ONCE UPON A TIME (Harry Styles Fanfiction. Türkçe)

19. Bölüm

Ayyy gerçekten tiksinç bir bölüm yazdımmm bööğğğ.... ama özür dilerim uzun yamak için saçmaaldım sadece :D diğer bölüm toparlayacağıma inanıyorumm ;) ayrıca neden araları böyle diye de isyan etmeyin sevgili Hestiarletler zira duyguyu anlamanızı istiyorum.

Saçma geldiğinin farkındayım ama bilmeyen birine anlatmak çok zor :( özümseyin hadi bakiiimm :*

Şarkıyı yazan yerden sonra başlatın duyguyu alma açısından :*

Ve son olarak yeni kapağımız için @DayDreamerCaptain 'a teşekkür ederiizzz ^-^ (başka böyle şeylerle ilgilenen varsa her zaman yapıp atabilirler)

İkimizde yağmurdan sıçan gibi olup, potansiyel zatürreyi sistemimize kabul ettikten sonra –nihayet- birbirimize triplenmeyi kesip içeri girmek üzere kalktık, tabii biraz da Harry köpeklerden korktuğu içindi ama bırakın korkusuz prensim olarak hayal edeyim.

Zile bastım. ‘’Daphnie köpek…’’ kapıyla arama girdiğinde arkama dönüp köpeklere baktım ve yüzümü buruşturdum. ‘’Yapma Harry hayvan kıpırdanıyor sadece.’’ Zile tekrar tekrar bastım.

‘’Sence saldırır mı?’’ gözlerimi devirdim. ‘’Harold. Köpek orada olmadık yerlerini yalamakla meşgul. Demem o ki: umurunda olduğumuzu hiç zannetmiyorum.’’

‘’Ne ilgisi var şimdi? Belki de açtır ve cazip geliyorumdur.’’

‘’Şu an yaptığı şeyin daha cazip geldiğine bahse girebilirim, aklına bile gelmiyorsundur ayrıca vejetaryende değildir bence marulcuk.’’

‘’Berbat-bir-espri-anlayışın var- Belki sadece temizleniyordur. Ayrıca bu bir haz meselesi olsa da açlık veya ısırmak zaaf olabilir. Herkesin zaafı vardır Daphy-Daph.’’ Yüzümü buruşturdum

‘’Bana öyle seslenme, hem yüzde doksandokuzda görülen: anlık cinsel arzular veya hazlar genel zaafları bastırıyor.’’ 

‘’Öyle mi içimizdeki psikolog?’’ gözlerini köpekten ayırdı ve gözlerime baktı ‘’Bu; ya benim, ya da senin olağan üstülüğünün bir kanıtı öyleyse. Çünkü Amaris penisimin üzerinde otururken sen aklıma gelebildin.’’

Bana zaaf ya da olağanüstü dediğinden mi yoksa penisinden bahsettiğinden mi –Ah minik Harold!-anlayamasam da kızardım ve gözlerimi zile çevirdim. Birkaç kez daha bastım. ‘’Ne zamandır bu kadar açık sözlü ve erkeksin?’’ gözlerini kocaman açtı.

‘’Afedersin?’’

‘’Ne var?’’

‘’Ne zamandır erkeksin de ne demek?!’’ omuz silktim

‘’Bilemiyorum, yani sen hep içimde bir yerlerde o paytak paytak yürüyen minik Harold olarak kalacaksın sanırım. Demek istediğim biliyorsun o kadar tatlıydın ki! Bir penisin olduğuna inanmak çok zor, çoğu zaman, bir beynin değilde testosteronların yönettiği bir cinse mensup olman üzücü.’’

Sinirlendiğini fark etmiştim ama işte doğrular.

Hava buz gibiydi ve Jolene kapıyı hala açmıyordu! Sonunda zile basmayı bıraktım ve küçük merdivenlerden indim ‘’Hey nereye!’’ kapıya yapışmış Harry’yi umursamadan üst kattaki pencerelere doğru bağırdım

‘’Jolene! Yegane arkadaşlarından bir numaralısını ve köpek fobisi olan masum bir kıvırcığı dondurmaya mı çalışıyorsun seni cadı!’’ Harry’nin yüzüne direkt olarak bakmasamda morarmaya başladığını hissediyordum