10
Bir an düşündüm sesli sesli: "Günün birinde zıvanadan çıkıp böyle bir işe kalkışır mıyım, insan bilebilir mi sonunu? Çare diye sarılırsın, ölümün gülümsemesi çıkar karşına. Ama eğer günün birinde banka soyacaksam eğer, öncesinde çok kötü bişiy yaşamam lazım, delirmiş olmam lazım." Güldüm.
"Zaten delirmişsin, deli olmasak ne işimiz var sokaklarda. Kurtuluş hikâyesi de boş, buralarda harcanıp gideceğiz. Çünkü yola baştan yanlış çıktık. Ben mesela bir gün dönerim diyorum eve, ama dönmemek için de sebepler yaratıyorum kendime."
Güldüm; ama aslında ağlıyordum içimde, sessizlikle ona bakarken. Umarsızlık vardı gözlerinde, işte bu en tehlikeli şeydi, ben de bunun gibi mi bakıyordum hayata, insanlara, bu çok kötüydü, çok, biz delirmekten de kötü bir durumdaydık. İyice duygusallaşmıştım. Geçmişim geldi gözlerimin önüne.
3 sene önce hayatım iyiydi. Bir ailenin yanındaydım, bir annem babam vardı artık, evlat rolü oynamak güzeldi. Bir sevgi yumağı içindeydim ve kimi anlar; "hey, ben sizin gerçek çocuğunuz değilim ki, bu kadar duygusallığa gerek yok, arada beni pataklasanız hoşuma bile giderdi. " dememek için kendimi zor tutuyordum. Karı koca âdeta bir melekti, iyilik meleği. Sıklıkla bana baygınlık verirlerdi; çünkü böyle bir sevgiye, şefkate hiç alışık değildim. Çok da kibarlardı, beni öpmeden önce; "seni öpebilir miyim?" diye sorup izin isterlerdi, öyle dangır dungur şap şup öpmezlerdi. O m'ayışık günlerimin birinde bir gece yarısı ses duyup kalktım, birine odun indireceğim sırada durdum, bu hırsızı tanıyordum. O sırada üvey babam da uyanmıştı. Korkuyla tabancasına sarılmıştı. Ateş edecek gibi kolunu doğrultmuştu, arkadan onu ittim. Düşerken vitrine tutunmaya çalıştı, vitrin üzerine devrildi.
Yetiştirme yurdundan 3 arkadaşım bana "merhaba" demeye gelmiş oysa. O arada aç olan biri de dayanamayıp dolaba el atmış, dolaptan bişiyler devirmişti yere. Arkadaşlarıma "kaçın diyordum, "kimse görmesin sizi." Onlar kaçmışlardı ama üvey annem kocasını ittiğimi görmüştü, beni polise vermediler ama evlerinde de istemediler.
Sonra başka bir aile... Bir hafta yanında kaldım, sonra sokaklara döndüm, düştüm daha doğrusu.
Her seferinde; "yaşasın, kurtuldum!" diyordum içimden, ama yine sokaklarda oluyordum, bu çok sıkıntı verici bir acıydı. Sonra o güzel, rahat, konforlu günleri hatırladıkça kahroluyordum çünkü. Sonum ne olacaktı, sokaklarda insanın sonu ne olur ölümden başka?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YALNIZLIKTAN KAÇIK(BASILACAK)
RomanceAhmet Ayşe'yi görür görmez tatlı ve muhteşem sinyaller almış, sarsılmış, bunu belli etmemişti. Amerika'dan gelen o büyülü etki sonra hep aklına gelip kartal gibi süzülmüştü kalbinin derinliklerinden kafasına doğru gömgök biçimde... sıkıntılı geceler...