Geçen zaman içinde ceyda ile oğuz evlenmişti. Düğünlerinde bulunup hemen italya'ya geri dönmüştük. Şimdi ise nişanlım carlos'dan evlilik teklifi almaya hazırlanıyordum. Halam çaktırmadan bana söylemişti. Beyaz bir elbise giymiştim. Kısa kollu ve dizdendi. Beyaz bir ayakkabı ile uyum sağlamıştı. Saçlarıma maşa ile doğal dalgalar yapmıştım. Aylardan mayıstı. Nisan'ı beklerken yaza ulaşmıştık sevdiğimle. Bana hep saygılı ve mesafeli olmuş,sevgisini yavaş yavaş hissettirmişti,benim onu sevdiğimi bilmeden. Sonunda mutlu sona yaklaşıyorduk. Carlos gelmişti. Halam beni durdurup "bir dakika,sencede eksiklik yok mu nisan?" Dediğinde elindeki kutuyu açıp gümüş bir kolye çıkardı ucunda melek vardı taşlarla süslenmiş boynuma takarken bir yandan da anlatıyordu:"bunu baban bana hediye etnişti. Şimdi gelinim olarak bunu sana vermenin zamanı geldi"dediğinde ağlamamak için çaba sarfettim çünkü makyajımı tazelemeye vaktim yoktu. "Teşekkür ederim halacım"diyerek sarıldım ve kulağıma "yakında anne diyeceksin nisan alışsan iyi olur" derken carlos'un koluna girerek uzaklaştım. Şık bir restorana gelmiştik "nisan burayı kimse bilmez,pek bizim ailede yalnız kalmayı seçtiğimde buraya gelirim ve ilk defa seni getiriyorum"dediğinde "daha önce..." diyecek olduğumda ellerimi tutup "öncesinde de sonrasında da sen varsın artık"dedi. Yemeklerimizi yedik. Sıra tatlıdaydı. Tatlı gelirken birden ayağa kalktı. "Bayanlar,baylar bu tatlıyı bu sabah keşfettim,bugün özel bir gün olduğu için yarın bu restorantın menüsünde yer alacak. (Beni de elimden tutarak kaldırdı ve) bu tatlıyı nişanlıma ithaf ediyorum tatlının adı Nisan Güzeli dinlediğiniz için teşekkürler" dediğinde bir alkış yağmuru koptu. Şirket dışında tanınan ünlü bir şefti. Yerimize geçtiğimizde tatlı servisi yapıldı. Üzerinde türkçe nisan güzeli tabağın kenarında ise italyanca "benimle evlenirmisin"yazıyordu. "Evet,binlerce kez evet carlos rodrigues!" Dediğimde birbirimize sarıldık ve herkes bizi alkışladı. Elimi uzattım ve "nerde benim yüzüğüm" diyerek espirili bir şekilde merakımı dile getirdim. "Önce pastanın tadına bakman gerecek"dediğinde pastadan bir lokma aldığımda neyse ki tedbirli yemiştim. Yüzüğü ağzımdan çıkardım. Peçete ile sildim. Elimden aldı ve güneş gibi parlayan tek taşımı taktı. Sonunda Mutlu Sona Doğru Yol Aldık...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIŞ GÜNEŞİ Masalım #Wattys2017
Teen FictionMevsimi hep sonbahardı fakat artık nisandı üstelik eylülden sonra her adım gerçeğe her adım bahara yaklaştıracaktı onu....umutsuzluk içinde umudun hikayesi... keyifli okumalar☺️