16
Az sonra araç yavaşladı. Cemil büfeye yanaşıp bir kasa bira ve kuruyemiş aldı. Araç ilerledi. İçmeye başladılar.
Ayşe dedi ki: "Abi sen içme. Toslarız bir yere."
"Ben kendimi biliyorum; endişe etme."
"Demek abisiymiş!" diye düşündü Ahmet, kısa bir süre sonra Cemil'in Ayşe'nin kız arkadaşının abisi ortaya çıktı diyaloglarından.
Ahmet'in iç sesi şöyle diyordu: "Korkak Ahmet, sen de adam mısın?! Korkudan, pasiflikten yana kılı kırk yararsın. Aptal! Bu tutumla sittin sene aşkı yakalayamazsın! Artık başka biri olacağım!"
Araç sahil yolunda ilerledi ve Cemil aracı güzel bir yere park etti, banka oturup içip sohbet etmete başladılar.
Sonra aracın müziğini açıp kumsala ilerlediler ve kuma oturdular. Tatlı bir yaz esintisi vardı.
Ahmet kustu ve sızdı.
"Sızdı bu köpek." dedi Tahsin, Ahmet'i dürttü, güldü, o da kafayı bulmuştu. Ama sızmayacak kadar dayanıklıydı. Ayşe çok az içmişti ve uykuya dalmıştı, Neslihan ve Hasan da sızmıştı. Bu sırada siyah lüks bir araç durdu yolda ve içinden Ayla çıkıp panikle geldi: "Sizi arıyordum. Bir saattir. Arkadaşlar sizi çıkarken görmüş. Telefonlarınız neden kapalıydı? Ne o yıkılıp çözülmüşsünüz?"
"Seninki sızdı. Kapattık işte. Ortam bozulmasın diye." dedi Cemil.
Ayla Hasan'ın yanına gidip yanağı okşadı: "Aşkım ben geldim! Aşkım gözlerini aç... lütfen... Ayı herif! Bu kadar içilir mi?!"
kow?�'�uL
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YALNIZLIKTAN KAÇIK(BASILACAK)
RomanceAhmet Ayşe'yi görür görmez tatlı ve muhteşem sinyaller almış, sarsılmış, bunu belli etmemişti. Amerika'dan gelen o büyülü etki sonra hep aklına gelip kartal gibi süzülmüştü kalbinin derinliklerinden kafasına doğru gömgök biçimde... sıkıntılı geceler...