2
"Niye bakmasın arkadaş?"
"Hep en güzel, en süslü kızların peşindesin. Orta halli iyi niyetli kızları dinle."
"İyi niyetli kızlar evlenmek ister."
"Bırak kızları. Kafanı başka şeylere yor."
"Ne bileyim. Ama farkındayım. Ciddi meseleler var. Her yerde çeşit çeşit hayat var ve bir çekişme yaşanıyor. Kız arkadaş nedir biliyor musun, insanı acayip rahatlatır, alıp götürür, onun yüzüne bakınca bütün dertlerini unutursun.
Arkadaş yolda gördüğüm yanımdan geçip giden kızların kokusunu duydukça bir de öylesi benim olsa ona sarılsam diye hayal ediyorum. İmkansız bir şey. Bugün yine öyle oldu."
"Boş ver. Babam eşek gibi çalışıyor. Bizim de önce bunun gibi ciddi sorunlarımzı çözmemiz lazım."
"İstediğim bir şato değil ki."
"Anlıyorum. Üniversiteye gidince bir sürü kız arkadaşın olur."
"Hayali bile çok güzel."
"Bazen sadece inanmak gerekir. Sadece inanmak. Öyle çok çabalamana hiç gerek yok. Hatta hiç mücadele etmene de gerek yok. Aptalcasına inanmak... Mutlaka iyi bir şeyler olur. Mutlaka iyi birileri karşına çıkar. Hayat dar kafalı değildir, senin için neler ayarlayıp hazırlıyor bilemezsin. Ama ona inanmak lazım. Safça inanmak lazım. İyi bir şeylerin vardır, kendine ve hayatına safça inanman lazım. Yolu inanmak açar çünkü. Çok basit bir zihin olayı ama kalbinle de destekliyorsun."
"Ahmet sen bence kesin psiklolg gibi bir şey ol. Hap gibi kafa yapan lafların var yemin ediyorum ki. Kendimden geçiyorum."
Güldüler.
GɼZ
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YALNIZLIKTAN KAÇIK(BASILACAK)
RomanceAhmet Ayşe'yi görür görmez tatlı ve muhteşem sinyaller almış, sarsılmış, bunu belli etmemişti. Amerika'dan gelen o büyülü etki sonra hep aklına gelip kartal gibi süzülmüştü kalbinin derinliklerinden kafasına doğru gömgök biçimde... sıkıntılı geceler...