HARRY’S POV
Balkondan içeri girdim ve önce oturan insanların arasında Daphnie’yi aradım yoktu. Aşağıya bakmaya başladım. Samanlıkta iğne arıyordum ama yine de bakmaya devam ettim.
Çok çok kalabalıktı. Deli gibi dans ediyorlardı hatta bana göre tepiniyorlardı çünkü dans edebilen bir insan değildim.
Ondan özür dilemeliydim. Kabul etmekten her ne kadar hoşlanmasam da Jolene haklıydı. Hem de çok haklıydı. Zayn denen çocuk gözlerimin önünde Daphnie’yi öptüğünde resmen delirmiştim. Bir de ona daha ileri gitmiş bir şekilde dokunduğunu düşündükçe çıldırıyordum! Ve ben Daphnie’ye bir kadınla yattığımı söylemiştim. Kaç olduğunu sayamadan Amaris’i öpmüştüm. Yani uzun lafın kısası evet haklıydı ben dangalağın tekiydim.
Aşağıdaki herkesi gözden geçirmiştim ve tam vazgeçip tüm barı hortumlamayı düşünüyordum ki duvarın yanında aradığıma uyan sarı bir kafa gördüm. Evet oydu! Elinde de bir bardak vardı.
Aşağıya nasıl koştuğumu bilemeden insan yığınını aşarak barın önüne indim ve onu kucağıma aldığım gibi dışarı koşturdum.
‘’Onlardan içtin mi?!’’
‘’İçtim.’’ Dedi kısaca.
‘’Kus!’’ saçlarını arkasında topladım.
‘’Daphnie sana kus şunları dedim ölmeye mi çalışıyorsun?!’’
‘’Beni rahat bırak Harold.’’ Yere oturup sırtını duvara yasladı. Dizlerimin üstüne çöktüm ve yüzünü kavradım.
‘’Daphnie lütfen bana bunu yapamazsın. Hastaneye götürürüm, mideni yıkarlar o yüzden şimdi buraya kusuyorsun!’’ ama bana bakmadı bile ve sadece omuz silkti. Tanrı aşkına tüketmemesi gereken bir şeyi tükettiğinde etkisinin göstermesi en fazla on dakika alıyordu!
‘’Kalk! Hemen hastaneye gidiyoruz!’’ huysuzca kolunu çekti.
‘’Kafayı mı yedin Harry neden elma suyu içtim diye midemi yıkasınlar ya da ben buraya kusayım!’’
Elma..
DAPHNIE’S POV
Birden bana sarıldı ve durup durup öpmeye başladı. Kafasını itmeye çalıştım ama o sulu sulu öpüp duruyordu ‘’Harry! Ne oluyor? Bıraksana!’’ sonunda geri çekildi ve yüzünü ovaladı
‘’Sen elma suyu içmişsin!’’ dedi bana ahlak dışı bir şey söyler gibi elleriyle ağzını kapatarak.
‘’Evet. Günah çıkartmalı mıyım?’’ dedim alayla.
‘’İçki içtin zannettim.’’ Tekrar sarıldığında bende sarıldım. Demek istemeyerek de olsa ödünü kopartmıştım.
‘’Artık bırakır mısın? Sana kızgın ya da kırgın olduğum gerçeği değişmedi.’’ geri çekilip derin bir nefes alıp verdi.
‘’Senden özür dilemek için seni arıyordum.‘’
‘’Dileme.’’ Dedim saçlarımı elimle geriye tarayarak. ‘’Dileme Harry gerekten. Duymak istemiyorum.’’
Yere oturdum ve sırtımı duvara yasladım. Zaten duyamıyordum da –müzikten- ve bağırmaktan boğazım ağrımıştı. Yanıma oturdu. Tıpkı suçlu olduğunu bildiğinde yaptığı gibi, kedi gibi sokuldu.
‘’Gerçekten özür dilerim. Düşünmeden konuştum.’’
‘’Eskiden böyle yapmazdın. Ağzının bir ölçüsü vardı. Gelipte bana sevgilini nasıl öptüğünü ya da kadının biriyle nasıl yattığını anlatmazdın.’’
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ONCE UPON A TIME (Harry Styles Fanfiction. Türkçe)
RomanceFLASHBACK Saçları çok güzeldi, çok kıvırcıktı. Bir buklesini parmağıma doladım. ‘’Senin saçların neden marul gibi?’’ dudağını sarkıtıp başını önüne eğdi ‘’Bilmiyorum.’’ Ona sarıldım. ‘’Üzülme ben çok beğendim.’’ Güldü. Sarı uzun saçlarıma dokundu. ‘...