Bahçedeki çardakta oturmuş,yağmuru izliyordum.Gözlerim doluydu ama yaşlar düşmekte inat ediyordu.Yap bozun parçaları hala eksikti.Zihnimde tamamlanmayan anılar ve soru işaretleri vardı.Derken bu daldığım düşüncelerden omzuma değen bir el ile uzaklaştım.Gelen amcamın kızı Eylül'dü.Şemsiyesini yere bıraktı ve;"Yarın sınav sonuçları açıklanıyor,sen burda kara kara düşünüyorsun.Bu arada yarın mezuniyet törenime sen de davetlisin mutlaka gel olur mu?.
"Olur tabi" başka hangi cevap çıkabilirdiki ağzımdan ikimizin de gerçek düşünceleri bu değildi. Daha 1 ay öncesine kadar amcamla yaptım konuşmaya o da şahit olmuştu. Amcam beni üniversiteye gönderemeyeceğini,maddi açıdan sıkıntı olacağını söylemişti. Gör de inan bunlara nasıl mümkün olur. Ankara'da iyi bir muhitte üstelik villa da yaşıyorduk. Sadece başımı öne eğip hafif bir gülümseme oldu tüm tepkim. Aslında o da biliyordu ne söylerse söylesin kabulümdü. 5 yaşından beri onlarla yaşıyordum. Bir bakıma onlara karşı borçluydum ve bunu her fırsatta hissettiriyorlardı. Konuşma bittince eylül hiç oralı olmadan dergisini okumaya devam etti annesi elçin yenge ise zaten sonunu bildiği konuşmayı dinlememişti bile.Hadi ailesi bir vasiyeti yerine gettiriyordu. Peki eylül o neden böyleydi. Kardeş gibiydik benziyordu o daha alımlıydı. Ama bana karşı hep uzaktı. Her seferinde canımın yanması hoşuna gidiyordu. Bunu yaparken de dostça görünmeyi ihmal etmiyordu.
Bu evdeki durumumu tarif edecek olursak görkemli bir şehirde unutulmuş bir semt gibiydim. Buraya geliş hikayem ise; evimizde çıkan bir yangınla başlamış. Anlatılanlara göre annem ve babam kurtarılamamış. Sadece ben kurtulmuşum işte dünyam sadece 1 günde böylesine değişmişti. Ben evin bir köşesinde oturmuş ne olacağını bilmeden öylece bekliyordum. Akrabalarımız ise birbirlerine karşı beni almamak konusunda bahanelerini sunuyorlardı. Tam o sırada kapı çalındı kapıyı açtıklarında gelen avukattı. Orta yaşlarda ciddi biriydi. Buraya geliş sebebinin vasiyetname olduğunu söyledi. Nasıl olur da önceden vasiyetname hazırlanabilirdi. Yoksa bu olacakları hissetmişler miydi? Uzun bir konuşmadan sonra eylül'ü babası kemal demir amcam hatrı sayılır bir miras karşılığında beni yanlarına almayı kabul etmiş. Bu avukatı 2. Görüşümde imza sırası bana gelmişti ve amcamlarda kalmam için yasal olarak gerekli olduğunu söyleyip imza attırmışlardı bana ortaokuldaydım. Sıra kağıtta yazılanlardan en ufak bir fikrim yoktu. Adım nisandı ama küçük yaşta hayatımda sonbaharla tanışmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIŞ GÜNEŞİ Masalım #Wattys2017
Teen FictionMevsimi hep sonbahardı fakat artık nisandı üstelik eylülden sonra her adım gerçeğe her adım bahara yaklaştıracaktı onu....umutsuzluk içinde umudun hikayesi... keyifli okumalar☺️