. (Saate bakıp durur)

Yemek yedikten ve sofra toplandıktan sonra doruğun uykusu gelir ve toorak yatağa gltürmek ister.

Do: Baba ben uyumak istemiyorum, annem gelcek.
T: Aslanum olurmu öyle. Hadi sen yat uyu. Annen geldiğinde seni uyandırırım :) Tamam?
Do: Tamam.

Toprak doruğu kucağına alîr ve yatağına götürür.

T: (iç ses) Inşallah hiç birşey ters gitmez.

Işığı kapatır ve odadan çıkar.

Vee sonunda gece olmuştur. Toprağın telefonu çalar.

📞T: Efendim müdürüm?
📞M: Toprak bey vakit geldi. Çıkabilirsiniz.
📞T: Tamam.

Toprak telefonu kapatır ve heyecan basmıştır bile. Ordan doğru çınara işaret verir ve ayakkabılarını ve cektlerini giyip çıkarlar.

Ç: Nerde buluşcaz?
T: Karakolun orada.

Toprak son gaz sürer ve varırlar. Tüm arajlar toplanmıştır bile. Ve sinyallar gelir gelmez yola çıkarlar.

T: Allahîm lütfen beni Leylama kavuştur.
Ç: Amin..

Polis arabalarînın hepsi karanlık bir ara yoluna girerler. Bir kilometre ardında büyük ve gri renginde bir depo vardır. Ileride dururlar ve arabadan herkes iner. Herkes toplanîr ve gurup olarak ayrîlírlar. Toprak ile çınar npdpr bey ile önden giderler ve yavaş yavaş sessiz bir şekilde depoya yaklaşırlar. Deponun arka kapîsından girerler ve tepeden doğru aşağıyı izlerler. Toprak leylayı görür ve gözleri sulanmaya başlar. Kalbindeki hasret birden çoğalır. Hemen bunu yapan pisliği bulmak ister.

Müdür bey diğerleri ile itibata geçer ve deponun büyük tarafının boş olduğunu söyler.

Devam giderler ve toprak gözünü leyladan alamaz ama konsantre olmaya çalışır. Koridorun sonunda iki tane küçük oda vardır. Herkes pozisyona geçer ve ilk kapıyı kırarlar. Ellerinde silahlar ile odaya bakarlar ama kimse yoktur. Beklemeden hemen ikinci kapıya geçerler ve kırarlar. Karşılarında iblisi görür görmez hemen polisler silahlarını tutarlar ve iblisi tutuklarlar.

T: Ulan şerefsiz!! Seni mahfedeceğim!! Duydunmu beni??

Iblisin elini tutar.

T: Kırimmi ulan şimdi bu elini??

Iblis ters ters bakar ama sakin kalır.

M: Toprak bey sakin olun. Hemen dışarıya çıkarın şunu.

T: Senin ile sonra görüşücez!

Toprak beklemeden hemen aşağıya leylanın yanîna koşar. Toprağın gözleri sulanmaya başlar ve hemen hasret dolu leylayı çağırır.

T: Leylaa!!

Leyla başını toprağa çevirir ve toprağı görür görmez ağlamaya başlar, mutluluktan. Ama eli kolu bağlıdır.

Toprak hemen sinirli bir şekilde ipleri çözer.

L: Topraaak!!

Ve ikisi beklemeden birbirine sarılırlar, sımsıkı ve gözyaşları ile.

T: Çok korktum leylam.. çok korktum, sana bişey oldu diye.
L: Ama bişey olmadı bak karşındayım. Seni bekledim ve bak kavuştuk.
T: Seni o kadar çok özledimki. Bu özlemi anlatmam asırlar alır.

Toprak tekrar leylaya sarılır. Kokusunu içine çeker iken Leyla elini toprağın saçında gezdirir. Işte huzur bu.. Birbirlerini varlığí ile sakinleştirirler..

M: Toprak bey bölüyorum ama gitmemiz gerek.

Ikisi ayrılırlar.

T: Peki.

Toprak Leylanın elini tutar ve diğerlerinin peşine takılıp çıkarlar.

L: Adem tutuklandımı?
T: Adem kim da?
L: Ee beni kurtaran adam.
T: Leyla ne diyon istersen bunu sonra konuşalım.

Müdür araya girer.

M: Toprak bey artık sakin olabilirsiniz.
T: Satır tutuklanmadan sakin kalamam.
M: Adamı bulduk onuda bulması artık kolay.
Siz evinize gidin artık.
T: Peki müdür bey ama bir gelişme olduğunda lütfen haber edin.

Toprak gülümsiyerek Leylaya bakar ve el ele arabaya yürürler. Çınar arkalarından gelir ve arabaya binip giderler.

Bölüm sonu



Leyla & Toprak Barutçu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin