Sen ki benim yaralı ruhumun ilacıydın,Sen ki benim vazgeçmiş ömrümün yeni başlangıcıydın... Şimdi ruhuma yara, ömrüme son, kalbime cam kırığı olma sevgili...Girdiği hastahane kapısında ürkerek bekledi genç kadın. Birazdan buradan çıkınca içindeki minik kalp olmayacaktı. Buna nasıl katlanacağını bilmiyordu. Kuzeninin “Çağla emin misin? Bak belli ki sen de istemiyorsun. Gel vazgeç ha kuzum.” Sesi anne şefkati gibiydi.
“Yapamam Nergiz. Onu dünyaya babasız getiremem. Ailem, abim, arkadaşlarım... Onların yüzüne bakamam.”
“Saçmala Çağla. Ailen belki başta tepki gösterir, ama seni asla yarı yolda bırakmaz. Çağrı ise, sen onun gözbebeğisin. Kıyamaz o sana. Bir süre sonra o da yeğenini bağrına basar. Arkadaşlarına gelince, eğer anlattığın gibilerse bence seni bir saniye bile yalnız bırakmazlar. Hem kendine ait bir dükkanın da var. Kimseye muhtaç da değilsin. “ derin nefes aldı. O çocuğu doğurmak istediğini biliyordu. Sadece biraz cesarete ihtiyacı vardı. “Yapabilir miyim Nergiz? Ona hem anne hem baba olabilir miyim? O kadar güçlü müyüm bilmiyorum.”
“Sen bu hayatta tanıdığım en güçlü anne olacaksın.”
Genç kadın günler sonra ilk kez içten gülümsedi.
“Hadi girelim, yeğenimi görelim. Onun o minik kalp atışlarını duyalım.”
“Tamam.” Dedi Çağla kızı takip ederken.
Doktorun yanına geçtiklerinde güler yüzlü adam ikisinin de elini sıktı.
“Hoşgeldiniz Çağla hanım. Öncelikle asistanım söyledi. Operasyondan vazgeçmişsiniz. İnanın buna çok sevindim. Endişelerinizi anlıyorum. Ben de eşimi kaybettim.” Sesi durgunlaştı adamın. “Oğlumu tek başıma büyüttüm. İnanın bundan birgün bile şikayet etmedim. Hep iyi ki dedim onun için. Şimdi öncelikle muayenemizi yapalım. Sonra gerekenleri konuşuruz.”
O sırada Nergiz eli telefonda mesaj atıp duruyordu.
“Sen kime yazıp duruyorsun. Hadi gel.”
“Tamam be. Benim mi karnıma bakacak. Ben ki dakika sonra geliyorum. Sen gir. Bu görüşmeyi yapmam lazım.”
“İyi tamam.”
Çağla sedyeye uzandı ve karnını açtı. Adam soğuk jeli karnına sürdüğü sırada kapı açıldı. Tamer iri gövdesi, kışkırtıcı kokusu ve siyah takım elbisesinin yaydığı ürkütücü havası ile odaya daldı. Çağla adamı görünce ağzı açık kaldı ve bir yığın küfürü Nergiz’e saydırdı.
“Senin gelmişini geçişini ecdadını Nergiz.” Tabi içinden.
“Merhaba doktor bey. Tamer Enver. Çağla hanımın nişanlısı, çocuğun da babasıyım.”
Ona sert bakan gözleri yumuşadı adamın. “Öyle mi hoşgeldiniz Tamer bey. Buyurun bizde daha başlamamıştık.”
Adam gülümsedi ve Çağla’nın yanına geçip monitöre baktı. Kadının gözlerine özellikle bakmıyordu adam. Yanındaki varlığını iliklerine kadar hisseden Çağla ise tir tir titriyordu.
Sonra karnındaki aletin oynaması ve odaya doluşan minik kalp sesi ile Çağla’nın gözyaşları yanaklarından sel olup aktı. Tamer bunu görünce kadının elini tuttu ve gözlerine baktı, yanına eğildi ve doktorun duymayacağı şekilde fısıldadı.
“Bizim bebeğimiz bu. Bak duyuyor musun? Sen bu kalbi susturacaktın Çağla. Nasıl yapacaktın bunu? Bu kadar mı nefret ediyorsun benden, bebeğimi, bebeğimizi öldürecek kadar mı?”
Çağla’nın tüm kaleleri yerle bir oldu ve o bu enkazın içinde kaldı. Nefesi kesildi. Haklıydı. Adam her kelimesinde haklıydı. Sırf ona olan öfkesi yüzünden kendi bebeğini öldürecekti.
Doktorun saydığı hiçbir şeyi dinlemiyordu Çağla. Beyninde hala Tamer’in söyledikleri vardı. Oradan çıkınca Nergiz onları kapıda bekliyordu. Tamer Nergiz’e bir abi edası ile sarıldı.
“Teşekkürler Nergiz. Bebeğimin hayatını sana borçluyum.”
“Saçmalama. Kararı o verdi. Zaten en başından istemiyordu.”
Adam esrarengiz bir bakışla Çağla’ya baktı. Anlamanı çözemedi Çağla. Sonra arabaya ilerlediler.
Sessizliği bozan adamın sözleri, Çağla’nın nefes alışını güçleştirdi.
“Haftasonu ailene haber ver Çağla. Gidelim. Her şey usulüne göre olmalı. Sonra hemen evleniriz. Evlendikten sonra hamileliğini paylaşırsın herkesle. Oldu mu?”
Kadın ne diyeceğini bilemedi. Sadece öfke ile adama baktı.
Ne yani gerçekten sırf hamile diye onu aldatan biri ile evlenecek miydi? O kadar gusursuz mu sanıyordu Çağla’yı?
“ASLA!” dedi içinden, “ASLA SENİNLE EVLENMEYECEĞİM TAMER ENVER.”
***
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK TANEM / Y.S.S. II - FİNAL
RomanceGörücü mü? Asla, diyordu Ateş... Ta ki adının anlamını kalbinde hisseden o kızı görene kadar... Durakta her sabah fotoğraflarını bir sapık gibi çektiği kızı... Yağmur'u... Sevgilisinin onu aldattığını ve aslında onu sevmediğini öğrenen Yağmur, o kar...