"Geç, otur hazır mısın herşeyi öğrenmeye,?" "Hazırım, oturuyorum, allah aşkına anlat artık!" O da karşıma oturdu ve dinlemeye başladım. O anlattıklarını bitirmeden tek kelime dahi etmeyecektim. Suçunun itirafını ise finale saklıyordum. "Eylül ile sana inat olsun diye evlendim. Sana bir ders vermek istedim ama eylül de bana iyi bir ders verdi. Biz nişanlandıktan bir hafta sonra eylül eski sevgilisiyle barışmış. 2 senedir üniversiteden yunanistan' dan gelen leon adında birisiyle sevgiliymiş. Mezuniyette kavga edip ayrılmışlar. İlk bana geldi:leon'u çok sevdiğini benimle evlenmeyi kabul ettiğin boşlukta olduğunu, kafa karışıklığıyla kabul ettiğini söyledi. "Bende sana hala kızgındım ve dönüşü olmadığını söyledim. En sonunda babasıyla konuştu. Babası nişanlandıktan sonra böyle birşeyin olmasına ayrı, yabancı olmasına ayrı kızmış ve rezalet gözüyle bakmış. Ama en büyük neden, babamla ortak olmak istemesiydi. Bu evlilik onun hissesini arttıracaktı. Eylül tüm neşesini kaybetti,sen gidince acısı daha da büyüdü seni sevdiğini o an anladım. Babası derhal ayrılmazsa evlatlıktan da reddedeceğini söyleyerek, leon'u terk etmesini söyledi. Leon başta vazgeçmedi. Hatta birgün kaçmaya çalıştılar ama babasıyla engel olduk. Düğünümüzün olduğu gün de leon yunanistan'a geri döndü. Ayrılmaları için herşeyi yaptık. Evlendiğimizde odalarımız ayrıydı. Misafir odasında ben kalıyordum. Evliyken de ayrılıp leon'un yanına gitmek istiyordu. Ben ayrılmadım (bunu söylediğinde sesi titriyordu ve gözünden yaşlar iniyordu artık) çünkü birgün senin gelip bu evliliği bitirmemi isteyeceğini umuyordum. Ama umduğum gibi olmadı ve sonunda pes ettim. Ama bu süreç içinde seni üniversitedeyken hep izledim. Uzaktan uzağa sana ilgi duyanları teker teker uzaklaştırdım çevrenden bunu söylediğin tek kaşımı kaldırıp şüpheyle bakmaya başladım. Sonra anladı ve "yanlış anlama yani sadece gözlerini korkuttum, hepsi korkağın tekiydi fena mı oldu" neyse konuyu dağıtmadan devam ediyorum üniversitenin son senesiydi ve ben artık pes etmiştim 1 senedir sürekli boşanmak istediğimi söylüyordum ve sanırım duymazdan gelme sırası ondaydı. En sonunda dayanamadım kavga ettik tartıştık ve şunları söyledi"senin, babamın yüzünden, hırslarınız yüzünden aşık olduğum adamdan ayrıldım, o da evlendi ve tamamen kaybettim. Bu oyunda tek bedel ödeyen ben olmayacağım. Sen de nisan'a kavuşamayacaksın. Sana istediğin fırsatı vermektense ölmeyi tercih ederim" "demek öyle! Ne halin varsa gör o zaman"dedim. "Öyle olacak zaten, yaşıyor muyum sanıyorsun"diyerek odasına gitti ve kapıyı çarptı. O günden sonrası hep kavga ile bana kötü davranmasıyla geçti. Tam o sırada yapmam gerekeni yaptım. "Burak 1 bardak soğuk su alabilir miyim, kötü oldum biraz"diyerek gözlerimi kıstım ve başımı tuttum. O gider gitmek komser cüneyt; aradım, anlaştığımız gibi dinlemedeydi. Tam o gelirken telefonu pantolonumun cebine yarım bir şekilde koydum. "Teşekkür ederim, su iyi geldi" diyerek suyu tamamen bitirdim. "Lütfen devam et, dinliyorum" gülerek "reklam arası veriyoruz nisancığım"diyerek müzik çaların yanına gitti. Napıyor bu yaaa ben şimdi komser ve savcıya müzik mi dinleteceğim hemen aramayı sonlandırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIŞ GÜNEŞİ Masalım #Wattys2017
Teen FictionMevsimi hep sonbahardı fakat artık nisandı üstelik eylülden sonra her adım gerçeğe her adım bahara yaklaştıracaktı onu....umutsuzluk içinde umudun hikayesi... keyifli okumalar☺️