25.Bölüm

423 19 8
                                    

Leyla ile Toprak adliyenin önünde birbirine hem sinirli ve hem özlemiş gibi bakarlar. Ama artık çok geç. Bunu ikiside çok iyi biliyordur. Leyla birşey diyemez ve bir taksiye binip gider. Toprak aslında Leylayı eve sürerdi ama onun buna gücü bile yoktur, boşandıktan sonra sevdiği kadın ile aynı arabada durmak ve eve gitmek istemez, hemen sahile iner ve orda yürür.

T: (iç ses) Herşey şimdi buraya kadarı mıydı leylam? Sen beni ne duruma düşürdün bir bilsen. Artık istesemde yüzüm gülmez, tek bir idris var yüzümü güldüren ama artık kendimi yaşiyan bir ölü gibi hissediyorum. Ve en kötüsüde ne biliyormusun lan?? Sen artık geceleri sevdiğin kadına sarılarak uyuyamiycaksın, onun kokusunu içine çekemiyceksin, kısacası Leylaya dokunamiycaksin. Ve işte en acısıda bu ulan. Idrisde artık Leylada, elinde ne kaldı? Hiç birşey. Sevdiklerin teker teker seni terk ediyor. Kim bilir şimdi nereye gittin be hatunum. Acaba benim gibimi düşünüyorsun yoksa benim gibi bir tek hücreliyi kaybettin diyemi üzülüyorsun? Haa dur ne üzülmesi, kadın senden nefret ediyor lan. Elveda eski Toprak. Artık istesemde Leylam yanımda olmadığı sürece eskisi kadarı mutlu olamam. Benim sana ihtiyacım var be hatun, su gibi, ekmek gibi. Ama anlaşılan senin bana ihtiyacın yok.. Artık o senin hiçbirşeyin!

Toprak sahilde dertli dertli geziniyor iken Leyla apar topar eve gitmiştir ve ağliyordur. Evet her ne kadar leyla bu boşanma davasını açtıysa çok üzülüyordur. Evde pembe sultan leylayı o halde görür ve boşandıklarını anlar.

P: Umut etmiştum belki vazgeçersinuz diye. Boşaymuş. Ah pulli ah toprağumi yaktun.

Leyla eşyalarını toplar bavullarını hazırlar.

P: Ha pulli bu nedur?
L: Bavul babaanne.
P: Nereye böyle apar topar?
L: Istanbula, Ezginin yanına.
P: Ee toprağumi bekleseydun böyle olmaz.
L: Çekil babaanne toprak beni evde görmese daha iyi inan bana. Gitmezsem burda her gün toprak ile bile bile acı çekecez bu yetmiyormuş gibi. Erken gidiyim ki Toprak eve ferah bir gönül ile gelsin. Haberi olmadan daha iyi. Haberi olursa beni doruk yüzünden bırakmaz.
P: Pulli izin vermeyrum. Otur oturduğun yere. Çocuk ile yanlız başına nereye gideysun?
L: Dediğim gibi istanbula. Hadi kendine çok iyi bak babaanne birşey olursa haber et. Ben istanbula döndüğüm vakit seni ararım. Hadi hakkını helal et.
P: Uyy pulli gittu.. helal olsun. Ha şimdu toprağum delircek.

Aradan üç saat geçer ve Leyla biletini alıp, uçağına binip gitmiştir bile. Toprağın bundan hala haberi yoktur. Pembe sultan defalarca aramıştır ama Toprağın telefonu kapalıdır. Toprak bu gece çok kaçırmıştır ama hala insan gibi yüriycek bir şekildedir.. Ve yanına bir tane yaşlı deniz kaptanı gelir.

Kaptan: Selamün aleyküm evlat.
T: Aleyküm selam amca.
Kaptan: Saatlerdir gemimden doğru seni izliyorum. Vicdanım el vermedi seni bu halde yanlız bırakmak istemem. Noldu evlat bu kadar içecek. Baya bir dert var desene.
T: Nolmadıki amca. Kalbim böyle tam ortasından yarîldı. Canımdan bir parça gitti.
Kaptan: (şişeyi elinden alır toprak birşey yapamaz) Yanlız bu dertler içmekle geçmez diyim.
T: Zaten geçmiycek.
Kaptan: Aşk acısı diymi?
T: Nerden anladîn amca?
Kaptan: Ah be evladım biz zamanında az mı çektik. Senin gibi hep burda böyle içip ağlardım. Erkek adam ağlamaz deme,yeri gelir öyle ağlarki, yüreğin duymaz.
T: Peki noldu kavuşmuşmuydunuz peki?
Kaptan: Hiç. Bana hiç bakmadıki be evlat. Peki ya sana?
T: Evliydik, bugün boşandık.
Kaptan: Geçmiş olsun. Yaran taze demek.
T: Daha yaram yeni açıldı. Çok zor kabuk bağlar. Hatunum gitti,beni bıraktı gitti amca.
Kaptan: Hatun ha?
T: O benim başka neyim olabilirki. O bir melek gibiydi ya.. bir salınırdı, off içim erirdi.
Kaptan: Geçer evlat geçer. Aldığımız her nefes geçip gidiyo bu da elbet geçer. Seni çok seviyorsa inan, geri döner. Ama inan şimdi değil.
T: Inşallah amca, inşallah.

Toprak saatlerce o yaşlı kaptan ile dertleşir. Olan biten herşeyi anlatır ve kaptanda hayat tecrübeleri sayesinde toprağı teselli etmeye çalışır. O arada Leyla uçaktan iner ve ezgiyi arar.

📞L: Alo Ezgi?
📞E: Abla? Efendim?
📞L: Ben şimdi istanbuldayım. Evin adresini bana at.
📞E: Ne abla? Istanbuldamısın? Ne ara geldin noldu?
📞L: Herşeyi vardığımda anlatacam hadi sen bana evin adresini at.
📞E: Tamam.

Ezgi Barutçu dairesinin adresini atar ve Leyla bir taksiye binip oaya gider. Uzun bir yoldan sonra iner ve karşında barutçu apartmanı.

L: Demek burası? Tahmin ettiğimdende güzelmiş. Neyse ezgi bekliyo. (Doruğa) Annemmm, bak sonunda geldik. Korkma. Anne yanında.

Leyla merdivenlerden Ezginin ve defnenin yanına çıkar. Ezgi ile Defne çok şaşırmışlardır ve leylayı içeriye çekip hemen sorguya başlarlar.

E: Abla?? Noldu niye apar topar geldin?
L: Önce bana bir bardak su getirirmisin ablam?
E: Tabiki.
D: Leyloş umarım birşey olmamıştır.
L: Ne olmadıki böyle soralım.
Ezgi gelir ve bardağı leylaya verir.
L: Sağol ablam.
E: Ee hadi anlat bekliyorum.
D: Tahmin edim abim ile kavga ettiniz.
L: Evet ama o daha ne ki?
D: Leyloş çatlama insanıda anlat.
L: Toprak ile boşandık.
D, E: Neee????
D: Ne ara boşandınız??
L: Dün..

Leyla olan biten herşeyi anlatır ve sonra kenidisini tutamaz ve gözyaşlarına boğulur. Ezgi ile Defne leylanın iki yanına yatıp leylayı teselli ediyorlardır.

Bölüm sonu

Leyla & Toprak Barutçu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin