Beklettiğim için özür dilerim ^-^
Zayn’i odama yönlendirdiğimde kapıyı kapatıp kilitledim. Harry’nin içeri dalması riskini değerlendirmek bile istemiyordum.
O etrafı inceleyip ceketini çıkarırken bende karanlık ve tekinsiz havadan kurtulmak adına lambamı açtım. Ceketini alıp kapımın arkasına astım. Yatağımı oturması için işaret ettim ve bende yanına oturdum.
Ah ne konuşacağımı hala bilmiyordum ki!
Boğazımı temizledim.
‘’Zayn, öncelikle gelme nezaketinde bulunduğun için çok teşekkür ederim, seninle konuşmak isteyen bendim ve buna rağmen seni ayağıma çağırdım, bu yağmurda buraya kadar geldin ve kıvırcık seni rahatsız ediyor gerçekten üzgünüm.’’ Gülümseyip omuz silkti.
‘‘Endişelenme rahatsız olduğum falan yok, yine de kıvırcığına biraz öfke kontrolü kazandırmalısın diye düşünmüyor değilim. ‘’ güldüğünde küçülen gözleri karşısında yutkundum.
‘’Evet, o biraz agresif olmaya başladı, aslında hiç böyle biri değildir.’’ Önüme gelen bir tutam saçı kulağımın arkasına sıkıştırdım
‘’Ben… Seninle şey hakkında konuşacaktım…’’ gözlerimi odanın çeşitli yerlerinde gezdirdim.
‘’Biliyorsun ben…’’
‘’Biliyorum beni öptün.’’ Bunu hatırlatmaktan zevk aldığını her şekilde belli ediyordu ve sırıtıyordu.
‘’Tanrı aşkına şunu hatırlatıp durma, bu çok utanç verici!’’ ellerimle yüzümü kapattım. Biraz güldü ve ciddileşmeye çalışırken öksürerek kendini durdurmaya çalıştı.
‘’Tamam tamam üzgünüm sana bir daha ‘Beni öptün Daphnie!’ demeyeceğim. Sustum.’’ Yüzümü kapadığım parmaklarımdan ikisini aralayıp tek gözümle dudaklarını birbirine bastırmış Zayn’e baktım. ‘’Bir daha hatırlatırsan Harry’yi üstüne salarım.’’ Dehşete kapılmış gibi gözlerini pörtletip kollarıyla vücudunu sardı
‘’Lütfen Daphnie acı bana! Beni Harry’ye verme!’’ bir süre şakalaştık ve sonunda kaydadeğer bir ciddiyete kavuştuğumuzda söze başlamaya karar verdim.
‘’Zayn, birbirimizi birkaç gündür tanıyoruz ve buna rağmen sen bana beni hastanede unutmamak gibi bir zarf attın ve bende seni öptüm yani… Çok tatlı birisin kibarsın ve komiksin, belki yani demek istediğim; birbirimizi bir süre daha tanırsak bu arkadaşlık daha.. Önemli bir hal alabilir.’’ Ağzı açık ve tek kaşı havada bana bakarken rezil olduğumu iliklerimde hissediyordum
‘’Ya-yani tabi sende bu-bunu kastettiysen, etmediysen olmaz zaten!’’ canımı şimdi al!
‘’Hayır hayır, kastettiğim tam olarak buydu, ben sadece şaşırdım çünkü bunun için erken olduğunu düşündüğünü zannediyordum ki bence de erken, yani birbirimizi daha yakından tanırız ve yani zamanı geldiğinde demek istediğim aramızdaki bağların o şekilde ilerlediğini düşündüğümüzde…’’ yüzünü buruşturup doğru kelimeyi aradı. ‘’Çıkarız?’’ dedi sorar gibi.
‘’Evet, kesinlikle.’’ Aman tanrım neredeyse bir sevgilim oluyordu!
‘’Güzel.’’ Dedi ve saçlarını karıştırdı. ‘’Daphnie ben dü-‘’
‘’Aşağı gelecek misiniz artık? Buraya bu korkunç havada evde kardeşiyle ilgilenmesi gereken zavallı masum kız için geldim, odasına flörtünü atan sarışın için değil.’’
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ONCE UPON A TIME (Harry Styles Fanfiction. Türkçe)
RomantizmFLASHBACK Saçları çok güzeldi, çok kıvırcıktı. Bir buklesini parmağıma doladım. ‘’Senin saçların neden marul gibi?’’ dudağını sarkıtıp başını önüne eğdi ‘’Bilmiyorum.’’ Ona sarıldım. ‘’Üzülme ben çok beğendim.’’ Güldü. Sarı uzun saçlarıma dokundu. ‘...