Bugün ceydanın en mutlu ve telaşlı günüydü. Mekan hariç herşey bir gün içinde yetişmek zorundaydı. Aslında pek birşey yoktu sadece makyaj saç,kıyafet ama kızlar için her zaman zorlu aşama bu ayrıntılar olmuştur. Hele bir de özel bir günse... sabah erkenden çıktık o mağaza senin bu mağaza benim dolaşmıştık nevin teyze "akrabalar gelecek ben onları karşılarım. Sizin zevkinize güveniyorum kızlar gelinim emin ellerde" diyerek tabi kahvaltı etmedende gitmemize izin vermeyeceğini belirterek en sonunda bizi uğurlamıştı sabah. Şimdi ise ayaklarımıza kara sular inmişti. En sonunda ceyda'dan güzel bir fikir geldi. Bir cafe bulup kahve içmeyi teklif edince hemen kabul ettim. Türk kahvelerimizi içerken ceyda sürekli nişanın nasıl olacağını hayal ediyordu. Herşey çok güzel olmalıydı. Aslında 1 günlük de olsa kafa dağıtmamız için iyi bir fırsattı. Birden elimi tuttu;"nisan düşünsene sen evlenene kadar komşu olacağız" diyerek bana göz kırptı.
"Okulum daha yeni bitti zaten evlenmeyi de şimdilik düşünmüyorum zaten tam hayalimizdeki gibi hep beraber olacağız tek fark damatlar kardeş olmayacak"dediğimde "olsun o kadar"diyerek kahvesini içmeye devam etti. Saatimize baktığımızda kuaföre gitmek üzere oradan ayrıldık eve geldiğimizde ceyda hemen hazırlandı. Ardından oğuz geldi ceyda'ya baktığında hayranlıkla yaklaştı alnından öptü ve "ailemize hoşgeldin"dedi. Duygulanmıştım umarım hikayeleri hep böyle mutlu devam eder. Ceyda'nın elbisesi çok güzeldi su mavisi,uzun balık modeliydi. Benimki ise zümrüt yeşili dizden yarım kollu sade bir elbiseydi. Bugün onun günüydü ve göz kamaştırıyordu,saçları dağınık topuzdu,makyajı elbisesiyle uyumluydu. Fön çektirmek istediğimde "yok artık elbiseye karışmadım ama saçların maşa olacak en yakın arkadaşımsın benden sonra göz kamaştıran sen olmalısın kankacığım"der demez kuafördeki kızlarla beraber gülmeye başladık. Hep böyleydi ne zaman birşey isteyecek olsa ardında sevimli bir şekilde "kankacığııım'ı"da eklerdi. Kafa saladım ve bu defa pes ettim. Bu mutlu gününde onu kıramazdım.
Sonunda nişanın olacağı restoranta gelmiştik. Hem nişan hem aile yemeği olacaktı. Canlı müzik de nişana dahildi. Restoran üst kattaydı,terası da vardı. Oldukça şık bir yerdi,masalar sahnenin karşısında düzenlenmişti. En son biz gelmiştik herhalde 2 tarafın akrabaları da erken gelmişti. Hepsinde meraklı gözlerle bana bakıyorlardı. Nevin teyze biraz bahsetmiş yakınımızın kızı üniversiteyi bizim yanımızda bittirdi diyerek açıklamada bulunmuş.
Yüzükleri takma görevi 2 tarafında kırılmaması için ailenin yaşça büyüğü musa dedeye(oğuz'un dedesi) verilmişti. Ceydayı hiç bu kadar heyecanlı görmemiştim. Herkes yerleşmişti,nişana son 15 dakika kalmıştı. Bende nevin teyzenin yanına oturmuştum. Masamızda çoğunlukla ben yalnız kalmayayım diye üniversiteden birkaç arkadaşım vardı. Nevin teyze anonsu beklerken ceydanın annesi hatice teyze nevin teyzeyi yanına çağırdı,bana da giderken "sıra sana geliyor,nisan kızım"diyerek göz kırptı. Kardeşim ne meraklı çıktı ceydoşum'la annesi beni evlendirmeye ya hayret derken bir hayret konusuna daha sıra gelmişti. Bakışlarım gelen kişiyle tek bir yöne sabitlendi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIŞ GÜNEŞİ Masalım #Wattys2017
Teen FictionMevsimi hep sonbahardı fakat artık nisandı üstelik eylülden sonra her adım gerçeğe her adım bahara yaklaştıracaktı onu....umutsuzluk içinde umudun hikayesi... keyifli okumalar☺️