Büroya geldiğimde oğuz daha iyi görünüyordu. Dışarda konuşabiliriz istersen dediğinde hiç tereddüt etmeden kabul ettim. Çünkü hayatım zaten dört duvar arasında geçiyordu. Büroya yakın bir çay bahçesine geldik ve hemen söze başladı. "Seni araştırdım üniversiteye kaydım yaptırmışsın çok geçmeden de kaydını dondurmuşsun. Sana engel olan şeyleri de tahmin etmek hiç de zor olmadı amcan ve maddi destek." Hemen ben devam ettim "kimseden yardım beklemiyorum. Kendi başıma üstesinden gelebilirim"dedim. Gülümsedi;"güçlüsün,biliyorum fakat benim derdim yardım değil senin olanı sana geri vermek kafasını iki yana salladı ve ekledi,ne tok gözlü bir kızsın sen,başka biri olsa bırak affetmeyi üstüne bir de dava açmıştı"dedi. "Hayatta kimsenin garantisi yok bunları yapsam ne olur o zaman kişiliğimden ödün vermiş olurum"dedim. "O zaman konuya geliyorum" diyerek bana kalan tutarı gösterdi önüme bir dosya koydu "bu seni amcana ulaştıracak fakat benim daha iyi bir fikrim var"dedi merak ettim ve devam etmesini bekledim. "Amcanlarda kalan payını da alacağız fakat bunu sen orda kalırken yapamayız dava açmadan önce onlardan ayrılman lazım annemle konuştuk ve yanında kalabileceğini söyledi hem de okul bitene kadar,bende karşı daireye geçerim"dedi. Güvenmekte kararsız da kalsam başka çarem yoktu. Üniversiteyi bitirmek istiyordum ne maddi gücüm ne de gidecek bir yerim vardı. Kabul ettim bende tek sorun orda nasıl ayrılacağımdı. En sonunda amcamın küs olduğu ve konuşmayacağına emin olduğum bir akrabamızın ismini verip orda kalmak istediğimi söyledim buna en çok eylül üzüldü. Annesi babası seve seve inandı.
Burak daha sık gelmeye başlamıştı. Eylül'se sürekli gözü üzerimdeydi. Bir eylül yokken beni durdurup bir şey itiraf etmek istediğini söyledi "eylül çok güzel, sende güzelsin ama senin kalbin, sempatikliğin keşke eylül nisan isminde tek bir kişi dursa karşımda o zaman düşünmeden evlenirdim"dediğini kızgınlıktan başta cevap verememiştim sonrasında ise;"nasıl böyle düşünebiliylorsun?kendini ne zannediyorsun sen!şimdide düşünmene ne gerek senin gibi düşünen biriyle ne eylül ne de ben asla evlenmeyiz"dediğimde orta seste bir kahkaha attı;"demek öyle ben eylül'le evlenirim ama sen de birgün bana aşık olacaksın"diyerek çekip gitti. Dediğini yapmıştı eylül'e evlenme teklif etti eylül yanıldığını söyleyip kusura bakma dedi bana ve okadar mutluydu ki gerçeği anlatamadım anlatsam da inanmazdı zaten. Düğününü görmeden ayrılmamı istemedi evlendiler. Ben evden ayrıldım onlarda ankara'da yaşayacaktı.
Artık yeni evime taşınmıştım. Annesinin adı nevin teyze bana çok iyi davranıyordu. Beni kızı gibi gördüğünü rahat etmemi her fırsatta dile getiriyordu. Üniversite başlamıştı,bir yandan da dava gününü bekliyordum. Amcamdan gelen telefonları ise haklı olduğum halde açmaya cesaretim yoktu. Artık ceyda ile de rahatça görüşebiliyorduk. Olanları duyduğunda çenemi tutup"ben sana ne dedim gördün mü iyi ki yaptırmışız kaydını"dedi "iyi ki" dedim artık gelecekten daha fazla umutluydum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIŞ GÜNEŞİ Masalım #Wattys2017
Teen FictionMevsimi hep sonbahardı fakat artık nisandı üstelik eylülden sonra her adım gerçeğe her adım bahara yaklaştıracaktı onu....umutsuzluk içinde umudun hikayesi... keyifli okumalar☺️