18.)

106 7 0
                                    

Cüneyt güneş'in ağzından:ben onun için endişelenip yakınlarını uyarmaya geleyim. O da sina mıdır nedir o doktorla buraya gelsin. Mantığım her ne kadar kabul etmese de o gün nişan da onu o kadar kıskanmıştım ki oyun oynayacağı aklıma bile gelmedi. Fevri davranıp orayı terk etmiştim ve meydan doktora ya da doktorlara kalmıştı. Bugün öyle olmayacaktı bugün yanından ayrılmayacaktım. Artık onsuz olamayacağımı oradan ayrıldıktan sonra daha iyi anlamıştım. Bir yandan da onun için endişeleniyordum. Eşini öldüren biri ona neler yapmazdı. Yine kıskanıyordum ama elimden yanındaki şahsa ters ters bakmaktan başka çare gelmiyordu. Sina ise kızmamdan keyif alıyor gibi sırıtıyordu. Neyse ki konuşma bittiğinde kalktı,nerdeyse ameliyat olacak kişiyi bulup teşekkür edecektim. Nisan'a baktığımda ikimize de eşit mesafedeydi. Fakat bir ayrıntı vardı ki bana kızgındı daha soğuk davranıyordu,ve haklıydı. Ne yapıp edip gönlünü almalıydım. Onu kaybetmek istemiyordum. İçeri sekreter kahvelerle girdiğinde bir an onu istemeye de gideceğim günler gelir mi diye düşündüm. Kahvemi aldım yine bana bakmamaya özen gösteriyordu. Ceyda da bize katılmıştı ve ortamın gerginliği biraz olsun kaybolmuştu. Sohbetimiz sana erdiğin nisan ayağa kalktı ve "ben artık gideyim sabaha kadar çalışacaksınız galiba"diyerek gözlerini devirdi. Ceyda da sanki bu anı bekliyormuş gibi "canım bugünlük bu kadar çalışma yeter herhalde diye düşünüyorum ne dersin"dediğinde oğuz da onu kırmadı. Hep birlikte çıktık. Oğuz'u otopark'a gelmeden önce kenara çektim ve "nisan'la eylül hakkında konuşmak istiyorum izin verirsen bizde arabamla arkanızdan gelsek dedim bu arada onu kardeşin gibi koruyup kollaman da çok güzel,sizin gibi yanında olduğu için çok şanslı "dedim. Tabi bu bir bahaneydi özür dilemenin vakti gelmişti artık. Gülümsedi ve "onu tanımak da bizim için bir şans"bizim için önemini bildiğine göre onu sana emanet edebilirim demektir diyerek omzuma hafifçe vurdu. "Tabi ki her zaman"dediğimde nisan'ın yanına geldik ve oğuz gerekli açıklamayı yaptı. Bana öyle bir baktı ki yine istemeden de olsa kızdırmayı başarmıştım. Sonra oğuz'a dönüp "madem ki manevi abim onay verdi,sizinle geliyorum cüneyt bey!"dedi ve başa gelen çekilir diye mırıldanmayı da unutmadı bense bu haline gülümsedim. Onun her hali varlığı bile beni mutlu etmeye yetiyordu. Ve benden kurtulamayacağımda anlayacaktı zamanla. Siyah jeep'in kapısını açtım ve isteksizce bindi. Bende yana geçtim. Yolda ilk adımı benden bekledi eylül'ü sormamı bekliyordu. Birden tek bir cümle çıktı ağzımdan "özür dilerim,seni dinlemeden nisandan ayrıldığım için ne desen haklısın"artık sıra ondaydı onun insafına kalmıştı herşey ama ben yine de pes etmeyecektim.

KIŞ GÜNEŞİ Masalım #Wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin