Rüzgar savursa kokunu burnuma,
Bilmem nereye uçar gider aklım...
Dayanamıyor bu gönül yokluğuna,
Bilmem daha ne kadar sabreder buna aşkım...
Farzet bana sevdalısın kadın,
Farzet aşıksın...
Bu gece öyle bak gözlerime,
Öyle tut ellerimi...
Gören herkes imrensin, kıskansın...Rüzgar’ın evine geldiklerinde Ateş biraz şaşırdı. Açıkçası bu derece zengin bir adamın apartman dairesinde oturmasını garipsedi. Yağmur adamın aklından geçenleri anlamış gibi açıklama yaptı.
“Beste ile Rüzgar daha evlenmeden bir süre önce bu evde yaşıyorlardı. İkisinin en özel anlarına şahitlik etti bu ev. Rüzgar Beste’yi yeniden bu evde sevdi. O yüzden bu evde yaşamak istediler. “
“Yeniden? “
“Uzun hikaye dedim ya. Anlatırım. Hadi geçelim. "
Evleri son kattı. Asansörde dip dibe duruyorlardı. Sonra adam kızın elini tuttu. Kız tutuşan ellere bakarken. Adam konuştu
“Bu akşam elimi tut, hiç bırakma! Gerçekten sevgilim gibi. Olur mu? “
Kız tuhaf bir şekilde gülümsedi. Zaten öyle hissediyordu.
“Zaten sevgiliyiz. “
Birden asansörün kapısı açıldı, karşıda onları Beste ve göbişi karşıladı.
“Hoşgeldin. Nerde kaldın kızım ya? “ derken elindeki adamı gördü. Gözleri açıldı. “Şey sizde hoşgeldiniz. Kusura bakmayın. “ deyip Yağmur’a baktı. Suçlar gibi.
“Selam tatlım. Tanıştırayım Ateş. “
“Merhaba, asıl siz kusura bakmayın gelmek için ben ısrar ettim. Kız arkadaşımın çok değer verdiği arkadaşları ile tanışmak istedim. “
Beste’nin kalbine giden erkek modeli. Kibar, ince ve kesinlikle çok cesur. Kibar çünkü Erdinç gibi pişkin değil. İnce çünkü bir bayanı nasıl mest edeceğini biliyor. Cesur çünkü içerde Rüzgar, Poyraz ve Selim varken buraya gelmekte ısrar etmiş.
“Sizinle tanıştığıma memnun oldum Ateş bey. “
“Ateş lütfen.”
“Peki Ateş. Kapıda kaldınız hadi girin. “
“Ecrin geldi mi? “
“Evet tatlım içerde. “
“Bebeğim kapı muhabbeti bitmedi mi? İçer geçi... Hobaaa! “
Kapıda Yağmur’un elini tutan adamı görünce Rüzgar duraksadı. Tamam dün olan olayı biliyordu da bu kadar çabuk birbirlerine yanaşacaklarını tahmin etmedi.
Ateş fark etti Rüzgar’daki farklılığı ve hemen kendini tanıttı.
“Merhaba ben Ateş. Yağmur’un erkek arkadaşıyım. Haberiniz var sanırım. “
“Bu kadarından haberimiz yoktu açıkçası. “
“Evet, fark ettim. Neyse siz Rüzgar olmalısınız. Yağmur sizden çok bahsetti. “
“Evet. Memnun oldum.”
“Bende.”
Beste ortamdaki gerilimi anlamış gibi hemen söze girdi.
“Ah hayatım Ateş bizimle tanışmaya gelmiş. Eee hadi otursanıza. Bu arada bu Selim bu da Rüzgar’ın abisi Poyraz. “ içerden cıvıldayarak gelen kızları görünce hemen onları da tanıştırdı “Mısra Poyraz’ın eşi. Rüya Rüzgar’ın kız kardeşi. Aynı zamanda Selim’in nişanlısı.”
“Henüz yüzük takmadılar hayatım. Ne nişanı? “
“Her neyse. “ deyip ters ters kocasına baktı.
Bu arada Ateş herkesle el sıkışıyor, bir yandan da hepsiyle iyi arkadaş olacağına inanıyordu. Sohbete başlamaları ile Rüzgar'ın sorgusu da başlamış oldu.
“Eee Ateş ne işle meşgulsün? “
“Rüzgar? “ Beste hayret nidası ile kocasına seslendi.
Ateş gülümsedi. “Önemli değil Beste. Değerli taş tasarımı ile uğraşıyorum. Elmas, yakut ve pırlanta gibi. “ der demez.
Beste ve Mısra aynı anda “Ayy” diye cıyakladılar.
Ateş ufak bir kahkaha attı. “Şuan için Yağmur’a çalışıyoruz. Ona çok eşsiz bir nişan yüzüğü hazırlıyoruz.”
Sözünü bitirdiğinde Yağmur’a baktı. Ona inanamayarak bakıyordu. Ne yani ona yüzük mü hazırlıyordu. Hem de eşsiz. Vay canına.
“Ne hoş. Benimde eşimin doğuma tasarlarsın o zaman bir tane. “ Beste aşkla baktı adamına.
“Zevkle. “ dedi.
“Böyle cadı figürlü falan. Ya da onun simgesi olan süpürge de olabilir. “
Beste elini beline koydu. “Rüzgar! Bak valla doğurmayacağım bu çocuğu ha. İçimde tutacam. “ derken gözlerindeki yalancı öfkeyle kocasına bakıyordu sonra Ateş’e döndü. “Sen ona bakma Ateş. Sen şöyle en pahalı ve gösterişlisinden bir kolye tasarla. Pırlanta olsun, yok yok yada elmas. Ya da elmas, yakut ve pırlanta karışımı olsun. “ Bu son söylediğine kahkaha atan herkesin içinden Poyraz lafa girdi.
“Yenge ya ne o ortaya karışık kebap söyler gibi. “
“Emin ol Beste harika ve zarif; bir o kadar da pahalı bir kolye tasarlayacağım. Kocanı soymak bana zevk verecek. “
Bu lafa kendinden emin bir şekilde gülümseyen Beste, ‘oh sana’ der gibi baktı kocasına.
O sırada Yağmur’a dönen Rüzgar “Yağmur iki dakika çalışma odamda konuşabilir miyiz? “ diye sorsa da ayağa kalkıp emri vakisini gösterdi.
“Tabii. “ derken, çalışma odasının yerini bilen Yağmur önden Rüzgar arkadan yürümeye başladılar.
Arkalarında kıskançlıktan kuduran bir Ateş bırakarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK TANEM / Y.S.S. II - FİNAL
RomansaGörücü mü? Asla, diyordu Ateş... Ta ki adının anlamını kalbinde hisseden o kızı görene kadar... Durakta her sabah fotoğraflarını bir sapık gibi çektiği kızı... Yağmur'u... Sevgilisinin onu aldattığını ve aslında onu sevmediğini öğrenen Yağmur, o kar...